Denktaş'tan koalisyona karşı olan partilere gönderme: "Biraz tecrübe..."

Kıbrıs Postası

"TEK BAŞINA İKTİDAR HİÇBİR PARTİ İÇİN MÜMKÜN DEĞİL"

Tek başına iktidarın hiçbir parti için mümkün olmadığını savunan Denktaş, koalisyon hükümetlerinin ülke açısından daha faydalı olduğunu ifade etti. "İrsen Küçük hükümeti zamanında tek parti hükümeti dönemi yaşadık. Koalisyon hükümetlerinden daha mı iyiydi yoksa daha zorlu bir dönem mi yaşadık hatırlamakta fayda var" diyen Denktaş, koalisyonlarda taraflar arasında bir denge oluştuğunu fakat tek parti hükümetlerinde 'Benden olan tamam, olmayan yoktur' şeklinde bir anlayış çıktığını kaydetti.

"BAŞKANLIK SİSTEMİNİ TARTIŞMAMIZ GEREKECEK"

"Bu sistem değişmeli mi? Gelecek dönem başkanlık sistemini önümüze alıp tartışmaya başlamamız lazım" diye konuşan Denktaş, "Parlamentonun ciddi bir denetleyici güç olarak orada olması lazım. Parlamenter sistem diyoruz ama başbakanlık veya parti başkanları sistemidir. Parti başkanı nasıl oy kullanılsın diyorsa vekiller de öyle oy kullanıyor. Daha denetleyici bir sisteme geçiş gerekir. Yürütme şu anda yasamayı denetler, idare eder ve yönlendirir durumda. O yüzden başkanlık sistemini tartışmamız gerekecek" ifadelerini kullandı. İdeal bir sistem olmadığını da sözlerine ekleyen Denktaş, tek partinin kusurları ve avantajları olduğu gibi koalisyonun da kusur ve avantajları olduğunu ve Kıbrıs gibi vatandaşın birbirini yakinen tanıdığı bir ülkede koalisyonun daha dengeleyici ve insanları daha az ezen bir model olduğunu belirtti.

"KİMSEYE KARŞI BİR DURUŞ SERGİLEMEDİK. KÖPRÜ VAZİFESİ GÖRDÜK"

Denktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"28 yıllık siyasi tecrübe, olmazsa olmaz ortaya koymamayı öğretti bana. Herkesle konuşur, tartışırsınız, aklınızdakini en rahat uygulayabileceğiniz parti hangisiyse uzlaşıp hükümeti kurarsınız. Protokol dışına taşıldığı anda koalisyonlarda sorunlar çıkar, koalisyon bozulur. Oturur herkesle konuşuruz. DP'nin özelliği zaten o. Kimseye karşı bir duruş sergilemedik. Köprü vazifesi gördük. Bu yapımız nedeniyle de kendimizle gurur duyuyoruz. Kimseyi ötekileştirmeden hareket etmek önemliydi. Halkımızı kamplara bölmek değil, aksine arabuluculuk yaptık".

KOALİSYONA KARŞI OLAN PARTİLERE YANIT: "BİRAZ TECRÜBE EDİNDİKTEN SONRA…"

Bazı partilerin kesinlikle koalisyon kurmayacakları yönündeki açıklamalarını da değerlendiren Denktaş, 'Biraz tecrübe edindikten sonra onlar da böyle bir yaklaşımın doğru olmadığını görecektir. Nedeni tecrübesizlik' diye konuştu.

"DEVLETİ VE BÜROKRASİYİ BİLMİYORSANIZ YÜZÜNÜZE GÖZÜNÜZE BULAŞTIRIRSINIZ"

Ülkedeki değişimler ve reformlarla ilgili de görüşlerini paylaşan Denktaş, şunları söyledi:

