SAĞLIK
okuma süresi: 7 dak.

Uzmanlardan uyarı: "Yas normal, ancak süresine dikkat!"

Uzmanlardan uyarı: "Yas normal, ancak süresine dikkat!"

Uzman Adlî Psikolog Hazar Çoli ve Uzman Adlî ve Klinik Psikolog Ebru Çorbacı, yaşanan ani ölümler sonrasında hayatını kaybeden kişilerin yakınlarının psikolojik sorunlar yaşayabileceğine değindi.

Yayın Tarihi: 20/03/17 07:48
okuma süresi: 7 dak.
Uzmanlardan uyarı: "Yas normal, ancak süresine dikkat!"
A- A A+
Kıbrıs Postası – Cansu Yarışan

Uzman Adlî Psikolog Hazar Çoli ve Uzman Adlî ve Klinik Psikolog Ebru Çorbacı, yaşanan ani ölümler sonrasında hayatını kaybeden kişilerin yakınlarının psikolojik sorunlar yaşayabileceğine değindi.

Uzmanlar ani ölüm sonrasında, kişinin yakınlarında normal olan yas sürecinin yaşanmasının ardından, yas sürecindeki belirtilerin devam etmesinin veya şiddetlenmesinin ciddi psikolojik sorunlara neden olabileceğini söyledi.

Normal bir yas sürecinin kişinin yaşadığı duruma ve kişisel özelliklerine göre değiştiğini ifade eden uzmanlar, yas sürecinin normal anlamda 6 ay ile 1 yıl arasında bir süreyi kapsadığını kaydetti.

Uzmanlar, 1 yılı aşkın süreyle devam eden yas durumunun ve belirtilerin patolojik yas veya travma sonrası stres bozukluğu gibi psikolojik hastalıkların belirtileri olduğunu ifade etti.

Yaşanan ani ölümler sonucunda, yakınlarını kaybeden kişilerde belirli psikolojik süreçler ve psikolojik rahatsızlıklarla karşılaşmak mümkün…

Başta trafik veya iş kazası gibi nedenler olmak üzere yakınlarının ani ölümleriyle karşılaşan kişilerde görülmesi muhtemel psikolojik süreçlerden bazıları yas, patolojik yas, travma sonrası stres bozukluğu gibi rahatsızlıklar olabiliyor...

Uzman Adlî Psikolog Hazar Çoli ve Uzman Adlî ve Klinik Psikolog Ebru Çorbacı, ani ölümlerin ardından ölen kişinin yakınlarının yaşadığı süreçleri Kıbrıs Postası'na anlattı.

"YAS, NORMALDİR"

Uzmanlar, kişinin yaşadığı bir kayıp sonrasında bireyi derinden etkileyen bir durum olan yasın, her kişinin verebileceği en doğal tepki olduğunu belirterek, yas sürecinin süreçlerini şöyle anlattı:

"Sevilen bir kişinin kaybı sonrasında yas; yaşanması normal bir olaydır. Ölüm, sevgiliden ayrılma, göç etmek gibi durumlar, kişinin yas sürecine girmesinin en büyük sebeplerindendir. Yas sürecinde, birey belirli dönemlerden geçer. Bunlardan biri şok olma sürecidir. Bu durumda kişi kendinin ve etrafında oluşan olayın bilincinde değildir. Bir diğer karşılaşılan durum ise inkar sürecidir. Kişi, olayı duyduğu anda ve olayın hala etkisinde iken olayı inkar etmesi, olayın olmadığı gibi yaşamasıdır. Olayda yanlışlık olması düşüncesidir. Kişi olay hiç olmamış gibi davranır. Bilinçli olarak yapılan bir şey değildir. Öfke ve kızgınlık süreci de, inkar sürecinde, kişinin olayı yok sayması sonrasında, olayın varlığının farkında olup sorgulamaya başlayarak, engellendiği zaman ortaya çıkan duyguları yaşamaya başladığı süreçtir. Bu durumda en fazla yaşanan durumlar ve sorulan sorular, "Neden ben", "Neden o", "Neden biz"… Yada suçluluk duygusu ile de karşılaşılabilir, "Keşke izin vermeseydim", "Keşke gitmeseydi"… Kişinin içinde olabileceği bir diğer süreç ise, inanç sistemi ile pazarlığa girmesidir. Kişi, yaşadığı acı olayı mantıklı bir sonuca ulaştırmak için pazarlık yapar. Kişi, anlam arayışı içindedir. Kader olduğuna inanmak isteyebilir veya "Allah'ım keşke böyle olmasaydı" gibi anlam ve kabullenme sürecine girer"

"YAS MI PATOLOJİK YAS MI?"

