Var mısın? Yok musun?

Yayın Tarihi: 16/06/13 13:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Çok önemsediğim bir yaklaşım hayata, yaşananlara ve nasıl davranmama yönelik önemli rol oynuyor.

Bu nedenle kurtarıcı beklemiyorum.

Kurtarılmayı da.

Yurdumuzda kötü yönetim kaynaklı sorunlar saymakla bitmez.

İnsanımızın önemli bir oranı, geçmişten günümüze hükümet eden partilerin tüm yanlışlarına rağmen irade belirtirken uğradığı zararları, oluşan tehditleri ve bunlara bakarak yaptığı şikâyetleri unuturlar veya elde ettikleri kazanımları koruma dürtüsü ile bile bile sistemi korumayı tercih ederler.

Sürer durumu, düzeni yanlış kararları sonucu koruduklarını bilmelerine rağmen, şikâyet etmeyi ve yanlışları eleştirmeyi de bırakmazlar elbette.

Çoğunlukla bu yanlış duruşlarına sebep olan, haksız elde ettikleri veya haklarıyla elde ettikleri imkânları kaybetmek korkusu ve daha fazlasını elde edebilme beklentisidir.

Yanlışlara onay veren bu yaklaşım kendi çocukları da dahil tüm insanımızın geleceğine idam fermanıdır.

Geçmişten günümüze yanlış kararlarla ve bu kararlara fırsat yaratanlarla yurdumuzun ve insanımızın ağır tahribatına geleceğini karartan anlayışına ve acımasızlığına sebep olanlarla yüzleşeceğiz yeni erken genel seçimle.

Ne yapmalı? İnsan onurunu ayaklar altına alan ve insanca yaşamı halkına çok gören acımasız koşullar altında yok oluşa sürükleyen bu yapıyı kuranlardan kurtulmak için.

Farklılıklarına rağmen birlikte hareket edebilme yeteneği kazanılabilir mi?

Ortak bir amaç etrafında buluşmak mümkün mü?

Amaç elbette en önemli belirleyicidir.

Amaç, yurdumuzda yaşamı insan odaklı bir hale getirmekse,

Demokratik, sivilleşmiş, kendi ayakları üzerinde duran ve kendi kendini yöneten bağımsız bir devlet kurmaksa,

Anayasal açıdan insan hak ve özgürlüklerine, Demokratik, sosyal hukuk devleti ilkelerine sözde değil özde işlevsellik yaratmaksa,

Kıbrıs sorununu çözümsüzlüğünün yarattığı keyfi yönetim anlayışını ortadan kaldırmak ve uluslar arası hukuk kapsamına önem ve özen gösteren anlayışı yaratmaksa,

Ortak hedef odaklı mücadele etmek mümkündür ve zorlanmalıdır.

Bu gün bu sorunlara önem veren ve ortadan kalkması zaruridir diyen her bir bireyin birlikte hareket etmemesi ve ortak mücadelede buluşmaması nasıl adlandırılabilir?

Sözde değil özde bir değişim ve iddialarımızın arkasında durmak niyeti taşıyorsak çok seçeneğimizin olduğunu düşünmüyorum.

Bu ortak amaçlı hedefe yürümek şarttır.

Küçük niyetlere yanıt aramak ve avantaj sağlamak beklentisi 40 yılımızı aldı götürdü.

Ailelerimizi parçaladı dünyaya dağıttı.

Umutlarımızı sildi süpürdü.

Kuralsızlığı adam kayırmacılığı ve devlet olanaklarını kişilerin kasalarına servet yaptı.

Şikâyet etmek mi değiştirmek mi?

Gücümüzü birleştirmeden bir yere varılamayacağını yaşayarak, çok ağır bedeller ödeyerek öğrendik.

Hala daha gerekçeler yaratarak bu birliktelikten kaçmak güç birliği yapmamak ve bireylerin kendi çıkarları için eleştirilerine yenilmek kabul edilir değildir.

Sorunlar karşısında kişisel örgütsel partisel çıkarlar yoksa, samimiyetle sonuç almak niyeti varsa hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz.

Eğer bir sorun varsa ve bu sorunla birilerinin ilgilenmesi gerektiğini düşünüyorsunuz, Unutmayın ki sizde herkes kadar birisiniz.

Ya varsın tarafsın doğru ortak amacın yanında, yada yoksun çıkarının peşinde karşımdasın bu savaşta.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Tahsin MERTEKCİ yazıları