İÇ HABERLER
okuma süresi: 8 dak.

Madde bağımlılığı yaşı düştü! Uzmanlar, en büyük sorumluluğun ailede olduğunu açıkladı

Madde bağımlılığı yaşı düştü! Uzmanlar, en büyük sorumluluğun ailede olduğunu açıkladı

Uzman Adlî Psikolog Hazar Çoli ve Uzman Adlî ve Klinik Psikolog Ebru Çorbacı, ülkemizde madde kullanımı yaşının düştüğünü kaydederek, çocukların yasa dışı madde kullanımının önlenmesi için anne ve babalara büyük görev düştüğünün altını çizdi.

Yayın Tarihi: 17/02/17 07:40
okuma süresi: 8 dak.
Madde bağımlılığı yaşı düştü! Uzmanlar, en büyük sorumluluğun ailede olduğunu açıkladı
A- A A+
Kıbrıs Postası - Cansu Yarışan

Uzman Adlî Psikolog Hazar Çoli ve Uzman Adlî ve Klinik Psikolog Ebru Çorbacı, ülkemizde madde kullanımı yaşının düştüğünü kaydederek, çocukların yasa dışı madde kullanımının önlenmesi için anne ve babalara büyük görev düştüğünün altını çizdi.

Ülkemizde madde kullanımının ilköğretim ve ortaöğretim çağlarında görülmeye başlandığını ifade eden uzmanlar, ailelerin, çocuklarının hareketlerine ve davranışlarına dikkat etmeleri gerektiğine vurgu yaparak; çocukların hareket ve davranışlarında değişiklik, uyum problemleri, kilo alma-verme, gözlerde şişme, kısılma, kanlanma, göz bebeklerinin büyümesi, anlamsız konuşmalar, durgunluk ya da aşırı hareketlilik, çocuğun ailesiyle ilişkisinde değişiklik, yalan söylemesi, farklı kodlarda konuşması, içine kapanma, kollarını saklama, riskli ve gizemli davranışlar gözlendiği zaman dikkatli davranılması gerektiğini belirtti.

Madde bağımlılığının bir beyin hastalığı olduğunu ve tedavisinin zor bir süreç olduğunu kaydeden uzmanlar, bu süreçte özellikle ailenin çocuklarına destek olması gerektiğine vurgu yaparak, tedavide psikolog ve psikiyatristlerin birlikte çalışması gerektiğini söyledi.

"BAĞIMLILIK BİR BEYİN HASTALIĞIDIR"

Bağımlılığın, kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal hayatını ciddi şekilde olumsuz etkileyen, sadece madde ve alkol olmamakla birlikte birçok şeye karşı gelişebilen bir davranış şekli olduğunu belirten uzmanlar, "Madde bağımlılığı olarak bağımlılık ise çeşitli özellikleriyle diğer sağlık sorunlarından ayrılmaktadır. Özellikle madde bağımlılığı zararlı ve olumsuz sonuçlar doğurmasına rağmen madde arama ve kullanmayla devam eden bir beyin hastalığıdır. Bu hastalığın diğer psikiyatrik hastalıklarından en büyük farkı bireyin madde kullanmaya başlamasının kendi seçtiği bir davranış olarak değerlendirilmesidir" şeklinde konuştu.

"BAĞIMLI ETİKETİ YAPIŞTIRILMASI YERİNE, HASTA OLDUĞU KABUL EDİLMELİ"

Toplumun ve ailenin, bağımlı kişilere 'bağımlı etiketini' yapıştırmak yerine onların hasta olduklarını kabul etmeleri gerektiğine vurgu yapan uzmanlar, bağımlı kişilerin tedavileri için aile ve toplumun destek vermesi gerektiğini açıklayarak, bağımlılığın sadece bağımlı kişinin hayatını etkilemediğini, önce bağımlı kişinin hayatını sonra ailesini ve toplumu ilgilendiren bir hastalık olduğunu ifade etti.

Bağımlılığa neden olan birçok faktörün olduğunun altını çizen uzmanlar; arkadaş çevresinin, aile yapısının ve ailevi sorunların, kişilik yapısının, sorunları çözme becerisi ve yeteneğinin, biyolojik ve genetik etkenlerin, sosyal ve çevresel etkenlerin bağımlılığa yol açan etkenler olduğunu söyledi.

"BAĞIMLILIK TANISI KONULABİLMESİ İÇİN BELİRLİ KRİTERLER GEREKLİ"

Bağımlılık tanısı konulabilmesi için bazı davranışların görülmesi gerektiğine vurgu yapan uzmanlar, bağımlılık kriterlerini şöyle açıkladı: "Sık ve başarısız madde bırakma girişimleri, madde azaltıldığında yoksunluk belirtileri ortaya çıkması, sosyal, mesleki ve kişisel etkinliklerin azalması veya bırakılması, maddenin daha uzun ve daha fazla alınması, maddeyi bulma, alma, maddeyi kullanmak için ortam hazırlama, maddeye adanmak, zarar görülmesine rağmen madde kullanımına devam etmek…"

"ÜLKEMİZDE MADDE KULLANIMI YAŞI DÜŞTÜ"

KKTC'de yapılan son araştırmaya göre lise öğrencileri arasında hayat boyu herhangi bir yasa dışı madde deneme oranı yükseldiğinin gözlemlendiğini belirten uzmanlar, "Bu da demektir ki madde kullanımı yaşı düşmekte ve alkol ve sigara bağımlılığının yanı sıra kullanılması yasa dışı uyuşturucu madde kullanımı oranı artmaktadır. Bonzai ise ülkemizde en çok kullanılan yasa dışı madde olarak karşımıza çıkmakta. Madde kullanımının artmasında, arkadaş ortamının etkisi ise büyük…" açıklamalarında bulundu.

