İÇ HABERLER
okuma süresi: 10 dak.

"Kıbrıs sorununu Rock müzik çözer!"

"Kıbrıs sorununu Rock müzik çözer!"

Zaman zaman müzakere heyetlerinde de görev yapan uluslararası hukuk uzmanı, avukat ve rock bateristi Mert Güçlü, Kıbrıs meselesinin çözümünün neredeyse imkansız olduğuna vurgu yaptı...

Yayın Tarihi: 15/04/19 08:30
okuma süresi: 10 dak.
"Kıbrıs sorununu Rock müzik çözer!"
A- A A+

Kıbrıs sorununa çözüm bulma amaçlı müzakerelerde çeşitli görevlerde bulunan uluslararası hukukçu, avukat ve aynı zamanda rock – metal müzik bateristi Mert Güçlü, Kıbrıs meselesinin çözümünün neredeyse imkansız olduğuna vurgu yaptı.

Kıbrıs Postası'nın sorularını yanıtlayan Güçlü, "Kıbrıs meselesi 50 sene konuşuldu; yeter. Başka hiç bir şey konuşmayalım. Her şey konuşuldu. Bundan sonra konuşmak, detayların içinde boğulmaktır. Detayların içinde boğulma politikasıdır... Her zaman söyledim ve söylerim, Kıbrıs sorununda hiç bir şey olacağı yoktur" dedi.

Ancak Güçlü, siyasilere rock – metal müzik dinlemelerini tavsiye ederken, şunları ekledi:

"...Bence siyasetçiler, rock – metal müziği, sözleri, bu müziğin edebiyatı ile ilgilensinler. Dinlesinler. Bundan ders çıkarsınlar... Rock – metal müzikle yapılan edebiyatı kendilerine örnek olarak alırlarsa, bu Dünya daha farklı olur... Kıbrıs sorunu da dahil..."

KİMDİR MERT GÜÇLÜ?

Serhat İncirli: Mert Güçlü kimdir?

Mert Güçlü: 1979 yılında Lefkoşa'da doğdum. Köşklüçiftlik'te... Babam yıllarca Ercan Havalimanı'nda çalıştı... Hava Trafik kontrolörlüğü, müdürlük, kargoculuk yaptı... Ercan'ı kuranlardan biriydi... Annem de yılların müzik hocası. Şancı. Klasik müzik hastası... Bir abim var... O da hem hukukçu hem müziğin içinde... 16 yıldır avukatlık yapıyorum. Şehit Tuncer İlkokulu, Şehit Hüseyin Ruso Ortaokulu, Lefkoşa Türk Lisesi'nde okudum... 1995'te Hertfordshire Üniversitesi'nde hukuk okudum, master yaptım... Yaklaşık 6 yıl İngiltere'de kaldım. St. Albans'ta, Hatfield'te kaldım...

St. Albans'taki Sainsbury çok büyüktü... Ben de sık giderdim oraya. Enfield'te kalırdım. St. Albans yakındı...

Oralardaydık...

EŞİM DE HUKUKÇU

Üniversite sonrası...

Memlekete döndük... Mesleğe başladım. Askere gittim. Sonra mesleğe yeniden döndüm. Evliyim. 2 ve 8 yaşında iki çocuğum var... Eşim de hukukçu. Damla Güçlü, Lefke – Güzelyurt Savcısı...

HUKUK SİSTEMİMİZ ORTAYA KARIŞIK

Eşiniz de hukukçu ama O Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu... Siz İngiltere'de eğitim gördünüz... Hukuk sistemimiz, sizin evliliğinizdeki gibi "iki başlı bir sistem" mi?

Bizim ülkedeki hukuk sisteminde sıkıntı olduğunu sanmam... Mesela Ceza Yasası veya Haksız Fiiller Yasası, Anglo Sakson, eski İngiliz ekolüne, okuluna göredir. 1958 yılındandır... Aile Yasası'na bakarsanız, Kıta Hukuku ile benzerlikleri vardır. Medeni Hukuk'la... Bu memlekette hepsi karışık... Hepsinden ortaya karışık...

