Uğur Karagözlü'den Aydın Denktaş için anlamlı yazı...

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş'ın Özel Kalem Müdürü, Denktaş ailesine yakın isimlerden, sevilen isim Uğur Karagözlü, Rauf Denktaş'ın Eşi Aydın Denktaş'a geçmiş olsun dileklerini duygusal bir yazı ile paylaştı...

Eski hatırlaralardan bahseden Karagözlü, Aydın Denktaş'la dertleştiği konulardan da kendine has üslupla kesitler aktardı...

Karagözlü, "Sıkı tutun Aydın hanım lütfen. Daha atılacak çok kahkaha var, anlatacak çok hikaye var" diye yazdı... İşte o paylaşım:

AYDIN HANIM

1993 yılında tanışmıştım Aydın hanım ile.
Aslında herkesin olduğu gibi benim hayatımda da hep vardı da 1993 yılında vekaleten Cumhurbaşkanlığı özel kalem görevini yürüttüğüm bir günde tanışmıştık.
Asil Nadir'in İngiltere'den kaçıp buraya geldiği gün.
Tüm İngiliz basını ya kapıda idi, ya da telefonda.
Ve bir anda bir fırtına gibi eserek girmişti o binaya.
Temizlik, nizam intizam kontrolüne gelmişti.
Ödü kopardı çalışanların (her nedense) ondan.
Kükrerdi çünkü bazen.
Bir saniye sonra da süt liman olurdu ama.
O ilk tanıştığımız gün merak edip sormuştu "Kim bu çocuk?" diye.
O zamanlar kimilerine göre hala bir çocuk idim.
Çok beğenmişti İngilizcemi. Öyle demişti.
Ondan sonra da muhteşem bir muhabbet oldu aramızda. Hep bol kahkahalı.
Her gördüğümde "Anlat Aydın hanım" derdim ve anlatırdı. Sürgün günlerini, geri dönüşlerini, Denktaş beyle nişanlanmalarını. Evlat acılarını, ihanetleri.. daha neler neler. Ben sorardım o anlatırdı.
Birlikte yaşanan muhteşem anılarımız da var. Onlarca yüzlerce binlerce.
İzmir'de Denktaş beyin abisinin cenazesinde yaşananlar var, Swiss Otelin açık hava diskosunda sabahlara kadar dans edişimiz var, çocukluk yıllarındaki Ermeni komşusu ile 50 küsur seneden sonraki buluşmaları var falan. Çok var. Hepsinde de bol kahkaha var. en vurucu olanlar da galiba sürgün yılları ile ilgili hiakyeleri. Olağanüstü anıları var o yıllara ait. anlamak isteyene çok şeyi izah eden.
En uzun soluklu first ladyimiz idi ama bu işten en az zevk alan first ladylik payesi de ona aittir.
En sevdiğim Aydın hanım anım da 5-6 sene önce yaşanandı.
Sıcak bir yaz günü. Deniz Evinde yüzüyorum. Derken torunlar geliyor arkadaşları ile. Aydın hanım yukarıdaki terasta oturuyor, gözleri de pek iyi görmüyor artık , devamlı soruyor "Kim geldi?" "Kim geldi?" diye.
Gençlerin arasında ne işim var diyerek ben de Aydın hanımın yanına çıkmıştım.
O yine "Kim geldi?" derdinde.
"Boşver Aydın hanım kimin geldiğine de sen bana o bayanı anlat" demiştim bilindik bir bayanın ismini vererek. Tanrım ama ne kükrerdi o bayanın ismi bile geçtiğinde. Hep merak etmişimdi neden diye ve o gün de öğrenmeye karar vermiştim.
Bir an affaladı ve ondan sonra da kahkahayı patlattı "Allah bilmem neyini versin. Nereden geldi aklına şimdi o?"
"Aydın hanım" demiştim "konusu bile geçtiğinde mahvederdin Denktaş beyi. Nedennnnnnnn? Sen onu anlat bana" demiştim.
"aklından geçiyorsa bile aklından çıkarması için" demişti kahkaha atarak.
Bugün sabah öğrendim rahatsızlandığını ve dünyalar gerçekten başıma yıkıldı.
Sıkı tutun Aydın hanım lütfen.
Daha atılacak çok kahkaha var, anlatacak çok hikaye var