İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

Yaşamını Surlariçi'ne taşıyan Uysal: "Surlariçi'nin 'alternatif tiplere' bakış açısı değişti"

Yaşamını Surlariçi'ne taşıyan Uysal: "Surlariçi'nin 'alternatif tiplere' bakış açısı değişti"

Hayatını son 3 buçuk yıldır surların içine taşıyan Sergen Uysal, bölgede köklü bir dönüşüm olduğunu düşünüyor. Bölge insanının 'alternatif tiplere' karşı bakış açısının değiştiğini söyleyen Sergen, "Bakış açıları değişti, yumuşama ve kabulleniş başladı" dedi.

Yayın Tarihi: 22/04/19 08:20
okuma süresi: 7 dak.
Yaşamını Surlariçi'ne taşıyan Uysal: "Surlariçi'nin 'alternatif tiplere' bakış açısı değişti"
A- A A+
Kıbrıs Postası – Ertuğrul Senova

Sergen Uysal 24 yaşında ve son 3 buçuk yıldır yaşamına Surlariçi'nde devam ediyor. Önceleri, Karaağaç ve Gönyeli'de yaşayan ve Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde gazetecilik üzerine eğitim alan Sergen, yarı zamanlı olarak Lefkoşa Surlariçi bölgesinin uğrak mekânlarındanHoiPolloi kafede çalışıyor.

Son 2 yıldır da Stüdyo 21'in gönüllü takım üyesi olan Sergen, 21'e giriş sebebini,

"Yaptıkları işler beni çekti. Toplum için bir şeyler yaptıklarını görüp, benim de bu konuda isteklerim olduğundan katılmak istedim" olarak tanımlıyor.

Sergen'in Stüdyo 21'deki görevi; etkinliklerde fotoğraf ve videolar çekip, elde ettiği verileri sosyal medya gönderisi haline getirmek. Bu nedenle Surlariçi'nin gündelik yaşantısını yakından takip ediyor.

"TOPLUMDA İSTER İSTEMEZ OLUŞAN ALGI BENİ DE ETKİLEMİŞTİ…"

Son 3 buçuk yıldır surların içerisinde yaşayan Sergen, ilk taşındığı günden bugüne, bölgede bir dönüşümün yaşandığını düşünüyor.

Bölgedeki yaşamına ilk başladığında algısının çok farklı olduğundan söz eden Sergen, süreci şöyle özetledi:

"Çünkü ilk başlarda Surlariçi'ne karşı bir önyargım vardı. Kuzey toplumundaki 'ister istemez' oluşan algı beni de etkilemişti. İlk o korkuyla girdim buraya. Eve taşındıktan sonra komşularımızla kurduğumuz ilişkilerden, yaptığımız şeylerden ötürü bir yumuşama başladı. Bölge insanının 'alternatif tipler' diyebileceğimiz insanlara karşı olan bakış açısı değişti, yumuşama başladı, kabulleniş başladı. Değişim ilk önce benim algımda oldu. Bölgeli insanları algılamam değişti. Sonrasında da bölge halkı değişmeye başladı. Çünkü artık onlar da beni komşusu olarak, aynı duvarların içerisinde yaşayan insanlar olarak görmeye başladı."

DÖNÜŞÜM SADECE FİKİRLERLE SINIRLI KALMADI

Surlariçi'ndeki değişim ve dönüşümün sadece fikirlerle sınırlı kalmadığını, fiziksel olarak da yaşandığını belirten Sergen, şöyle devam ediyor:

"Bölgede onlarca kafe ve bar açıldı. Özellikle YukaBlend Street Festival insanları bölgeye daha çok çekmeye başladı. 3 festival düzenlendi, üçünde de 'kötü' diyebileceğimiz hiçbir olay yaşanmadı. Bu durum, insana bir güven duygusu veriyor."

"KARANLIK SOKAKLAR HER YERDE VAR…"

Sergen, "Surlariçi'nde karanlık denilebilecek sokaklar halen var mı ve bu karanlık sokaklardan geçerken ürküyor musun?" şeklindeki soruyu şöyle yanıtlıyor:

"Karanlık sokaklar her yerde var. Bunu sadece Surlariçi'ne indirgemek algı yanıltması olur. Ben surların dışındaki karanlık sokaklarda yürürken de korkabilirim. Dünyanın herhangi bir yerindeki karanlık sokaktan da korkarım. Bu, Surlariçi'ne özgü bir şey değil."

