İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

Başel: "Kaygılar toplumun ruh sağlığını bozdu... Herkes, her an bir şey olabilir kaygısında"

Başel: "Kaygılar toplumun ruh sağlığını bozdu... Herkes, her an bir şey olabilir kaygısında"

Ülkeyi sarsan cinayet haberini ve yaşanan toplumsal huzursuzluğu değerlendiren Sosyal Hizmetler Uzmanı Barış Başel, sorulması gereken asıl sorunun 'Biz toplum olarak ne zaman bu noktaya geldik?' olduğunu söyledi.

Yayın Tarihi: 30/05/18 07:42
okuma süresi: 7 dak.
Başel: "Kaygılar toplumun ruh sağlığını bozdu... Herkes, her an bir şey olabilir kaygısında"
A- A A+
  • Ülkede siyasi, ekonomik, sosyal ve diğer pek çok alanda belirsizlik yaşandığına ve toplumun bu nedenle her şeyden kaygı duyduğuna değinen Başel, 'herkesin, her an bir şey olabilir kaygısında' olduğunu dile getirerek, bu durumun ciddi anlamda toplumda huzursuzluk yarattığını ve davranışlara, sorun çözme becerisine yansıyan kaygıların, ruh sağlığını ciddi anlamda bozduğunu söyledi.
  • Toplumda yaşanan olaylardan özellikle çocukların ciddi anlamda olumsuz etkilendiğini söyleyen Başel, medyanın ve sosyal medya kullanıcılarının çocukların ruhsal anlamda olumsuz etkilendiğini bilerek hareket etmesi ve olayla ilgili etkileyici detaylar vermemesi gerektiği yönünde uyarıda bulundu.
  • Ülkede ruh sağlığını korumaya yönelik politika olmamasından da yakınan Başel, çocuk haklarının korunması, insanların bilinçlendirilmesi ve gençlerin sorunlarına çözüm sağlamak adına tüm bölgelerde devletin ruh sağlığı hizmeti sağlayarak, birçok sosyal sorunun önüne geçebilmesinin mümkün olabileceğini dile getirdi.

Kıbrıs Postası - Cansu Yarışan

Geçtiğimiz gün meydana gelen kan donduran cinayet olayını, Kıbrıs Postası'na değerlendiren Barış Başel, devletin ruh sağlığı politikası ve çocukları korumaya yönelik çağdaş bir sistemin olmamasını eleştirerek, mevcut sistemi sorgulamak gerektiğini dile getirdi.

Başel, devletin sorumluluklarını hatırlaması yanı sıra, özellikle çocukların şiddet içerikli medya ve sosyal medya paylaşımlarından ciddi şekilde etkilendiğinin unutulmaması gerektiğini de kaydederek, adli olaylar hakkında detayların verilmemesi gerektiğini ve şiddet ve tehdit içeren söylemlerden uzak durulması gerektiğini kaydederek, uyarıda bulundu.

"RUH SAĞLIĞINI KORUMAYA YÖNELİK POLİTİKA YOK"

Ülkede ruh sağlığını korumaya yönelik politika olmamasından yakınan Başel,Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin sınırlı ölçüde hizmet verdiğini belirterek,çocuk haklarının korunması, insanların bilinçlendirilmesi ve gençlerin sorunlarına çözüm sağlamak adına tüm bölgelerde devletin ruh sağlığı hizmeti sağlayarak, birçok sosyal sorunun önüne geçebilmesinin mümkün olabileceğini dile getirdi.

"BOŞANMA SÜRECİNDE ÇOCUKLARIN MAĞDUR EDİLMEYECEĞİ BİR SİSTEM YARATILMALI"

Ülkede boşanma sayısının çok ciddi derecede arttığını ve öncelikle savaşarak boşanmamayı öğrenmek gerektiğini vurgulayan Başel, boşanma sürecinde çocukların mağdur edilmemesine dikkat edilmesi gerektiğini ifade ederek, "Çocuklu ebeveynlerin sosyal terapi gruplarına alınması ve daha sonra mahkeme sürecine gidileceği bir sistem yaratılması gerekiyor" dedi.

