İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

Oğuz: "Özersay'ın nisap açıklamaları gerçeği yansıtmıyor"

Oğuz: "Özersay'ın nisap açıklamaları gerçeği yansıtmıyor"

Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri katılmış olduğu bir programda gündeme yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Yayın Tarihi: 13/06/18 18:22
okuma süresi: 7 dak.
Oğuz: "Özersay'ın nisap açıklamaları gerçeği yansıtmıyor"
A- A A+

Dursun Oğuz, mecliste nisap sağlanamamasından dolayı özellikle Halkın Partisi Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay'ın yapmış olduğu açıklamaların gerçeği yansıtmadığını çünkü Mecliste Ulusal Birlik Partisi'nin 16 Milletvekilinin bütün komitelerde aktif bir şekilde çalıştığını söyledi.

Oğuz konuşmasının devamında, 27 Milletvekili ile hükümet kurup erk biziz diyenler, seçim öncesi söylediklerinin 180 derece tersini yapanlar, dün konuştuklarıyla bugün konuştukları farklı olanlar bugün mecliste yirmi yediyi tamamlamadıkları zaman suçu Ulusal Birlik Partisi'ne atıyorlar, bizim şikayetimiz budur. / Ocak seçimlerinde halk Ulusal Birlik Partisi'ne yeniden yetki vermiştir fakat halkın iradesi hiçe sayılmıştır diye ekledi.

Ulusal Birlik Partisi üzerine düşen muhalefet görevini yapmaktadır diyen Oğuz, eğer dört parti "biz bu işi yaparız" diye iddia edip kaybedenler kulübü gibi bir hükümet kurmuşsanız o zaman mecliste de 26 milletvekilini hazır etmek durumundasınız dedi.

Bugün muhalefet edenler yarın iktidar olabileceklerini unutmamalıdır diyen Dursun Oğuz şöyle devametti: "Geçtiğimiz hükümette meclis çoğunluğunu sağlayabilmek için Sayın Zorlu Töre'yi ambulansla meclise getirip nisabı sağladık, o dönemde muhalefet edenler yine mecliste oturmaktaydılar ama nedense o gün sağlık sorununu konu etmeyenler bugün sağlık üzerinden demagoji yapmaktadırlar, halk artık bu tip ucuz politikalarla karşısına çıkanlara onay vermemektedir."

Dursun Oğuz, yıllarca dillerinden düşürmedikleri Kıbrıs konusunu bile koltuğa gelmek için hükümet programına konu etmeyen bir hükümetten bahsediyoruz, vaatlerle halktan oy aldılar ama koltuğa gelince söyledikleri ile yaptıkları birbiriyle çelişti. Bu halk bunları açık ve net bir şekilde görmektedir, Ulusal Birlik Partisi istese 7 ay daha koltukta oturabilecekti fakat hükümetin artık halkın yararına bir iş yapamayacağını algıladığı anda da bir hodri meydanla hemen erken seçime gittik, derdimiz hiçbir zaman koltuklar olmadı, Ulusal Birlik Partisi icraat yapamayacağı noktada koltukta oturmayı seçmedi seçemez dedi.

Seçimler öncesi Kudret Bey konuşmalarıyla, vaatleriyle halkın gözünde bir kurtarıcı gibi olmuştu ifadelerini kullanan Oğuz şöyle devam etti: "Fakat gelin şimdi sokağa çıkıp soralım ne oldu, bir balondu söndü. Hayalleriniz olabilir ama beğenseniz de beğenmeseniz de bir ülkenin gerçekleri var, yasaları var, verilen haklar var ve siz keyfinize göre devlet yönetemezsiniz."

Dursun Oğuz konuşmasının devamında, dışarıda hayal edilenlerin pat diye yapılamayacağını, ancak uzun vadede, sağlam bir hükümetle ve sağlam bir meclis aritmetiğiyle yapılabileceğini, yamalı bohça hükümeti ile yapılamayacağını söyledi.

Hükümet edenlerin durmadan her şeyi sosyal medyada çocuk gibi şikayet ettiklerini de söyleyen Oğuz, hükümet etmeyi mahalle kavgasına çevirdiler ve hükümet ortakları da bu durumdan rahatsızdır dedi.

Hükümetin ilk yaptığı işin Doğu Akdeniz Üniversitesi'ndeki siyaset yasağını kaldırmak olduğunu ifade eden Dursun Oğuz, DAÜ yasası zaten hazırdı ve yasa geçtiği anda siyaset yasağının kalkmasıyla ilgili madde de yasa içerisine vardı ama hükümet DAÜ'de siyaset yasağını hemen kaldırmak istedi, neden? Çünkü bu durum hem Tufan Bey'i ama en fazla da Kudret Bey'i etkiliyordu ve acilen değişmesi gerekmekteydi ve bu kendisini ilgilendiren yasayı öncelikli olarak geçirtti, halbuki Tufan Erhürman daha önce de hükümette bulunmasına rağmen böyle bir şeyi hiç talep etmedi diye ifade etti.

Ekonomi ve döviz artışı üzerine gelen bir soru üzerine ise Oğuz, "dilin kemiği yoktur, seçim meydanlarında biz her şeyi yaparız diye övünenler hükümete gelince hiçbir şey yapamamalarına rağmen yüzüncü gün programlarında ne komiktir ki tedbirler aldıklarına dair açıklamalar da yaptılar, hükümetin yaptığı tek iş koltukları boşuna işgal etmektir, koltuklarda oturmaya da devam etsinler ama bu halk Ulusal Birlik Partisi'ni aramaya başladı, yani demek ki yönetmek marifet ister, yönetmek tecrübe ister. Bizim hatalarımız yok muydu? Vardı ama hatalar bizde kapalı kapılar ardında parti disiplini çerçevesinde tartışılıyor ve düzeltilmek için çaba harcanıyordu dedi.

Tartışmalı yurt arazisi ile ilgili de konuşan Dursun Oğuz, "yatırımcı vazgeçmiş, o zaman malı devlet tasarrufuna alın, niye almıyorsunuz" diye sorarak zamanında meclis kürsüsünde birkaç proje için daha bir sürü laf söylediler ama şimdi hiçbiri için sesleri çıkmıyor diye ekledi.

Oğuz, Ulusal Birlik Partisi'ni yargılayacağız demişlerdi, Serdar Bey şimdi yanlarında ona da sorsunlar ve yargılasınlar, vatandaşlık konusu da ayni oldu, yüzlerine gözlerine bulaştırdılar diye devam ederek devleti çok aciz duruma düşürdüler, düşünsenize vatandaşlıklar konusunda devletin savcısı ben sizi bu konuda savunmam diye yanıt veriyor ve iki haftadır kendilerini savunacak avukat bulamıyorlar, devletin düşürüldüğü duruma bakın dedi.

Hükümet acemiliğini sadece vatandaşlıklarda değil müşavirlik yasasında da gösterdi diyen Oğuz, bir yasa yaparken birilerinin haklarını gasp etmezsiniz, mağdur etmezsiniz, makamdan alabilirsiniz, eski maaşına geri çevirebilirsiniz ama maaşsız bırakamazsınız, üstelik bunu yapanların asıl meslekleri hukuk, diyerek uyarılarımıza rağmen maalesef biz yaparız olur mantalitesi ile bu yasayı da acemice yaptılar diye kaydetti.

Program sonunda yerel seçimlerle ilgili gelen soru üzerine Dursun Oğuz, "Ulusal Birlik Partisi her seçimde olduğu gibi bu seçimde de en hazır ve en iddialı partidir kazanacağımıza inancımız da tamdır" dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.