AB Komisyonu Türkiye'ye gerginliği tırmandıracak hareketlerden kaçınma çağrısı yaptı

Avrupa Komisyonu, Türkiye ve bazı AB üyesi ülkeler arasında meydana gelen son gerginlikten sonra Ankara'ya gerginliği daha da tırmandıracak hareketlerden kaçınma ve durumu yatıştırması çağrısı yaptı.

Komisyon, üye ülkelerde siyasi mitingler ve toplantılar düzenlenmesiyle ilgili kararların üye ülkeleri ilgilendiren, uluslararası ve ulusal hukukun hükümlerine uyulması gereken bir konu olduğuna açıklık getirdi ve Türkiye'ye durumu daha da kızıştırma riski olan aşırı açıklamalardan ve hareketlerden kaçınma çağrısı yaptı.

Açıklama, Brüksel'de günlük brifinginde Avrupa Komisyonu Baş Sözcüsü Margaritis Schinas tarafından yapıldı ve "Endişe verici bu durum ancak açık ve doğrudan iletişim kanallarıyla çözülebilir. Komisyon AB-Türkiye ilişkileri yararına dostane girişimlerini sürdürecektir" dedi.

Schinas, 'Nazi, faşist' gibi ifadelerin, unutulması gereken tarihi karanlık dönemlerinin ima edilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Tüm bunlar, Başkan Yardımcısı, Dışişleri Yüksek Temsilci Federica Mogherini ve Komiser Johannes Hahn'ın, Türkiye Anayasası'ndaki değişikliklerle Türkiye ve bazı Avrupa ülkeleri arasındaki son olaylarla ilgili ortak açıklamasında da yer aldı.

Açıklamaya göre Avrupa Komisyonu, 21 Ocak 2017'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen Türkiye Cumhuriyeti Anayasası üzerindeki Venedik Komisyonu'nun Görüşüne iyi not verdi.

Venedik Komisyonu'nun Görüşü'nde, 'Türkiye'nin yönetim sistemi üzerinde karar verme egemen hakkı olduğu' belirtildi ve 'Ülkenin zor zamanlar geçirdiğinin farkındayız ve terörizm musibetine karşı mücadelesinde yanındayız. Ülkenin savaş olan yerlerden gelen göçmenlere misafirperverliğini desteklemeye devam edeceğiz' denildi.

Avrupa Komisyonu, Türkiye'nin olağanüstü halle ilgili Avrupa Konseyi'nin tavsiyelerine uymak için tedbirler alındığını Avrupa standartları çizgisinde tedbirler getirileceğini duyurmasından memnuniyet duyulduğunu belirtti.

Açıklamada, "Ancak Venedik Komisyonu'nun önerilen Anayasal değişikliklerle ilgili yorumlar, güçlerin bir makamda aşırı toplanması, gerekli kontroller ve dengeler ve yargının bağımsızlığı üzerinde ciddi etkisi olması endişeleri ciddi anlamda artırıyor. Bu anayasal değişiklik sürecinin olağanüstü hal uygulaması sırasında yapılmasından da endişe duyuluyor" denildi ve şöyle devam edildi

"Önerilen değişiklikler 16 Nisan'daki referandumda onaylanır ve özellikle pratik uygulaması yapılırsa, Türkiye'nin bir AB aday ülke ve Avrupa Konseyi'ne üye olması ışığında yükümlülükleri değerlendirilir."

"Türkiye'yi, Avrupa Konseyi ve kurumlarıyla yakın işbirliğini devam ettirmesi daha da derinleştirmesi, endişelerini gidermesi ve tavsiyelerini yerine getirmesi konusunda teşvik etmek isteriz."