Kıbrıs'ın hem kuzeyinde hem güneyinde suç makinesi

Dipkarpaz'da Davut Zengin'in evinin bahçesindeki saksıda uyuşturucu bulunduğu ihbarında bulunan ardından söz konusu uyuşturucu madde ve mermileri Zengin'in evinin önüne kendisinin bırakatığı gerekçesi tutuklanan Filistin uyruklu MarwantAlqarout'un kimliği ile de karmaşa yaşanıyor. Zanlı hakkında temin edilen 3 günlük tutukluluk süresi içerisinde yürütülen soruşturmada, zanlının 2014 yılında Mohammed Amin Kheorudi ismi ile Mağusa'da resmi evrak sahteleme, sahtelenmiş evrakı tedavüle sürme suçlarından yargılanarak 7 ay hapse mahkum edilip sınır dışı edildiği, Güney Kıbrıs'ta meydana gelen silahlı soygun suçunda silahı tedarik eden şahıs olarak Mohammed Hussein ismi ile aranan şahıs olduğu ortaya çıktı.

3 farklı isimle hem sabıkası hem de hakkında birçok suçlama bulunan şahıs dün İskele Kaza Mahkemesi'nde yargıç karşısına çıkarıldı. İskele Narkotik Şube ekiplerinin yürüttüğü uyuşturucu ile mermi ithal ve tasarruf suçları ile ilgili soruşturma geniş çaplı olarak yürütülerek zanlının işlediği düşünülen bazı suçlarla ilgili de yön değiştirdi. Zanlının kimlik bilgilerinde yaşanan karmaşa nedeni ile polis, zanlının gerçek kimliğini araştırmaya da başladı. Polisin yürüttüğü soruşturmanın tamamlanmadığı konusunda bulguya varan Yargıç Dilşah Karayel zanlının 7 gün daha poliste tutuklu kalmasına karar verdi.

YILDIRIM OLAYI ANIMSATTI

Olayın soruşturmasını yürüten polis memuru Hasan Gökhan Yıldırım mahkemede verdiği ifadesinde, 23-24 Şubat 2019 tarihinde Marwant Alqarout tarafından alınan bilgide Davut Zengin'in evinde çiçek ekili saksı içinde uyuşturucu madde ile patlayıcı madde olduğunun öğrenildiğini anımsattı. Mahkemeden temin edilen arama müzakeresi ışığında 04:30 ile 5:15 saatleri arasında arama yapıldığını söyleyen Selvili, Alqarut'un gösterimi üzerine ikametgahın Güneybatı istikametinde kaldırım üzerindeki elektrik direği altında bulunan çiçek ekili saksıda, beyaz poşet içinde çıtçıtlı poşete sarılı Davut Zengin'in fotoğrafı ile hazırlanmış Almanya oturma belgesi, 130 gram sentetik cannabinoid türü uyuşturucu madde ve 38 adet 7.62 mm çapında G-3 mermisinin bulunup emare alındığını mahkemeye aktardı.

Yürütülen soruşturmada Davut Zengin ve ailesinin söz konusu saksının kendilerine ait olmadığını beyan ettiğini ve saksının yerde hiçbir iz oluşturmadığını, saksı içerisinde gizlenen emarelerin kamufle edildiği çimenlerin ise taze kesilmiş olduğunun fark edilmesi üzerine muhbir konumundaki Marwant Alqarout'tan şüphe duyulduğunu belirten Yıldırım, zanlının cep telefonun incelendiğini anlattı. Yapılan incelemede WhatsApp isimli programdan gönderilen söz konusu saksı ve çiçeklerin görüntüsünün bulunduğunu kaydeden YIldırım, zanlının bir anda polisin elindeki cep telefonunu alarak koşup kaçmaya çalıştığını, bu esnada eline aldığı taş ile telefonu kırmak istediği sırada makul güç kullanılarak alıkonulduğunu anlattı. Yıldırım zanlının cep telefonunun bazı parçalarını da bu davranışla kırmayı başarıp telefona zarar verdiğini kaydetti.

KARDEŞİNE VE AİLESİNE ZARAR VERDİĞİ İÇİN YAPTIĞINI SÖYLEDİ

Polis memuru Yıldırım şahadetinde alıkonulan zanlının sözlü beyanında suçu kabul ettiğini ve Ledra Palace Sınır Kapısı'ndan içinde uyuşturucu ve mermiler bulunan saksıyı elinde geçirdiğini söylediğini mahkemeye aktardı. Zanlının bunu ise Davut Zengin'in kardeşini uyuşturucuya alıştırması ve kardeşi ile birlikte Güney Kıbrıs'ta bulunan ailesinin evini soyması nedeni ile yaptığını söylediğini belirten Yıldırım, sınır kapısından gerekli kamera görüntülerinin tespit edildiğini kaydetti.

SINIRDIŞI EDİLDİ, SAHTE KİMLİKLE GİRİŞ YAPTI

Temin edilen tutukluluk süresi içerisinden zanlını Lefkoşa'dan Dipkarpaz'a keşif için gittiği taksinin bulunup emare alındığını söyleyen Yıldırım, zanlını ayrıca Türk GSM hattı aldığı marketin tespit edilip gerekli ifadenin temin edilerek, GSM hattının incelenmesi için gerekli girişimlerin yapıldığını kaydetti. Zanlı hakkındaki soruşturmanın geniş çaplı devam ettiğini söyleyen Yıldırım, zanlının 2014 yılında MohammedAminKheorudi ismi ile Mağusa'da resmi evrak sahteleme ve sahtelenmiş evrakı tedavüle sürme davalarından yargılanıp 7 ay hapse mahkum edildiğinin ve sınır dışı edildiğinin tespit edildiğini açıkladı. Yürütülen soruşturmada ayrıca zanlının Güney Kıbrıs'ta meydana gelen silahlı soygun meselesinde tabancayı tedarik eden şahıs olarak MohammedHussein ismi ile aranan şahıs olduğunun tespit edildiğini belirten Yıldırım, zanlının kimlik bilgileri ile ilgili de karmaşanın bulunduğunu bu yüzden soruşturmanın açıklığa kavuşması için zanlının 8 gün daha tutuklu kalması gerektiğini bu yönde talepleri bulunduğunu ifade etti. İddia Makamı 8 günlük tutukluluk talebini 7 gün ile sınırlandırdı.