ALSANCAK
okuma süresi: 7 dak.

Milatlık tarihi, çöplük yaptık!

Milatlık tarihi, çöplük yaptık!

Tarihi eserler ve tarihi yerler kültürel miras ve turizm açısından büyük önem taşırken, Alsancak'ta bulunan millatlık Lambousa krallığını bir bölümü çöplük haline geldi.

Yayın Tarihi: 06/12/15 10:16
okuma süresi: 7 dak.
Milatlık tarihi, çöplük yaptık!
A- A A+

Birçok medeniyetin ayak bastığı Kıbrıs adasında tarihi birçok güzellik bulunuyor. Medeniyetlerin geride bıraktığı tarihim miras hem kültürel açından hem de turizm açısından büyük önem taşıyor. Kuzey Kıbrıs, tarihi zenginlikler açısından Güney Kıbrıs'tan daha fazla tarihi mirasa sahipken, ne yazık ki ne müzelerin bakımı, ne de tarihi yerlerin korunması açısından 10 adım geride kalıyor. Müzeler gelirlerinin yüzde 40'nın cari bütçeye aktarılmasından, personel yetersizliğinden ve tarihi yerlerin korunmasına önem verilmemesinden dolayı binlerce yıllık tarihi yerler çöplük alanına dönüyor.

İşte bu yerlerden biri olan ve geçmişi milattan önce 1200 yıllara dayanan Alsancak bölgesindeki Lambousa krallığının bir kısmı çöp ve moloz yığınlarının bırakıldığını bir yer haline geldi. Beş bölümden oluşan tarihi kentin ilk iki bölümünün bakımını Girne Amerikan Üniversitesi tarafından sağlanırken, Eski Eserler Dairesi'nin sorumluluğunda olan üçüncü bölüm ise çöplük olarak kullanılıyor.

Kıbrıs Türk Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB) Başkanı Orhan Tolun, Turizm Bakanlığı'nın dağıttığı broşürlerde, turistlere gezmeleri için tanıtılan en güzel mekânlardan birisi olarak gösterilen bölgesindeki Lambousa krallığının, Eski Eserler Dairesi'nin sorumluluğunda olan üçüncü bölümünün çöplük haline getirildiğini, turistleri gezdirilemeyecek bir yer haline dönüştüğünü söyledi.

Star Kıbrıs'a konuşan Tolun, adanın en fazla tarihi mirasına Kuzey Kıbrıs'ın sahip olduğunu ancak bütçe ve personel yetersizliğinden dolayı tarihi değerlere yeter kadar sahip çıkılamadığını ifade etti.

DÖRT BİR YANDAN TARİH FIŞKIRIYOR

Kıbrıs'ın tarihi geçmişine değinen Tolun, adanın gelmiş geçmiş tüm medeniyetlerin izlerini taşıdığını ifade etti. Geçmişten günümüze kalan tarihi izlerin hem kültürel miras hem de turizm açısından çok önemli olduğunu belirten Tolun, adanın en zengin kesiminin ise Kuzey bölgesi olduğunu dile getirdi. Kuzey sahil, Karpaz bölgesi tarihi zenginlikler açısından başta gelen bölgeler olduğunu kaydeden Tolun, " Beş parmak dağlarının üzerinde üç tane muhteşem tarihi kale bulunmaktadır. Beş parmak dağlarının kuzey yamaçlarında ise antik limanları olan şehirler vardır. Karpaz'da , Mağusa'da ortaya çıkarılmamış onlarca tarihi kent bulunmaktadır. Lefkoşa Surlariçi, Mağusa Surlariçi bölgelerinde eşi bulunmaz tarihi güzellikler ve zenginliklerle doludur" dedi.

MÜZE GELİRLERİ DE KAMUYA GİDİYOR

Tolun, elimizde bu kadar çok tarihi zenginlik varken bunlara yeteri kadar sahip çıkılamadığını ifade ederek, turizm açısından çok önemli olan tarihi mirasların korunamadığını, yeteri kadar değerlendirilemediğini, bakım ve yenilemesinin yapılamadığını dile getirdi. Tolun, "Memur devleti olmamızdan dolayı cari bütçe çok fazla yer kaplıyor. Yıllık 3 buçuk milyon TL olan Müze gelirlerinin yüzde 40'ı cari bütçeye aktarılıyor. Geri kalan tutar ise müzelerin temizliğine ve bakımına harcanıyor" şeklinde konuştu.