"ÇOCUKLARINIZIN HAREKET VE DAVRANIŞLARINDAKİ DEĞİŞİKLİKLERE DİKKAT EDİN"

Ülkemizde madde kullanımının ilköğretim ve ortaöğretim çağlarında görülmeye başlandığını ifade eden uzmanlar, ailelerin, çocuklarının hareketlerine ve davranışlarına dikkat etmeleri gerektiğine vurgu yaparak; çocukların hareket ve davranışlarında değişiklik, uyum problemleri, kilo alma-verme, gözlerde şişme, kısılma, kanlanma, göz bebeklerinin büyümesi, anlamsız konuşmalar, durgunluk ya da aşırı hareketlilik, çocuğun ailesiyle olan ilişkisinde değişiklik, yalan söylemesi, farklı kodlarda konuşması, içine kapanma, kollarını saklama, riskli ve gizemli davranışlar gözlendiği zaman dikkatli davranılması gerektiğini belirtti.

"ÇOCUKLARIN MADDE BAĞIMLILIĞINI ÖNLEMEKTE EN ETKİLİ KİŞİLER ANNE VE BABALARDIR"

Anne ve babanın, çocuklarını madde bağımlılığından uzak tutmak için üzerine büyük sorumluluklar düştüğünü söyleyen uzmanlar, "Çocukların madde bağımlılığını önlemekte en etkili kişiler anne ve babalardır. Anne ve babanın çocuklarıyla kuvvetli ilişkileri, doğru ve yanlışı öğreten davranışlara yönelik kurallar koyan, çocuklarının ihtiyaçlarına uygun bir aile ortamında yetiştirmesini sağlamalıdırlar" şeklinde açıklamalarda bulundu.

Çocukların, anne ve babalarını model aldıklarını belirten uzmanlar, aile değerlerinin çocuklara öğretilmesinin ve çocukların madde kullanımına hayır demesi için bu değerleri öğrenmesinin çok önemli olduğunu ifade ederek, çocukların 'hayır' demek için gerekli sebeplerinin bulunması gerektiğini kaydetti.

"ÇOCUĞUNUZU DİKKATLE DİNLEYİN"

Sigara ve alkol gibi maddeler kullanan anne babaların, çocuklara bu maddelerin kullanılabileceği mesajını verdiğinin altını çizen uzmanlar, çocuklara yasal olmayan maddeleri kullandıkları zaman başlarına neler gelebileceğini anlatmaları gerektiğini açıkladı.

Ailenin, çocuklarını madde bağımlılığından uzak tutmak için çocuğuna yeni ilgi alanları yaratıp, onlara sorumluluk vermesi ve çocuklarıyla iletişimini güçlendirmesi gerektiğini ifade eden uzmanlar, "Çocuğunuzu dikkatle dinleyin, onun sözünü kesmeyin, iyi bir gözlemci olun, çocuğunuzun yüz ifadesini, vücut dilini anlayın, çocuğunuzu dinleyin, anlattıklarından ne kastettiğini anlamaya çalışın, ne demek istediğine önem verin" dedi.

"BAĞIMLININ ZORLA TEDAVİ EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL"

Bir bağımlının kendi isteği olmadan yani zorla tedavi edilmesinin mümkün olamayacağını dile getiren uzmanlar, "Tedavide psikolog ve psikiyatrist birlikte çalışmalı. Tedavi sürecinde hap tedavisi kullanılıp kullanılmayacağına psikiyatrist karar verirken, bazı vakalarda terapi ile tedavi ilerleyip başarı ile sonuçlanabilir. Bağımlılık tedavisi çok uzun sürelidir. Sürekli bırakmalar, tedaviye tekrar başlanılmasıyla devam eder çünkü madde bağımlılığı tedavisi, kişinin maddeyle mücadelesidir. Maddeye tekrar başlama arzusu geliştikçe terapiyi bırakma isteği doğar. Fiziksel bağımlılığın ileri derecede olması durumunda ise tıbbi tedavi gerekir" şeklinde konuştu.

Tedavi sürecinde kişiye sorun çözme becerisi, 'hayır' deme becerisi kazandırıldığını ve kişinin, yeni ve farklı yönlerini keşfetmesi sağlandığını belirten uzmanlar, kişinin kullandığı maddeye göre tedavi şekli değiştiğini de açıklayarak, tedavi sürecinde ailenin çocuğa destek vermesinin çok önemli olduğuna dikkat çekti.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.