"Biz iktidarda olduğumuz dönemlerde değişim için adım attığımızda çok ciddi tepkiler de gördük. Özel TV ve radyoların açılışlarında benim karşıma dikilen ilerici diye dikilen CTP oldu. 'Buraya ortak mısın, nedir yaptığın' diye iddialar ortaya attılar. Kimisi telefon açtı, bu yayın gayriyasaldır diyerek Kurucu Cumhurbaşkanı'na ulaştı. Cep telefonları olayı, kapıların açılması gibi bir sürü olay var. Son güne kadar kapılar açılacak dedim ama insanlar 'hade be sen da' diye yaklaştı. Bazı kronik hastalıklarımızı gidermek için değişim yapılmalı mı; evet… Ama bu değişimin nasıl yapılacağına dair fikriniz yoksa, adım adım ilerlemek yönünde tecrübe ve inancınız yoksa, devletin çalışmasını ve bürokrasiyi nasıl yönlendireceğinizi bilmiyorsanız yüzünüze gözünüze bulaştırırsınız. O değişim de hayata geçmez. 'Değiştirmek istedim de olmadı' diye tepkiyle de karşılaşırsınız. Birçok konuda yeniliklere, ilklere imza atmış bir parti olarak nerede hata yaptık, istediğimizi nerede tam vurgulayamadık konusunda tecrübemiz 'yolun doğru, hedefin doğru ama bu kestirme yolu değil şu uzun yolu takip et' diye uyarıyor ve biz ne yapacağımızı biliyoruz".

KIRMIZI ÇİZGİ: MALİ DİSİPLİNİN BOZULMAMASI VE POPÜLİZM YAPILMAMASI…

Koalisyon hükümetinde olmazsa olmazlarının bulunup bulunulmadığı yönündeki soruyu da yanıtlayan Denktaş, mali disiplinin bozulmamasının kendileri için çok önemli olduğunu, bununla birlikte popülist yaklaşımlardan vazgeçilmesini de kesin bir kural olarak ortaya koyacaklarını ifade etti.

"Altı ay sonra başka seçim var; biz zaten bütçesiz başlayacağımız bir döneme bir de yerel seçim popülizmi eklersek, gelecekten 3-4 yıl kaybedeceğiz. Bu lüksümüz yok. Baştan kiminle kuracaksak ister seçim ister seçim dışı popülist yaklaşımları kabul etmeyeceğiz" diye konuşan Denktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"BENİM İŞİME GELMEZ MİYDİ SEÇİME GİDERAYAK AYAKÜSTÜ GETİRİLEN BİR POLİS YASASI'NA ONAY VERMEK?"

" 'Sendikalar öyle böyle' diye çok şikayet yapıldı. Birçoğuyla siyaseten uyuşmam ama oturup konuştuğumuzda uzlaşarak kalkabiliyoruz. Neticede onlar da bu ülkenin insanı. Sırf popülist bir yaklaşımla her istediklerine evet dersek ve uzlaşırız o zaman da bir yere varamayacağız. Bizim dışımızda hepsi bu şekilde yaklaşır. Son aylarda mecliste yaşananlara bir bakın, farkı göreceksiniz zaten. Benim işime gelmez miydi seçime giderayak ayaküstü getirilen bir Polis Yasası'na onay vermek? Yanlıştı, hesaplanmamıştı, kamu düzenini bozacak bir şeydi, bizi nereye götürecek hiç düşünülmemişti. Mecliste iki kişi kaldık. Ama suçlu biz olduk yine. Yaptığımız neydi? Bu popülist, seçimlere yönelik oy çalma girişiminin doğru olmadığını izah ettik. Kaç tane parti var ki bunu yapabilen, yapmak için cesareti olan?"

"DP, HANGİ PARTİLİSİN DİYE SORMADAN HER KAPIYI ÇALANA KUCAK AÇAN BİR PARTİDİR"

Denktaş bu Pazar gerçekleşecek seçimle ilgili beklentilerini de şöyle sıraladı:

"Vatandaşın 7 Ocak'ta sandığa gitsin, 1.5 yılda nereden nereye geldik, neleri düzelttik düşünsün, DP'nin güvenebilecekleri bir parti olduğunu yeniden anımsasın… DP, her kapıyı çalana kucak açan, 'hangi partilisin' diye sorarak değil derdini dinleyerek karşılayan, oturup dinleyebilen bir partidir. DP, Karşılıklı kavgalar arasında uzlaşmayı başarabilen bir partidir. O nedenle 7 Ocak'ta DP meşalesinin altına mühürlerini vursunlar. Karma oy hiçbir şey getirmeyecek. 'Amcamın oğlu, dayımın kızı aday' yaklaşımı var… Onlar, alacağı oyla meclise girebilse bile o şekilde meclise girebilenin verebileceği çok şey yok. Önemli olan mecliste bir düşüncenin var olmasıdır"