HER AÇIDAN BİR ADIM ÖNDELER

Türkiye ve Güney Kıbrıs'ta müzeciliğe önem verildiğini, tarihi mirasların korunduğunu ve turizm açısından çok iyi değerlendirildiğini kaydeden Tolun, KKTC'nin Güney ile rekabet edecek durumda olmadığını dile getirdi. Tolun, Güney'deki müze gelirlerinin bizdeki gelirlerin en az on katı olduğunu, Güney'deki tarihi yerlerin dünyadan yardım almak sureti ile bakımının yapıldığını, Güney'deki eserlerin zenginliğinin bizden daha az olmasına rağmen sunumunun daha güzel yapıldığını dile getirdi. Tolun, "Bütçe ve personel yetersizliğinden dolayı düzgün bakım yapılmadığı gibi bazı tarihi ve turistlik yerler hafta sonları kapalı oluyor. Oysaki hafta sonları turist gezilerini en yoğun olduğu günlerdir. Biz personel azlığından dolayı hafta sonları kapalı tutmak zorunda kalıyoruz ve fırsatı kaçırıyoruz" dedi.

BİR KISMINA GAÜ BAKIYOR

Tolun, Girne Alsancak'taki Lambousa Krallığı'nı örnek vererek şunları söyledi: " Lambousa krallığı, 7 krallığa ait bir tarihi yerdir. Birçok medeniyetin izini taşımaktadır. Kent, muhteşem zenginliği nedeni ile parlaklık anlamına gelen Lambousa adını almıştır. Kent beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde manastır ve kilise, ikinci bölümde antik liman, üçüncü bölümde tarihi kent ve balık havuzları, dördüncü bölümde kral mezarları ve son olarak beşinci bölümde seramik atölyeleri bulunmaktadır. Birinci ve ikinci bölüm bakım ve muhafazası için Girne Amerikan Üniversitesi'ne verildi. Üniversite kendisine emanet edilen kısım ile ilgilenmekte ve
bakımını yapmaktadır. Bu nedenle ilk iki bölümde sorun yoktur.

BROŞÜRLERDE GEZİLECEK MEKÂN, GERÇEKTE ÇÖPLÜK

Ancak tarihi kent ve balık havuzlarının bulunduğu ve Eski Eserler Dairesi'nin sorumluluğunda olan üçüncü bölüm çöplük haline getirilmiştir. Önüne gelen molozlarını oraya atmakta ve turistleri gezdiremeyeceğimiz duruma sokmuştur. Özellikle şehir kalıntısı ve kral mezarları atıl vaziyettedir. Oysaki Turizm Bakanlığı'nın dağıttığı broşürlerde, turistlere gezmeleri için tanıtılan en güzel mekânlardan birisi olarak gösterilmektedir. Zaman zaman Alsancak belediyesi kendi inisiyatifiyle görevi olmamasına rağmen temizlik yapmaktadır ancak bölge korunmadığı için yeniden çöplük haline getirilmektedir.

NE GEÇMİŞİMİZE NE DE GÜNÜMÜZE SAHİP ÇIKMIYORUZ

Lambuosa'daki çöp sorununun diğer kontrol altında olmayan onlarca tarihi mekânın da sorunu olduğunu kaydeden Tolun, bu gibi yerlerin ne bekçisi olduğunu ne de kontrol yapıldığını belirterek, bu yerlerde zaman zaman tarihi eserlerin çalındığını da söyledi. "Lambuosa'nın kaderi KKTC'nin kaderi ile eşdeğerdir" ifadesini kullanan Tolun, "Güzelim ülkede tarihi mekânlar kaderine terk edildiği gibi doğa güzellikleri de yok edildi. Dağlar oyuldu. Sokaklar çöp içinde, her yerde baz istasyonları var. Zehir saçan elektrik santrallerimiz mevcut. Ne geçmişe ne de günümüze sahip çıkmıyoruz" dedi.

MÜZE YOK, TARİHİ ESERLER AMBARLARDA

Tolun, şuanda ambarlarda binlerce arkeolojik tarihi eser olmasına rağmen halen daha bir arkeoloji müzesi açılmadığını ifade etti. Tolun, "Bugün Lefkoşa'ya acenteler yarım gün tur düzenliyorlar. Çünkü tam gün düzenlenecek bir kıymet mevcut değildir. Hâlbuki bir arkeoloji müzesi yapılmış olsaydı Lefkoşa'nın surlariçi bölgesinin canlanmasına katkısı olurdu" şeklinde konuştu.

Suna Erden - Star Kıbrıs

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.