"AYLUGA ÇEVRESİNDE YAŞANANLAR, SADECE SURLARİÇİ'NE AİT DEĞİL"

Geçtiğimiz aylarda Surlariçi'nin tarihi Ayluga Kilisesi çevresinde oluşan 'çeteleşmenin' şu sıralar tekrar edip etmediğine ilişkin soru üzerine konuşan Sergen, şöyle devam etti:

"Bunlar, insanların Surlariçi'ne karşı yarattıkları önyargının son parçaları. Bu yaşananlar, Ortaköy'de, Gönyeli'de de yaşandı. Her ülkede, şehirde, bölgede bu tür şeyler yaşanır. Bu Surlariçi'ne özel değil. Odak buna yüklendiği için bu algı yaratıldı."

"KÜÇÜK BURJUVA ÇOCUKLARININ YATIRIM ALANI OLDU"

Surlariçi'ndeki fiziksel dönüşüm sürecinden bahsetmeye devam eden Sergen, popülasyonda da belirgin bir değişim olduğundan söz ediyor. Sergeni şöyle devam ediyor:

"Bölgeye küçük burjuvaların çocukları gelmeye başladı. Burada yatırım yapabilecekleri kocaman bir alan buldular. Eğlence hayatlarını, hatta evlerini Surlariçi'ne taşıdılar. Bu belki de güvenli hissettikleri için oluyordur."

"BURADA YAŞADIKÇA, SINIRIN SEMBOLİK OLDUĞUNU DAHA İYİ ANLIYORSUNUZ"

Surların içindeki gündelik hayattan söz eden Sergen, şöyle devam ediyor:

"Surlariçi'nde çok farklı bir yaşam var. Ben liseden bu yana hiçbir yerde 3 yıldan fazla yaşamadım. Buranın beni tutmasının sebebi, kendi özgü bir ev hissiyatı var. Kendi evinin dışında, farklı bir ev hissiyatı daha var. Çünkü kapalı duvarların içerisindesin. Kendi başına bir ev. Kıbrıs'ın içindeki başka bir dünyadır aslında. Surlariçi'ne taşındığım ilk 1 yıl, surların dışına neredeyse hiç çıkmadım. Çıktığımda, yaşadığım şoku çok iyi hatırlarım. 'Nasıl yani? Dışarıda neler oluyor' şeklinde şok geçirmiştim. Çünkü burada sakin bir hayat var. Özellikle gündüz hayatı çok sakin.Burada bir köy hayatı yaşanıyor aslında. Yaşadıkça, esnafla kaynaşıyorsun, Arasta'da insanlara seslenerek yoluna devam ediyorsun. Sürekli bir insan akışı oluyor. Kozmopolit bir köy gibi… Burası sınır kapısına çok yakın ve burada yaşadıkça bu sınırın geçerliliğini kaybettiğini daha iyi anlayabilirsiniz. Orada sembolik bir sınır var. Sadece kimliğini gösterdiğin bir sınır…"

"SURLARİÇİ'NE DEĞİŞİMİN MİHENK TAŞI OLARAK BAKMALI"

Son olarak, eğlence hayatını Surlariçi'ne taşıyan yerli gençlere bir de mesaj veren Sergen, şöyle devam ediyor:

"Burayı bir tek eğlence alanı olarak görmemeli. İnsanların değişimi için bir mihenk taşı olarak görmek lazım. Burada bu değişim için çalışan kurum ve derneklere gençlerin gönüllü olarak destek vermesi lazım, gönüllülüğü öğrenmesi lazım. Gönüllülük kavramı bizim ülkemizde çok da gelişmiş bir şey değil. İçinde yaşadığın toplulukta bir şeylerin değişmesi için adım atman lazım. Dünyadaki değişimler, devlet ya da siyasi otoriteler tarafından sağlanmıyor. Değişim, sivil toplum örgütleri tarafınca yapılır. Amaç maddi olmamalı. Her şeyi maddi boyuttan algılamaya başladık. Biz tek başımıza bir şey yapamazsak, yapmaya çalışan insanlara destek vermemiz lazım."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.