YARGIÇ SAYISI YETERLİ DEĞİL

Çok fazla avukat var – çok fazla avukat tok tartışması yapılıyor. Yargıç eksikliğinden de söz edilir...

Avukat sayısı ile ilgili yorum yapmam... Ama gerçekten yargıç sayısı yeterli değil... Olanaklar da yeterli değil. Bence her şey "olanaktan" geçer... Bizim ülkemizde çok değerli yargıçlar var... Kapasite olarak Dünya'nın bir çok ülkesindeki yargıçların iki katı üzerindedirler... Ama memleketimizdeki bu çok değerli yargıçların eli kolu bağlıdır... Olanak meselesi. Dünya'daki tüm yargıçlara göre bizimkilerin olanakları kısıtlı... Mesela insan hakları mahkemelerinde yargıçlık yapacak olanak yok. Nitelikli bir sürü yargıç olsa da, yurt dışında görev yapamıyorlar. Tanınmamışlığın getirdiği bir durum. Hukukçu ve yargıç olarak çok nitelikli insanlar var...

Ama Dünya kapıları onlara kapalı... Futbolumuz gibi...

Umarım bir gün açılır...

50 SENE KONUŞULDU, YETER!

Müzakere heyetlerinde de bulundunuz...

Sayın Denktaş, Sayın Talat ve Sayın Eroğlu dönemlerinde hem müzakere heyetlerinde, hem komitelerde çalıştım. Esas alanım uluslararası hukuktur... Bu alanda hukuk danışmanlığı yaptım...

Federal çözümden kaçalım, başka şeyler konuşalım furyası başladı... 50 yıldır federasyon görüşüyoruz, bir şey olmadı, haydi başka şey konuşalım diyenler var... 50 sene federasyon konuştuk, belki sonuna gelmişiz; şimdi konfederasyon veya ayrı devleti konuşmak bir 50 sene olasılığını yükseltmez mi?

Bence 50 sene konuşuldu; yeter. Başka hiç bir şey konuşmayalım. Her şey konuşuldu. Bundan sonra konuşmak, detayların içinde boğulmaktır. Detayların içinde boğulma politikasıdır... Başka bir şey konuşalım... Her zaman söyledim ve söylerim, Kıbrıs sorununda hiç bir şey olacağı yoktur...

MÜZİK KONUŞALIM

Müzik mesela...

Evet, müzik konuşalım.

Müzik yaparken sizi izledim... Bambaşka birisiniz davulun başında... Nedir müzik hikayeniz?

Müzik her zaman hayatımda yer aldı... Annem şancı, müzik hocası. Gazi Üniversitesi mezunu... Müthiş bir klasik müzik hastası... Çok küçük yaştan itibaren evde hep klasik müzik çalardı. Dinleyerek büyüdüm. Abim de müzikle uğraşırdı. 5 – 6 yaşındaydım ve çok iyi hatırlarım, Medley Crew, Metalica, Ronnie James Dio dinlerdim... Annem de dinlerdi... Rock müzik, metal müzik içinde zaman zaman barok veya Rönesans tarzı klasik müziği barındırır... Annem de bugün baroğa yatkın rock gruplarını dinliyor... Ben bunlarla büyüdüm...

ARABESK DİYE BİR MÜZİK TARZI HAYATIMIZDA YOK

Sizin evde hiç mi Arabesk çalmazdı?

Biz öyle bir şey bilmeyiz. Öyle bir müzik tarzı hayatımızda yok. Hatta insanların hayatında olmamasını da tavsiye ederim.

MEMLEKETİMİZ MÜZİK KONUSUNDA AZ GELİŞMİŞ

Bu konuda çok katısınız. O tür bir "müzik türü" değil mi?

