Hazine-Sen: "Hükümet, hükümet gibi davransın"

Açıklama şöyle:

"2018 yılı içinde yaşadığımız ekonomik krizin etkileri gün geçtikçe artmaya devam etmektedir. Elektrik, akaryakıt, tüp gaz, temel gıda maddeleri ve temizlik ürünleri başta olmak üzere her alanda karşılaştığımız zamlarla dar gelirli vatandaş açlık sınırının altında can çekişmeye mahkum edilmiştir.

Türk Lirası'nın değer kaybı ile birlikte 2018 yılı ocak ayından bugüne vatandaşın hissettiği reel hayat pahalılığı %70'i aşmıştır. Vatandaş kirasını, bankalara borcunu, okul harcını, ihraca dayalı tüm ürünleri ve temel tüketim maddeleri gibi zorunlu harcamalarını bugün hala döviz üzerinden ödemeye devam etmektedir.

Borç faizleri %40'ın üzerine çıkarken Hükümet ve Merkez Bankası sessizliklerini korumakta, adeta sermaye sahiplerinin yanında yer almaktadır. Geliri eriyen bunun yanında temel harcamaları her geçen gün büyük bir hızla artan emekçiler hayatta kalabilmek adına günden güne borçlanmaya devam etmektedir. Ekonomik krizi fırsata çeviren bankalar K.K.T.C. Merkez Bankası verilerine göre bu yılın ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre %92.28 kar elde etmiştir.

Halktan ve çalışandan fedakarlık bekleyen Hükümet kriz karşısında aciz sessizliğine devam etmektedir. Dar gelirlilerin yaşam standardını yükseltmek adına hiçbir güçlü önlemi hayata geçiremeyen Hükümet tünelin sonundaki ışığı beklemeye devam etmektedir. Atılan cılız adımların kriz karşısında hiçbir işe yaramadığı gerçeği ortadadır. Yapıcı öneri gelmediğinden şikayet eden hükümet sendikalar başta olmak üzere kendisine yapılan önerileri dikkate almamaktadır.

Ülkemizde ekonomik konular dışında yaşanan tüm sorunlar adeta unutulmuştur. Ülkenin güvenlik sorunu her geçen gün büyümekte gasp, cinayet, hırsızlık, taciz ve yolsuzluk gibi adli vakalar artmaktadır. Ülkeyi güvenle yaşanabilir hale getirmek içingerekli tedbirler zaman geçirmeksizin alınmalıdır.

Yaşadığımız ekonomik krizin 2018 yılı son çeyreğinde daha çok hissedileceği göz önüne alındığında hükümetin yol haritası belirlemede ve kapsamlı kriz mücadelesinde geç kaldığı ortadadır. Ekonomi uzmanları, sivil toplum örgütleri, devlet yetkilileri ve toplumun tüm kesimlerinden temsilcilerin katılımı ile Ekonomi Çalıştayı düzenlenmelidir. Çalıştay kararları "Toplumsal Mutabakat" olarak benimsenmelidir. Ortaya çıkacak toplumsal mutabakat sonucunda "Yerli Ekonomik Önlemler Paketi" ivedilikle hayata geçirilmelidir.

Her hafta yapılan Bakanlar Kurulu Toplantıları'ndan zam kararı çıkacak diye korkar hale gelen halk bu zamların altında ezilmeye, her geçen gün fakirleşmeye ve yoksulluk sınırının altında yaşamaya mecbur edilemez. Buna karşı gösterilen tepkiler haklı ve yerindedir ancak eylemler toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde gerçekleştirilmelidir. Hazine Çalışanları Sendikası olarak Hükümeti artık "HÜKÜMET" gibi davranmaya ve güçlü tedbirler almaya davet ediyoruz".