"MEDYADA OLAYLA İLGİLİ RUH SAĞLIĞINI BOZACAK DETAY VERİLMEMELİ"

Çocukların cinayet olaylarında, medyadaki haberler ve olayla ilgili sosyal medya paylaşımlarından olumsuz etkilendiğini dile getiren Başel, medyanın ve sosyal medya kullanıcılarının,çocukların ruhsal anlamda olumsuz etkilendiğini bilerek hareket etmesi ve olayla ilgili etkileyici detaylar vermemesi gerektiğini belirterek şöyle devam etti:

"Bir sevgi figürü olan 'anne'nin cinayet olayı, çocukların temel güven geliştirdiği anne kavramına garip bir bakış açısı yaratacağı için, çocuklar ve gençler üzerinde ciddi sıkıntılara neden olur. Böyle bir olayı kendisini kızdıran çocuğuna örnek gösterecek anneler olduğunu düşünmek dahi istemiyorum, ancak örnek gösterilmesi durumunda çocuk üzerinde korkunç bir etki yaratır"

"TEHDİT VE ŞİDDET İÇEREN PAYLAŞIMLARI YAPAN KİŞİLER ŞİDDETİ NORMALLEŞTİRİYOR"

Sosyal medyada şiddet, tehdit unsurları taşıyan paylaşımlara da dikkat edilmesi gerektiğine değinen Başel, çocukların da sosyal medyada gezdiğinin ve o iletileri okuyabileceğinin unutulmaması gerektiğini belirterek,"Tehdit ve şiddet içeren paylaşımları yapan kişilerin de 'o anneden' farkı yok aslında. Çünkü şiddet içeren mesajlar, şiddeti normalleştirir. Ve söz konusu nefret içerikli paylaşımları yapan kişiler de aslında eyleme geçecek potansiyeli taşımaktadır" şeklinde konuştu.

"ŞİDDETİ YAYAN POPÜLER KÜLTÜRDÜR"

Sorulması gereken asıl sorunun 'biz toplum olarak ne zaman bu noktaya geldik?' olduğunu kaydeden Başel, şiddeti yayanın popüler kültür olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Çocukların şiddeti öğrendiği ilk yer aile ortamı ve medyadır. Bu yüzden çocuğun izleyeceği kanallar, oynayacağı oyunlara çok dikkat edilmeli. Şu anda adam öldürerek, araba ve motor parçalayarak puan kazanan oyunları oynayan birçok çocuk var. 'Sen ağlama' tarzı şarkı dinleyerek büyüyen bir nesilden şiddet içerikli şarkı ve oyunlarla büyüyen bir nesil oluştu. Aslında şiddeti yayan popüler kültürdür"

"HERKES HER AN BİR ŞEY OLABİLİR KAYGISINDA…"

Ülkede siyasi, ekonomik, sosyal ve diğer pek çok alanda belirsizlik yaşandığına ve toplumun bu nedenle her şeyden kaygı duyduğuna değinen Başel,ülkedeki herkesin'her an bir şey olabilir kaygısında' olduğunu dile getirerek,bu durumun ciddi anlamda toplumda huzursuzluk yarattığını ve davranışlara, sorun çözme becerisine yansıyan kaygıların, ruh sağlığını ciddi anlamda bozduğunu söyledi.

"DEVLET SORUMLULUKLARINI ÜSTLENMELİ"

Yaşanan ruh sağlığı bozukluklarını çözecek bir merkez oluşturulmasının gerekliliğine vurgu yapan Başel, ebeveyn ve çocukların sorun yaşaması durumunda merkezlerden yardım alacağı bir sistem ve çağdaş niteliklere sahip bir çocuk koruma sistemi oluşturulması gerektiğini belirterek,"Ülkedeki en büyük eksiklerden birisi bu. Devlet 'yasa yok, kaynak yok' diyerek bunun arkasına sığınmamalı. Devlet ekonomik ve sosyal sorunları üstlenmezse kaygıların ve ruh sağlığı bozukluklarının devam edeceği bir sistemde yaşamaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

"DEVLETİN ÇOCUK KORUMA SİSTEMİNİ SORGULAYAN VATANDAŞLAR OLMAMIZ GEREKİYOR"

Yaşanan cinayet olayının, toplum üzerinde ciddi bir travma yarattığını ve birçok insanın bu iç gerilimden dolayı etkilendiğini ve bu olumsuz etkilerin ilişkilerine de yansımasının mümkün olabileceğini belirten Başel, ülkedeki çocuk koruma sisteminin yetersizliğinin sorgulanması gerektiğine değinerek, "İnsanlar yaşadıkları psikolojik sorunlar ve öfke patlamaları nedeni ile ruh sağlığı hizmeti almaktan çekinmemeli. Toplum olarak nereye vardığımızı fark edip şiddetin yayılmaması için gerekenin yapılması gerekiyor. İlk olarak devlet, daha sonra ise toplumda yaşayan herkes sorumluluklarını yerine getirmeli. Ayrıca devletin çocuk koruma sistemini sorgulayan vatandaşlar olmamız gerekiyor" dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.