Tüm yaşananların ardından mutsuzluğun bazen kalıcı olduğunu ve kişinin depresyona girdiğini, bazen de kişinin belirli bir süre geçtikten sonra yaşadığı çöküntü durumundan yavaş yavaş kurtulmaya doğru adım attığını belirten uzmanlar, bu dönemlerin birbirleriyle karmaşık olsa da en sonunda durumla yüzleşme veya durumu kabullenme yaşandığını söyleyerek, "Bu dönemde kişi yaşadığı acısıyla baş etme ve o acıya uyum sağlama süreci yaşar. Gündelik hayatı geri dönmeye adım atar, durumu kabullenmeye başlar, tüm bu süreçlerin uzunluk süreci kişinin yaşadığı acı, yas veya kayıp durumuyla değişmekle birlikte altı ay ve bir sene arasında değişmektedir. Her bireyin yaşadığı olayın farklılığıyla beraber, acısı, yas yaşayışı ve bu yaşadıklarına verdiği tepki birbirinden farklıdır. Genel olarak yas süreci yaşamanın gerekliliğindeki amaç, kayıp olan kişiyi unutmak değil, yaşanılan acı ile mücadele etmeyi öğrenmektir ve bu durumlara hazırlıklı olmaktır. Hayatında bir kişiyi kaybeden birey bu süreci bahsedildiği şekilde tamamlayamazsa ortaya patolojik yas durumu çıkabilir" dedi.

PATOLOJİK YASIN BELİRTİLERİ…

Patolojik yasın, yas sürecinin sağlıklı bir şekilde tamamlanamamasından kaynaklandığını ifade eden uzmanlar, "Kişi, bu dönemde patolojik belirtiler ve aşırı tepkiler verebilir, geçen süreç ne kadar uzun olursa olsun kişi her konuşmada aynı acıyı yaşar ve bunu etrafındakilere de belli eder. Bu dönem kişiye ciddi şekilde sağlık problemleri getirebilir, sağlık problemleri ile savaşmak yerine yalnız kalmayı seçer. Aslında kişi yaşadığı durumu ve normal olmayan tepkiler verdiğini fark edebilir fakat bu durumdan çıkmak için herhangi bir çaba sarf etmez. Genelde yaşanılanların normal yas süreci mi yoksa patolojik yas süreci mi olduğunu tespit etmek zordur. Kişinin yas sürecinin normal mi patolojik mi olduğunu anlamak için ruh sağlığı uzmanları başvurulabilir" şeklinde açıklamada bulundu.

TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU BELİRTİLERİ…

Genellikle yas sürecinde veya sonrasında yaşanılan bir diğer psikolojik bozukluğun da travma sonrası stres bozuklu olduğuna değinen uzmanlar, kişide travma sonrası stres bozukluğu belirtilerini şöyle anlattı:

"Travma sonrası stres bozukluğu çoğu zaman insanlar travmatik bir olay yaşadığı zaman, yas süreci zaman içerisinde geçer, azalır ve insan normal haline geri döner. Fakat bazı insanlar bu travmatik olaylardan sonra aylar yıllar geçse bile düzelemez. Bu travmadan dolayı aşırı stres ve kaygı yaşamaya devam eder. Bu insanlar genelde olayla ilgili kabuslar görebilir ya da tekrar tekrar travmayı yaşadığı an gözün önüne gelir. Uyumada, konsantre olmakta, normal günlük hayatında yaptığı şeyleri yapmakta güçlük çeker. Kendilerini dış dünyaya karşı kapatırlar. Mutlu olmadıkları bir dünya yaratırlar. Bu travma sonrası stres bozukluğudur. Bu kişilerde, genelde olay hatırlandığı zaman çarpıntı, terleme gibi fiziksel belirtiler görülür, duygusal olarak ise uyuşuk olurlar ve travmayı hatırlatan şeylerden insanlardan olaylardan uzak dururlar. Tedirgin olurlar, hemen sinirlenip öfkelenirler, ufak sesleri bile irkilmek gibi huzursuzluk yaşarlar"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.