Tahsin beyin Cumhurbaşkanı kim!

Yayın Tarihi: 12/10/17 07:30
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Senin Cumhurbaşkanın, benim Cumhurbaşkanım, onun Cumhurbaşkanı…

KKTC tarihinde bir ilk gerçekleşiyor!

O makamdan Merhum Denktaş geçti, Talat ve Eroğlu geçti ama kimse bu saçma sapan ifadeyi kullanmadı…

Oysa Cumhurbaşkanı Akıncı müzakereler devam ederken bile çözüm olmadığı takdirde KKTC ile yola devam edileceğini defalarca tekrarladı!

Mademki müzakereler başarısızlıkla sonuçlandı, KKTC ya da başka bir adla Kıbrıs Türkü öyle ya da böyle bir şekilde yaşamına devam edecektir…

Elbette gönül isterdi ki yılan hikayesine dönen Kıbrıs sorunu artık çözülsün, Kıbrıs Türkü de yıllardan beridir devam eden izolasyonlardan kurtulsun!

Olmadı işte…

…

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu KKTC'nin yaşamasından yana olan bir siyasi çizgiye sahiptir…

Bu bir tercih ve siyasi bir duruş meselesidir!

Ama KKTC'ye inanıp da halkın iradesiyle Cumhurbaşkanı seçilen bir kişiden bahsederken 'sizin Cumhurbaşkanınızdır' ifadesi hem kendisine hem de o makama yakışmamıştır…

Diyelim ki Akıncı'yı kendi Cumhurbaşkanı olarak kabul etmiyor!

O zaman gönlündeki Cumhurbaşkanı kimdir, onu açıklamak zorundadır…

Bunu kendisinden elbette beklemiyoruz ama Cumhurbaşkanı Akıncı'ya hatta tüm kamuoyuna bir açıklama hatta özür borcu vardır!

Aksi, ülke seçmeninin yüzde 65'sinin iradesine saygısızlıktır, hakaret etmektir…

…

Diyelim ki bir dahaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde partisinden aday gösterildi ve kazandı…

Kendisine oy vermeyenlerin 'benim Cumhurbaşkanım' deme lüksü var mıdır?

Bu demokrasiyi hazmedememek, kendi gibi düşünmeyene saygı göstermemektir…

Belli ki Tahsin bey Ercan'daki bazı kararlar dolayısıyla üstüne hayli fazla gidildiğinden sinirleri yıpranmış ve diplomasi dilini bile unutma noktasına gelmiştir!

İşte sırf bunun için bile artık bu ülkede erken bir genel seçim kaçınılmazdır…

Özgürgün ve Denktaş daha fazla gecikmeden oturup seçim tarihini belirlemeli ve hem siyasetin hem de halkın önünü açacak olan önemli kararı almak zorundadır!

KEMAL DÜRÜST AÇIKLASIN!

Taksicilerin bir hayli gergin geçen eyleminden sonra Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı kemal Dürüst belki biraz da duygusal davranıp kendinden kişisel istekte bulunan bazı taksicilere gözdağı vermek için ağzındaki baklayı çıkardı…

Aslında doğru olanı yapmıştır!

Çünkü T izinleri yıllardan beridir bu ülkede tartışma konusu olmuş ama her nedense gayriyasal durumlar bir türlü su yüzüne çıkarılmamıştır…

Onun için temiz ve şeffaf siyaset için mademki artık ok yaydan çıktı, bunun sonunu getirmeli ve kişisel istekler ile hangilerine olumlu yanıt verildiği gerekçeleri ile açıklanmalıdır!

Kamuoyunun bunu öğrenme hakkı vardır…

HASTANE MEMNUNİYETİ…

Hastane ve hekimlerden gelen şikayetleri buradan hem kamuoyuyla paylaşırız ya…

Bu kez memnuniyet mesajları gelince hem biz de memnuniyet duyuyoruz hem de bunları da paylaşmayı görev biliyoruz!

Geçtiğimiz hafta anjiyo olan bir okurumuz, Lefkoşa Devlet Hastanesi'nden duyduğu memnuniyeti bizimle paylaştı…

Temizliğe tam not, hekim ve hemşirelerin ilgi ve güler yüzüne tam not, yemeklere de tam not vermiş…

Devamını dileriz!

RÜŞVET VE EHLİYET!

KKTC Şoför Okulları Birliği Başkanı aylardır 'Bu memlekette rüşvet ile sürüş ehliyeti veriliyor' diye isyan ediyor…

Olayları bire bir yaşadığı için elbette vardır bir bildiği!

Ama ne gariptir ki yetkili bir merci de çıkıp konuya bir açıklık getirmiyor…

Susmayı tercih ediyor yani!

Bu suskunluğun nereye kadar gideceğini bilemeyiz ama bundan cesaret alıp işi azıtacak olanları da hesaba katmak gerek…

SADECE MERAK İŞTE?

MERKEZLERDE GENÇ YOK MU?

Hükümetlerin gençler için kırsal kesimde tahsis ettiği arazi meselesini elbette destekliyoruz…

Ama bu işte partizanlık yoksa tabiî ki!

Bir de her törenden sonra yükselen sesler var…

Kırsal kesimde oturmayıp da merkezlerde oturan gençler, epey sitem ediyor!

Bizim bazımız kel mi diye soruyor…

Onun için merkezlerde yeni bir sosyal konut projesi artık kaçınılmazdır!

Ama geçmişte yapıldığı gibi çerez parası taksitlerle elbette değil…

KESİLEN ORGANLAR NEREYE ATILIYOR?

Lefkoşa'da dere yatağında kesik bacak bulununca duyanlar doğal olarak dehşete kapıldı…

Sonuçta olayın perde gerisinde olup biteni polis çözecek ama!

Haliyle şu soru da gündemde:

Hastanede hasta olan vatandaşlardan kesilen kol ve bacaklar nerelerde imha oluyor?

Ya da poşetlere konulup mezarlıklarda gömülüyor mu?

POLİS NAKİLLERİ?

Bir sabah ansızın poliste birtakım nakiller yapılıp, müdür olanlar müdür yardımcılıklarına indirilince bu konudaki söylentiler de artık ayyuka çıktı…

Nakiller olası bir FETÖ operasyonunun parçası mıydı?

Çünkü bazı isimlerin listede olduğu aylardır konuşuluyor…

Bunların direk soruşturma kapsamına alınması gerekirken böyle bir yöntem ne kadar doğru?

Ya sıvışıp kaçarlarsa bunun hesabını kim verecek?

BU GÜN DE NEREDEN ÇIKTI?

Bizde özel gün bol…

Yılın 365 gününün en azından 250 günü zaten özel gün!

Dün de Dünya Kız Çocukları Günü diye bir şey icat edildi…

Maşallah herkes de bu modaya uyup profil resimlerini değiştirdi!

Eğer kız çocuklarımızı sadece bir güne sığdıracaksak vah halimize…

Şu birçoğu saçma sapan olan özel günlerden kurtulsak diyoruz!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları