EĞİTİM
okuma süresi: 24 dak.

Maronitlere baskılar 2013'teki gibi hız kazanacak gibi görünüyor

Maronitlere baskılar 2013'teki gibi hız kazanacak gibi görünüyor

2013'te Maronitlere doğrudan baskı yapan ve hainlikle suçlayan Rum yönetiminin kolları sıvadığı belirtiliyor…

Yayın Tarihi: 31/07/17 08:47
okuma süresi: 24 dak.
Maronitlere baskılar 2013'teki gibi hız kazanacak gibi görünüyor
A- A A+
Kıbrıs Postası - Vatan Mehmet

2013'te Maronitlere doğrudan baskı yapan ve hainlikle suçlayan Rum yönetiminin kolları sıvadığı belirtiliyor…

Maronitlerin ülkemizdeki bütün köylerine dönüşlerini sağlamak için geçtiğimiz gün üretilen siyasi kararın ardından Güney Kıbrıs'tan verilen üst düzey tepkiler, tıpkı 2013'te KKTC yönetimine "dönmek istiyoruz" diye başvuran Maronitlerin uğradığı baskılara şimdi yeniden ve daha sert maruz kalmalarından endişe ediliyor…

Kararın ardından Rum Başpiskopos ile Maronitlerin Rum Temsilciler Meclisindeki üyesinden resmi bir bilgilendirme olmadığı gerekçesi ile henüz bir değerlendirme açıklaması gelmezken Kıbrıs Postası'nın edindiği bilgiye göre baskılar ve tehditler şimdiden başladı…

Komşu basına yansıdığı kadarıyla Rum Hükümet kaynakları kararı Crans Montana'daki çıkmaz nedeninin bir parçası olarak Türkiye'nin planlarının hayata geçirilmesi şeklinde değerlendirirken Rum Hükümet Sözcüsü Hristodulidis kararı, "'işgalin' neden olduğu kabul edilemez statükonun sonsuza dek sürdürülmesi hedefine ilişkin bir faaliyet" şeklinde niteledi.

Güney'den gelen sert tepkileri Kıbrıs Postası için değerlendiren Sosyolog Kudret Akay, alınan siyasi kararın Crans Montana kadrajıyla ilişkisi olmadığını, bu konuda hazırlıkların zaten yapıldığını, zirve sonrası çözümsüzlüğün bu adım için daha olumlu bir konjonktürün çıkmasına neden olduğunu ifade etti.

Akay, ""Karar KKTC'yi güçlendirir mi evet, dünyaya daha kabul edilir hale getirir mi evet kendi iç dinamiklerimizi hareketlendirir mi evet, uluslararası arenada, kendi içimizdeki toleransın artmasına sebep olur mu evet, bir dolu mülkiyet sorununu aşar mıyız evet… Crans Montana artık tarafların başka türlü bir şeyler de yapması gerekir üzerine konjonktürü oluşturdu yoksa daha önceden gerek kolordu gerek Türkiye bu konuda çoktan yeşil ışık yaktı. Hazırlıklar da yapılmıştı" diye konuştu.

Maronitlerin köylerine geri dönmesine imkân yaratacak düzenlemeler Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Büyükelçilik müsteşarları ve askeri yetkililer ile koordinasyon içinde ilerleyecek.

Çalışmalar kapsamında mevzuata ilişkin gerekli düzenlemeler başta olmak üzere, verilen kararın kısa sürede hayata geçmesi için yol haritası ve uygulama takvimi tamamlanacak.

Maronitlerin ülkemizdeki bütün köylerine dönüşlerini sağlamak için geçtiğimiz gün üretilen siyasi kararın ardından Güney Kıbrıs'tan verilen üst düzey tepkiler, tıpkı 2013'te KKTC yönetimine "dönmek istiyoruz" diye başvuran Maronitlerin uğradığı baskılara şimdi yeniden ve daha sert maruz kalmalarından endişe ediliyor…

Kararın ardından Rum Başpiskopos ile Maronitlerin Rum Temsilciler Meclisindeki üyesinden resmi bir bilgilendirme olmadığı gerekçesi ile henüz bir değerlendirme açıklaması gelmezken Kıbrıs Postası'nın edindiği bilgiye göre baskılar ve tehditler şimdiden başladı…

Komşu basına yansıdığı kadarıyla Rum Hükümet kaynakları kararı Crans Montana'daki çıkmaz nedeninin bir parçası olarak Türkiye'nin planlarının hayata geçirilmesi şeklinde değerlendirirken Rum Hükümet Sözcüsü Hristodulidis kararı, "'işgalin' neden olduğu kabul edilemez statükonun sonsuza dek sürdürülmesi hedefine ilişkin bir faaliyet" şeklinde niteledi.

Maronitlerin köylerine geri dönmesine imkân yaratacak düzenlemeler Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Büyükelçilik müsteşarları ve askeri yetkililer ile koordinasyon içinde ilerleyecek.

Çalışmalar kapsamında mevzuata ilişkin gerekli düzenlemeler başta olmak üzere, verilen kararın kısa sürede hayata geçmesi için yol haritası ve uygulama takvimi tamamlanacak.

AKAY: "KARARIN ZİRVE SONRASI İLE İLGİSİ YOK. SADECE ÇÖZÜMSÜZLÜK DAHA OLUMLU BİR KONJONKTÜRÜN ÇIKMASINA NEDEN OLDU"

Güney'den gelen sert tepkileri Kıbrıs Postası için değerlendiren Sosyolog Kudret Akay, alınan siyasi kararın Crans Montana kadrajıyla ilişkisi olmadığını, bu konuda hazırlıkların zaten yapıldığını, zirve sonrası çözümsüzlüğün bu adım için daha olumlu bir konjonktürün çıkmasına neden olduğunu ifade etti.

Akay, "Karar KKTC'yi güçlendirir mi evet, dünyaya daha kabul edilir hale getirir mi evet kendi iç dinamiklerimizi hareketlendirir mi evet, uluslararası arenada, kendi içimizdeki toleransın artmasına sebep olur mu evet, bir dolu mülkiyet sorununu aşar mıyız evet… Crans Montana artık tarafların başka türlü bir şeyler de yapması gerekir üzerine konjonktürü oluşturdu yoksa daha önceden gerek kolordu gerek Türkiye bu konuda çoktan yeşil ışık yaktı. Hazırlıklar da yapılmıştı. Bunun Carans Montana sonrası ile ilgisi hiç yok. Oradaki çözümsüzlük daha olumlu bir konjonktürün çıkmasına neden oldu…" diye konuştu.

Maronitlerin KKTC'deki köylerine dönüşlerini sağlamak için alınan siyasi kararın ardından, yerleşime yönelik çalışmalar başladı.

Konunun sosyal, ekonomik, hukuki ve uygulamaya ilişkin teknik yönleri başta olmak üzere, Maronit köylerinde yeniden yerleşimin başlamasına yönelik planlama, Cumhurbaşkanlığı'nın eşgüdümünde, Başbakanlık ve konuyla ilgili bakanlıklarla güvenlik kuvvetleri bünyesinde yapılıyor.

Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu, dün verilen siyasi kararın ardından bugün başlayan uygulamaya yönelik hazırlık çalışmalarının, dönüşlerin hızlı ve sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için kolaylaştırıcı tedbirleri de içereceği söyledi.

Yürütülen hazırlık çalışmaları arasında söz konusu köylerin altyapılarının geliştirilmesi de yer alıyor.

Maronitlerin KKTC'deki köylerine yeniden yerleşmesi kararı, Cumhurbaşkanı Akıncı başkanlığında dün yapılan üst düzey toplantıda alınmıştı.

RUM YÖNETİMİ TEPKİLİ

Öte yandan Maronitlerin KKTC'deki köylerine dönmesine imkân sağlanması kararı Rum basınında geniş yer aldı.

Politis gazetesi, haberi "Türk Tarafı B Planı'nı Uyguluyor- Sahte Devlet Maronitlerin Köylerine Geri Dönmesine Karar Verdi-B Planını Öne Koyuyorlar" başlığıyla manşet ve iç sayfada duyurdu.

Gazete, Rum tarafında BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin Kıbrıs Konferansı'na ilişkin açıklamaları sonrasında yurt dışındaki imajın ele alma çabaları ve Crans-Montana tutanaklarını açıklama kararı tartışılırken KKTC'nin Rum tarafında çaresizliğe ve şaşkınlığa neden olan Maronitlerle ilgili açılımla B Planı'nı öne sürdü.

Gazete, Kıbrıs Türk tarafın, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile gerçekleştirdiği son temaslarda, TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun önceden açıkladığı gibi, BM parametrelerinden ayrılmayacağı teyidinde bulunduğunu savundu.

Türk tarafının, Crans-Montana başarısızlığının ardından yeni bir planı hayata geçirdiğini yazan gazete, Maronitlerin köylerine geri dönmesi kararının da Türkiye'nin, müzakerelerin çökmesi durumunda uygulayacağını söylediği B planının bir parçası olarak ortaya çıktığını ileri sürdü.

Gazete, Kıbrıs Türk basının, 16 bin kişinin Kapalı Maraş'a geri dönmesinden de söz ettiğine dikkat çekti.

"CRANS MONTANA'DAKİ ÇIKMAZ NEDENİNİN BİR PARÇASI…"

Habere göre, Rum hükümeti ise bu kararı, Crans Montana'daki çıkmaz nedeninin bir parçası olan, Türkiye'nin planlarının hayata geçirilmesinin olarak değerlendiriyor.

Gazete, aynı haberinin içerisinde, bu konunun uzun zamandır gidip gelen bir konu olduğunu; Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın, isteyen Maronitlerin köyüne dönmesi yolunun açılması için Türk askerinin ayrılmasına yönelik planlar konusunda köy sakinlerine bilgi vermek amacıyla geçtiğimiz Mart ayında "Ay.Marina" (Gürpınar) köyünü ziyaret ettiğini anımsattı.

Maronitlerin geri dönüşünün ele alındığı Cumhurbaşkanlığı'ndaki toplantıya da yer veren gazete, tüm ilgili birimlerin katılımıyla gerçekleştirilen toplantının, kararın ciddiyetinin göstergesi olduğunu yazdı.

HACIRUSOS SELAMLADI

Habere göre, Maronitlerin Rum Meclisi'ndeki eski temsilcisi Antonis Hacırusos, bu kararı selamlarken, Rum Yönetimi tarafından desteklenmemesi durumunda, uygulanamayacağını ve bu faaliyetin imaj yaratma şeklinde kalacağını savundu.

Hacırusos, Gürpınar ve Özhan'da herhangi bir alt yapının olmadığını, evlerin yıkıldığını ve sakinlerin nereye döneceklerini bilmediğine işaret ederek, Rum Yönetimi'nin bu köylerin sakinlerine ekonomik açıdan yardım yapması durumunda, köylerine dönme olanağı olacağını belirtti.

Hacırusos, imar için çok paraya da gereksinim olduğunu söyledi.

"MARONİTLERİN SIRTINDA KIBRIS TÜRK İMAJ OYUNLARI"

Alithia gazetesi ise, "Maronitlerin Sırtında Kıbrıs Türk İmaj Oyunları-Sahte Devlet Maronitlerin Dönmesine Karar Verdi" başlıklarıyla aktardı. Gazetei KKTC'nin Maronitlerin köylerine dönmesi şeklindeki kararının sansasyon yarattığını yazdı.

Crans-Montana'daki görüşmelerin çökmesinin ardından bu kararın tesadüf olarak addedilmemesi gerektiğini savunan gazete, bu faaliyetin tek mi, yoksa Kıbrıs Türk tarafının bir dizi paralel faaliyetlerinden ilk mi olduğu sorusunun da söz konusu olduğunu kaydetti.

Gazete, aynı haberde, Gürpınar ve Özhan'ın 1974'ten bu yana askeri bölge olduğunu; Gürpınar'da tüm evlerin yıkıldığını veya askeri tesis olarak kullanıldığını, Özhan'da ise evlerin durduğunu yazdı.

Gürpınar köyünden bir göçmen ise gazeteye yaptığı açıklamada, söz konusu köyde Maronitlerin geri dönmesi için bir şey bulunmadığını, köylerini sevdiklerini ancak dönebilmeleri için alt yapı çalışmalarının yapılması gerektiğini ifade etti.

Maronit köyünden bir unsur ise gazeteye yaptığı açıklamada, bu kararın, özelikle Crans-Montana'nın ardından tesadüf olmadığını savundu.

Aynı unsur, Kıbrıs Türk liderliğinin, Kıbrıs sorununun çözmek için iyi niyete sahip olduğunu göstermeyi hedefleyen bir kararının söz konusu olduğunu iddia etti.

MARONİT TEMSİLCİLER AÇIKLAMA YAPMAKTAN KACINDI

Gazete, Maronitlerin Başpiskoposu Yosif ile temasa geçtiklerini ancak Yosif'in, Kıbrıs Türk lider tarafından resmen bilgilendirilmeden görüşünü ortaya koyamayacağını dile getirdiğini yazdı.

Habere göre, Rum Meclisi'ndeki Maronit Temsilcisi Yannakis Musa da açıklama yapmaktan kaçındı.

Fileleftheros gazetesi ise haberi "Akıncı Rejiminden Maronitlere İlişkin Hareket" başlığıyla aktardı. Gazete, Türk tarafının, Kıbrıs sorununda yeni olguların yaratılması ve göçmenlerin geri dönüş isteğinden faydalanmasına yönelik uygulamalara girdiğini savundu.

MARONİTLER, AÇIKLAMAYI ÇEKİNCEYLE KARŞILADI

Fileleftheros gazetesi, "Maronitler, Açıklamayı Çekinceyle Karşıladı" başlıklı bir başka haberinde, Maronitlerin, bilgilendirme bekleyerek, bu kararı çekinceli bir şekilde karşıladığını yazdı.

Habere göre, Maronit köy muhtarları, gazeteye yaptıkları açıklamalarda, Rum Meclisi'ndeki temsilcileri tarafından resmi bilgilendirilmeyi beklediklerini; hükümet ile istişarenin ardından görüşlerini ortaya koyacaklarını ifade etti.

Maronit köy sakinleri de kararlarını vermeden önce ayrıntıları duymayı bekleyeceklerini dile getirdi.

Gazete, haberinin devamında, Maronit köylerine ilişkin ayrıntılara yer verirken, toplam Maronit nüfusunun bugün yaklaşık 7 bin civarında olduğunu da yazdı.

Haberi "Maronitlerin Dönmesine İlişkin Karar" başlığıyla aktaran Haravgi gazetesi, Maronitlerin geri dönmesine ilişkin dün alınan kararın, Kıbrıs Rum tarafında endişeye neden olduğunu ve gürültü yarattığını belirtti.

Gazete haberinde üç Maronit köy muhtarının görüşlerine de yer verdi. Habere göre, üç muhtar, "Rum Yönetimi ve Maronitlerin siyasi ve dini liderliğiyle istişarelerde bulunulması ve Kıbrıs Türk önerisi karşısında ortak tutumun var olması gerektiği" şeklinde ortak görüş beyan etti.

RUM HÜKÜMETİNİN REAKSİYONU

Politis gazetesi ve diğer gazeteler, Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis'in, Maronitlerin köylerine geri dönmesi kararına ilişkin yaptığı yazılı açıklamaya yer verdi.

Habere göre, Rum Hükümet Sözcüsü Hristodulidis, "işgalin" neden olduğu kabul edilemez statükonun sonsuza dek sürdürülmesi hedefine ilişkin bir faaliyetin söz konusu olduğunu savundu.

Alithia gazetesine göre, Hristodulidis, bu karara ilişkin olarak beş nokta üzerinde durdu. Hristodulidis, "Bu karar, Crans-Montana başarısızlığının nedeninin bir parçası olan Türkiye'nin planlamalarının hayata geçirilmesi adımını teşkil ediyor. 1974 Türk işgalinin neden olduğu kabul edilemez statükonun sonsuza dek sürdürülmesi hedefi taşıyor. KKTC makamları bu kararı, Kıbrıs sorununun bütünlüklü çözümü içerisinde, Maronit köylerinin Kıbrıs Rum idaresine iade edilmemesine ilişkin müzakere masasında ifade edilen Türk görüşün empoze edilmesi çerçevesinde aldı. Bunu, yeni oldubittiler yaratmaktan çok, imaj yaratma hedefliyle yaptılar. Göçmen dünyasında anlaşmazlığa neden olma amaçlanıyor" dedi.

KKTC'NİN KARARINA "ÇOK BOYUTLU B PLANI" YORUMU

Rum basınında "Cebelitarık, Kosova, Kırım ve Transdinyester Modelleri" ile ilgili iddialar yer aldı…

Cumhurbaşkanlığı'nda 26 Temmuz'da, üst düzey katılımla gerçekleştirilen toplantıda Maronitlerin KKTC'deki bütün köylerine dönüşlerini sağlayacak karar alınmasının ardından, Rum basınına Türk tarafının bundan sonra atmayı planladığı adımlarla ilgili çeşitli iddialar yansıdı.

Haftalık Kathimerini gazetesi, " 'Cebelitarık Modeli' İle İlgili Plan" başlıklı manşet haberinde Crans Montana'daki çöküşün ardından Toprak ve Mülkiyet alanlarında, Maronitlerin ve Maraş kökenlilerin geri dönüş arzularına hitap edecek hareketlerle başlayan "çok boyutlu bir B planı" devreye sokulduğunu yazdı.

Haberde Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş'ın gazeteye geçen hafta yaptığı özel açıklama da hatırlatılarak, Cumhurbaşkanlığı'ndaki toplantıda alınan siyasi kararların, KKTC'nin -"dış politika ve savunma politikasının Türkiye tarafından yönetileceği- Cebelitarık modeliyle yükseltilmesinin hedeflendiği belirtildi.

Cumhurbaşkanlığı'ndaki toplantıda alınan Maronitlerin Kıbrıs Türk idaresi altında geri dönmesi siyasi kararının bu "çok boyutlu planın" pilot uygulaması olduğu, ardından Maraş'ın da yine Kıbrıs Türk idaresi altına açılmasının planlandığını yazan gazete, edindiği bilgilere dayanarak Taşınmaz Mal Tazmin Komisyonu'nun (TMK) da yeniden işletilmesi ve diğer hareketler de planlandığını kaydetti.

Haberinin "Cebelitarık Modeliyle Çok Boyutlu Plan" başlığıyla ayırdığı bölümünde Türkiye'nin KKTC liderliği ve siyaset dünyasıyla birlikte, çeşitli yönleri daha önce müzakere masasında konuşulmuş bir "bulmaca planı" üzerine yoğunlaştığı ve Rum tarafının katkısı olsun ya da olmasın yeni alternatif inisiyatifler almaya hazır olduğunu açıkladığına işaret edildi.

Henüz KKTC rejim modeliyle ilgili bir karar alınmadığı, tanınma veya siyasi açıdan yükseltmeden de söz edilmediği belirtilen haberde, en hakim yaklaşımın, Serdar Denktaş'ın Kathimerini'ye açıklamasında da teyit ettiği üzere Cebelitarık modeli olduğu, ayrıca KKTC'den serbest ticaret bölgesi ve hatta Kosova modelinden söz eden sesler işitildiği ifade edildi.

"MARAŞ'IN İADESİNE KARŞILIK MAĞUSA LİMANININ YASAL KULLANIMA AÇILMASI"

Gazete "Lefkoşa'nın Maraş'la İlgili Karşı Tedbirleri… Anastasiadis'in Önerisi Tekrarlanıyor, Konuyla İlgili Görüntü Salı Günü Netleşecek" başlıklı haberinde, KKTC'nin Maraş'ı da açacağına dair bilgiler üzerine Rum Yönetiminin cevap olarak; "Maraş'ın yasal sakinlerine iadesine bağlı olarak Kıbrıslı Türklerin AB ile serbest ticareti için Mağusa limanının yasal kullanıma açılması" önerisini yeniden masaya koymasının beklendiğini yazdı.

Habere göre Rum Yönetimi, BM'nin, Maraş'ın herhangi bir parçasının, yasal sakinleri dışında kişilerle kolonize edilmesi girişimini kabul edilmez sayan 550 sayılı kararı üzerinde çalışarak Maraş'ın idaresinin BM'ye devredilmesini istemesi bekleniyor.

Gazete KKTC'nin Maronit köyleriyle ilgili açılımı ve bundan sonraki hareketleri konusunda "yetkili" olduğu belirtilen bir Rum kaynağın, Kathimerini'ye, "geri dönmek isteyecekleri kimsenin engellemeyeceği, ancak bu geri dönüşün Türk işgali altında olacağı, bunun da Crans Montana çöküşünden sonra yeniden başlama işareti olsun veya olmasın, Kıbrıs prosedürüne de etkileri olacağı" iddiasında bulunduğunu yazdı.

Habere göre aynı kaynak, yukarıdaki iddiasını gerekçelendirmek için, "çünkü Türkiye ve Kıbrıslı Türkler Maraş'la ilgili adımı atarlarsa çözüm istemedikleri aşikardır. Sürekli yeni oldubittiler yaratılırken Kıbrıs müzakereleri nasıl devam edebilir?" dedi.

RUM YÖNETİMİ MARONİT KÖYLERİYLE İLGİLİ SİYASİ KARARA HAZIRLIKSIZ YAKALANDI

Haftalık Simerini gazetesi ise, "Oldubittilerin Pasif Seyircileri… Kırım Modeliyle Türk Şantajı" başlıklı manşet haberinde, Türk tarafının "işgali genişletme hareketlerinde bulunduğunu" iddia ederek Rum Yönetiminin "gelişmelerin arkasından koşarak parçaları toplamakta olduğu" yorumunda bulundu.

Rum Yönetiminin çok kıymetli zamanını BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile çatışmakla harcarken hareketlerin inisiyatifini kaybettiğini yazan gazete, KKTC'nin Maronit köyleriyle ilgili siyasi kararına hazırlıksız yakalanan Rum Yönetiminin, gelişmelerin peşinden koştuğunu aktardı, "ancak Türkler henüz son sözlerini söylemediler" vurgusunu yaptı.

Haberde, diplomatik düzeyde KKTC'de, "Rumlar kabul edilemez tavırlarına devam ederlerse Kırım modeli mi Transdinyester (Moldova-Ukrayna arasında, tanınmayan bir ülke) modeli mi diye sorulacak bir referandum düşünüldüğü" de öne sürüldü.

Gazete Rum Yönetiminin "Türk tarafının ilanlarına hukuki argümanlarla tepki vermeyi planladığını ancak Türkiye'nin bir adım önüne geçmeyi nasıl başarmayı planladığını henüz açıkça ortaya koymadığını" yazdı.

RUM YÖNETİMİ MUHTIRA HAZIRLADI

Fileleftheros ise "Maraş'taki Hareketlerle İlgili Muhtıra Hazır" başlıklı haberinde, Rum Yönetiminin, kapalı Maraş'ın açılmasının "işgalin genişlemesi anlamına geldiği" iddiasında bulunacağı bir muhtıra hazırladığını bildirdi.

Habere göre Rum Sözcü Nikos Hristodulidis, muhtıranın, Rum Yönetiminin yapacağı tek hareket olmayacağını söylerken; Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, muhtırada BM'nin Kıbrıs'la ilgili bütün kararlarının, raporlarının, Denktaş-Kiprianu Doruk Antlaşması'nın, Avrupa Parlamentosu (AP) ve komitelerinin Maraş'la ilgili kararlarının yer aldığını, bu muhtıranın Rum Yönetiminin BM nezdinde yapacağı şikayetlere yardımcı nitelikte olacağını açıkladı.

Gazete Rum Yönetiminin, "kapalı Maraş'ın 1974'ten beridir Türk askerinin kontrolünde olduğuna" ve erişim olabilmesi için büyük yatırımlar gerektirdiğine işaret ederek, (gazetenin ifadesiyle) "kinayeli" şekilde "Türk tarafı Maraş için harekette bulunmak istiyorsa, güven yaratıcı önlem olarak, sakinlerinin geri dönebilmesi için BM'ye teslim etmekten başka çaresi yoktur" iddiasında bulunduğunu yazdı.

Rum Yönetiminin Maronitler konusunu da yakından izlediğine işaret eden gazete "geri dönüşün 10 yıllık süreye yayıldığını, yeniden iskân edilebilmesi için Asomato (Özhan) ve Ay. Marina (Gürpınar) köylerinde büyük yatırımlar gerekeceğini" öne sürdü.

Habere göre Anastasiadis'in Maraş konusunda izlediği politikayı eleştirerek "Maraş'ı güven yaratıcı önlemlerin birinci önceliğine koyması ve BM'nin kontrolüne verilmesini, sakinlerinin yeniden iskânını ve 3'üncü Viyana Konvansiyonu'nun uygulanmasını istemesi gerektiğini" savunan EDEK, "Bunun yerine Kıbrıs sorununun çözümüyle bağlantılı kılarak 1979 Antlaşması'nı ve BM'nin ilgili kararlarını ihlal etti" suçlamasında bulundu.

BM MARAŞ'LA İLGİLİ PLANDAN HABERDAR DEĞİL

Alithia ise, "BM Maraş'ın Açılmasından Haberdar Değil" başlıklı haberinde, bir Kıbrıslı Türk gazetecinin "Kıbrıs Türk tarafı kapalı Maraş'ı yasal sakinlerine BM'nin kontrolünde açma planı üzerinde çalıştığı" haberi üzerine Rum Haber Ajansı'nın (KİPE) yorumunu istediği BM Basın Sözcüsü'nün ofisinden bir yetkilinin, "BM'nin böyle bir plandan haberi yok" cevabını verdiğini yazdı.

Rum Ulusal Konseyi'nin Salı günü toplanarak Türk tarafının Maronitlerin köylerine geri dönmesi ve kapalı Maraş'ın Kıbrıs Türk idaresi altında açılması ilanını masaya yatıracağına işaret eden gazete, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis'in MEGAONE isimli TV kanalına yaptığı Maraş'la ilgili açıklamayı şöyle aktardı:

"Türkler Maraş'la ilgili harekette bulunmak istiyorlarsa gelip bizimle görüşmeleri gerekir. Maraş BM'nin idaresine verilsin ve yasal sakinleri, güven yaratıcı önlem olarak geri dönsün. Buna karşılık vermeye hazırız."

MARAŞ KÖKENLİLER İKİYE BÖLÜNDÜ

Öte yandan Politis, "Kapalı Maraş'ın Açılacağı Söylentileri Maraşlıları Bölüyor" başlıklı haberinde, ilgili söylentiler üzerine Maraş kökenli Rumların sosyal medya üzeride yaptıkları paylaşımlarla "böyle bir durumda geri dönecek olanlar ile dönmeyi reddedenler" olarak ikiye bölündüğüne dikkat çekti.

Maraş kökenlilerin büyük bölümünün "acı, hayal kırıklığı, zararın eşit bölüşülmemesi nedeniyle haksızlığa uğramış, ümitsizlik ve duygusal çöküntü içerisinde olduğunu" yazan gazete, "Mağusa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı'nın Türk tarafının hareketinin "Rumlar arasında karışıklık yaratmayı hedeflediğini" öne sürdüğünü aktardı.

Habere göre, sözde "Maraş Belediyesi"nin Başkanı Aleksis Galanos ise Maraş'ın açılmasının "iyi niyetli olmadığını" iddia ederek, "ben de acı çekiyorum ama dönmeyeceğim" dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.