Katı değilim... Her zaman müzik kültürünün çok daha iyi bir yerde olmasını düşünürüm... Bizim memleketimiz müzik konusunda maalesef biraz az gelişmiş... Bizim verdiğimiz kavga, insanlara güzel ve düzgün grupları dinletmektir. Bu konuda kavga veriyoruz... Müzik yapıyoruz... Kendi öğrendiğimiz kadarını, insanımıza da aktarmak, öğretmek istiyoruz.

KENDİ KARAKTERİMİ BULDUM BATERİDE

Davula nasıl başladın?

Abim da bateri çalardı... Baterinin enerjisi, o atak olma yanı her zaman beni çekti... Her ne kadar görüntü olarak geride olsa da, rock ve heavy metal müzikte ön planda olması sürekli beni çeken yanlarıydı... Karakterime uygundu. Kişi, müzikte, karakterine uygun enstrüman çalmalı... Öyle derler. Çok agresif bir insanı bas çalarken bulamazsınız ama bateristlerde bulabilirsiniz. Kendi karakterimi buldum bateride... 23 – 24 yıldır çalıyorum...

KIBRIS'I ROCK VE HEAVY METAL MÜZİKÇİLERİ Mİ YÖNETMELİ?

Unreal... Force Awekens... Blind man's tale... Senin de bateri çaldığın üç farklı grubun adı... Bu grupların solistleri muhteşem sesleri ve sahneleri ile iki Kıbrıslı Rum kardeşimiz... Biri Charis (Haris) J. Anderson diğeri Francois... Sizinle birlikte çalıyorlar, söylüyorlar... Müzik grubunda birlikte çalmayı, eğlenmeyi, muhteşem müzik yapmayı başardınız ama "Kıbrıs sorunu çözülmez" diyorsun... Nasıl bir yorum yapabilirsin? Kıbrıs'ı rock ve heavy metal müzikçileri mi yönetmeli?

Müzik olarak kendi ruh ikizimizi bulmamız olarak düşünmeliyiz... düşünce yapısı ve vizyon aynı... Biz Francois'i bulduğumuzda, konuşması, hareketleri, sahnede duruşu, görünüşü tam bize uygundu... Ne Rumdu, ne Türktü, Dünya insanıydı. Rockçuydu. Konuşma şekli bile uygundu... Tam olarak bazı şeylerin müzik anlamında mücadelesini verebilecek kapasitesi vardı. Şu andaki kadar iyi bir solist da değildi. Zaman içerisinde bizimle birlikte, gözümüzün önünde büyüdü... Biz de müzik anlamında büyüdük... Francois bizimle aynı ruha sahiptir.

ROCK NEDEN ÖRNEK OLMASIN?

Neden örnek olmasın bu uyumlu birliktelik?

Haris de aynı... Unreal grup olarak ara verdikten sonra başka şeyler yapmak istedim... Hakan'la Tolga ile farklı projelerde zaten çalardık... Rock, metal ama daha fazla "grange", kendine has bir şey yapmak istedik. Haris'te işte onu bulduk... Türk tarafında da Rum tarafında da rock – metal söyleyebilen çok azdır. Haris de o az insanlardan biriydi... Haris genç bir arkadaşımız... Aynı vizyon, aynı ruh O'nda da var... 2016'da tanıştık... Tam barışçı, insanlar arasında ayrım yapmayan, hümanist biri...

MÜZİKTEKİ BİRLİKTELİĞİ SİYASETE AKTARAMAZ MIYIZ?

İşte bu birlikteliği sağlıyorsunuz... Bir yığın insan gelir ve sizi dinler... Rum da Türk da... Bu birlikteliği, bu başarıyı siyasete aktaramaz mıyız?

Bence müziği müzikte bırakmak lazım... Siyasetle bağdaştırmamak lazım...Siyaset bambaşka bir durum... Ama şunu söyleyebilirim... Bence siyasetçiler, rock – metal müziği, sözleri, bu müziğin edebiyatı ile ilgilensinler. Dinlesinler. Bundan ders çıkarsınlar... Rock – metal müzikle yapılan edebiyatı kendilerine örnek olarak alırlarsa, bu Dünya daha farklı olur... Kıbrıs sorunu da dahil...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.