Özelleştirme kimin için yapılıyor?

Yayın Tarihi: 19/03/12 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Özelleştirmeye Kıbrıstürk halkı hiç düşünmeden karşı çıkmalıdır. Özelleştirme her şeyimizle yok olmaya giden yolumuzdur.

Özelleştirmek halka devlete ait olan her şeyin parası olan ve genellikle yabancı şahısların eline geçmesi demektir.

Özelleştirmeyi savunanlar devletin büyük olmasından rahatsızlık duyarlar. Daha küçük bir devlet, idaresi kolay bütçesinde açık olmamalı mantığını öne çıkarmaktadırlar. Özelleştirmek aslında devleti yönetiyorum diyenlerin kendi başarısızlıklarına yanıtlarıdır. Özelleştirmeyi düşünenler bilirler ki halka hizmetten çok sermayeye fırsat yaratacaklar sermayede onların görevlerinde kalmalarına kaynak aktaracak. Özeleştirmek demek işsizlik demek, özelleştirmek demek sendikal yapının ortadan kaldırılması demek. Özelleştirmek bağımsızlığını bağımlılığa dönüştürmek demektir.

Özelleştirmek, güçlünün güçsüze karşı sorgusuz sualsiz hakimiyeti demek. Özelleştirmek globalleşen dünyada uluslar arası para babalarına hizmet demektir. Sizin yıllarca hayatınız pahasına koruduğunuz sahip çıktığınız değerlerin yabancılara peşkeş çekilmesi demek. Sizin insanınız tembeldir bu işlerde çalışmaz, bu paralara da çalıştırmak bizi kurtarmaz diyerek insanımız yerine yeni insanlara yurdumuzda iş sahaları yaratırken bizlerin göçü demek.

1. Özelleştirmek ekonomik yönden önemli,

2. Özeleştirmek mali yönden önemli,

3. Özelleştirmek siyasi yönden önemli,

4. Özelleştirmek sosyal yönden önemli,

5. Özelleştirme diğer faktörler açısından önemli derler.

Bu maddelere baktığınızda halkın yararına görebileceğiniz bir tek fayda var mı sizce. İnsanın ve halkın hiçbir anlamı olmadığını görürsünüz. İnsanın yerine ticari ilişkiler üzerinden her şeyinize el koymak ve sizi esir etmekten başka bir yol olmadığı, devletimizin geleceği ve sürdürülebilirliği özelleştirmeye bağlı yapmazsak yok oluruz diyerek korku saldıklarını net görürsünüz. Sakladıkları ve görmenizi istemedikleri ise bu özelleşen alanlara talip olanların büyük ve garanti kazançlar olmadan yatırım yapmayı bırakın teklif bile hazırlamayacaklarıdır.

Büyük ülkelerin kendinden küçük ve güçsüzlerin üzerindeki hâkimiyetine özelleştirme yöntemiyle sahip oldukları gerçek olandır. Dünya bankası IMF neden sürekli bağımlı yaptığı ülkelere bu yönde telkinlerde bulunurlar ve yol haritası çizerler. Çok mu severler insanlığı ve sorun çıkararak ele geçirdikleri ülkeleri, yoksa yatırdıkları paralarla her türlü hâkimiyeti kurmaya ve yüksek sürekli gelirlerini garantiye almaya mı bakarlar?

Sömürgecilik anlayışı şekil değiştirmiştir yeni yöntem sömürgecilik, askeri güç ve araçlarla elde edecekleri sonuçların hem pahalı hemde zamanla girdikleri ülkelerde büyük direnişlerle karşılaşıyor olmaları yöntemi değişikliğe zorlamıştır. Sermaye babaları zaten her şeyin arkasında durmaktadır.

Ürettikleri mal ve hizmetleri, rekabetsiz dünya ülkeleri pazarlarına ve tüm kaynaklarını ele geçirmek amaçlı yeni yöntem olarak özelleştirmeyi dayatmaktadırlar ve ortaya atılan neoliberal duruş buna hizmet etmektedir. İnsanların kendi rızalarıyla kabullenmesi dünyada geliştirilmiş en iyi uyumsallaştırma aracıdır.

Üniversiteler, araştırma merkezleri, bilim adamları, sivil toplum örgütleri ve kitleler üzerinde etkili yazarlar, gazeteciler, aydınları kullanarak geleceklerini kendi rızalarıyla güçlü sermayedar ellerine teslim etmeye hizmet eder anlayışa taşımaktadırlar. Türkiye ve diğer yabancı sermayenin adamızda cirit atması her şeyimizle ilgilenmesi ve tüm alanlarda özelleştirilecek kurumlarımıza ve tüm değerlerimize ellerini ovuşturarak koşmaları bir rastlantı mı? Karsız ve değersiz bu alanlara neden taliptirler?

Devletimizin şanlı yöneticileri bu verimsiz hantal yapıları birilerine, faydamıza diye mi verecek? Bütçemizde oluşan açıkların tüm sorumluluğunu bu alanlara ve burada çalışanlara mı yükleyecek? Bu alanları yıllarca yöneten ve buraların iddia edilen duruma gelmesinde payları olanların varlığı aşikar değil mi? Buralarda sıkıntı başarısızlık hantallık ve olumsuzluklar oluşmuş ise hesabını elimizden çıkararak mı kesmeliyiz?

Kabahati olanlar ve buraları çıkmaza taşıyanlar ne olacak? Dağıtacak, peşkeş çekecek ve tüm halkımızın hakları üzerine su mu iç diyeceksiniz? Yeniden yapılanmaya ihtiyaç duyuluyorsa özelleştirmeden ve halkımızın elinden çıkarmadan başka seçenek yok mu? Kıbrıs konusunda bile tüm uluslar arası hukuka rağmen tek seçenek ve Ruma mahkûmiyet olmamalıdır diyen siz değimlisiniz? Ama biliyoruz o sahip çıkışınız bile bizi başka bir ülkeye bağlamaya dayanabiliyor. O zaman ihanet içinde olduğunuzu ve büyük bir planın parçası olduğunuzu söylemek hiç de haksızlık olmaz.

Ekonomik entegrasyondan bahseden siz, özeleştirmeden bahseden siz ve hiç karşı çıkma tenezzülünde bile bulunmadığınız başka bir ülkeye bağlanmak söylemi de ortada durmaktadır. Hükümetin ve hükümete destek veren kişi, örgüt, kurumların amacı ne? Tümden satışta mıyız? Nasıl olsa 1878 yaşandı tekrar yaşansa ne mi olur? Tek kelime ile ihanet içindesiniz hem geçmişinize hemde gelecek nesillerinize. Özelleştirmek adı altında geleceğimizi satmaya hakkınız var mı saygıdeğer yöneticiler?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Tahsin MERTEKCİ yazıları