İÇ HABERLER
okuma süresi: 17 dak.

İşimiz tiyatro!

İşimiz tiyatro!

Devlet Tiyatroları'nın, Yaşar Ersoy tarafında yazılan bir oyunu sahnelemeyi kabul etmemesi üzerine ortaya çıkan ve son iki gündür ülke gündemini meşgul eden krizi hükümet yönetmekten aciz kalırken, birçok sivil toplum örgütü peş peşe açıklamalarla bu sefer sanat üzerinden siyaset yaptı.

Yayın Tarihi: 17/08/19 10:19
okuma süresi: 17 dak.
İşimiz tiyatro!
A- A A+
Kıbrıs Postası - Ertuğrul SENOVA

Devlet Tiyatrolarına ait binanın yandığı gün sahnelenen 'Yangın Yerinde Orkideler' isimli oyuna atıfta bulunarak, sanatçı Yaşar Ersoy tarafından yazılan 'Yangın Yerinde Kabare' isimli oyun, Devlet Tiyatroları Edebi Kurulu tarafından yapılan inceleme sonucu gösterime uygun bulunmadı.

Verilen karara dair başlayan tartışmalar, alevlenerek artmaya devam ediyor.

Hükümet, siyasiler ve halk, oyunla ilgili ikiye bölünmüş durumda.

Başbakan Ersin Tatar liderliğindeki UBP ve Yeniden Doğuş Partisi'nin (YDP) taraf olduğu düşüncede, devletin, Devlet Tiyatroları üzerinde 'denetim' hakkı olduğu, oyunun Türkiye'ye yönelik kötüleyici ifadeler içerdiği ve oyun üzerinden ajitasyon yapıldığı ifade ediliyor.

Öte yandan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı, HP Genel Başkanı Kudret Özersay ve eşi Lefkoşa Belediye Tiyatrosu (LBT) Sanat Yönetmeni Aliye Ummanel'in yanında, ana muhalefet partileri, sendikalar ve sivil toplum örgütlerinin dahil olduğu kararı eleştiren tarafta ise, devletin hiçbir şekilde sanatı denetleyemeyeceği, denetimi gerçekleştirip sansür kararı alan Edebi Kurul'un sanatçılardan değil, bürokratlardan oluşmasının yanlış olduğu ve tiyatroların özerk bir yapıya kavuşması gerektiği görüşü paylaşılıyor.

Fakat tarafların ortak paydada buluştuğu bir konu var. O da tiyatrolarla ilgili mevcut Yasa'nın güncellenmesi.

Bir önceki Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit tarafından sözleşmeli olarak Devlet Tiyatroları'na istihdam edilen 11 sanatçıyla, yine bir önceki Devlet Tiyatroları Müdürü İlknur Işıl Türkmen döneminde Repertuvar Kurulu kurulmuş ve oyunların denetimi, sanatçılara bırakılmıştı. Hükümetin dağılması ve yeni müdürün atanmasıyla, kurumun sözleşmeli sanatçılarından oluşan Repertuar Kurulu'nun yasal olmadığını dile getirerek lav edildi. Böylece Bakanlık tarafından atanan edebi kişilikli bürokratlar Edebi Kurul'u oluşturarak, oyunlara ilişkin metinlerin uygunluğuna karar verecek merci haline geldi.

Edebi Kurul tarafından verilen karar Yasal açıdan uygun. Fakat kararı eleştiren taraf, bunun etik olmadığı, tiyatronun Yasa ile yönetilemeyeceği, kendi kural ve prensipleri bulunduğu görüşünde.

Tartışmaların odağındaki isimlerle görüşen Kıbrıs Postası, ilk olarak 'Yangın Yerinde Kabare'nin yazarı, Yaşar Ersoy'a söz verdi.

SANATÇI ERSOY: "MEMLEKET YANGIN YERİ"

Sanatçı Yaşar Ersoy, Kıbrıs Postası'na yaptığı açıklamada 50 yıldır sansür ve yasaklarla uğraştığını iddia etti. Memleketin genelde bir yangın yeri olduğunu söyleyen Ersoy, bu yangının trafikte canları, ekonomide mutfakları yaktığını ifade ederek, "Siyasetteki ve demokrasideki yangın da oldukça büyük" şeklinde konuştu.

"5 YIL ÖNCE BENZER BİR OYUN YAZDIM, HERHANGİ BİR SORUN YAŞAMADIM"

''Yangın Yerinde Kabare'' oyununun, ülkedeki toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel sorunları mizahın diliyle anlatan bir oyun olduğuna dikkat çeken Ersoy, yaklaşık 5 yıl önce Kabare Kıbrıs isimli, ''Yangın Yerinde Kabare'' oyununa çok benzeyen bir oyun yaptığını, o dönemde herhangi bir sorunla karşılaşmadığını söyledi.

"KENDİLERİNE GÖRE OYUNU SAKINCALI BULMUŞLAR"

Oyunun, Türk komedyen, tiyatro ve sinema oyuncusu Levent Kırca tarzında olduğunu belirten Ersoy, oyunun sakıncalı damgasını aldığı süreci şöyle aktardı:

"Bayramdan önce Edebi Kurul'dan çağırdılar, oyunu görmek istediler. Götürdük… Oyunun sakıncalı olduğunu söylediler. Daha önce sanatçılardan oluşan bir Repertuvar Kurulu vardı, yeni gelen hükümet bunu lav etti. Edebi Kurul, Bakanlık bürokratlarından; sanatın hiçbir alanında ne eğitimleri ne de deneyimleri bulunmayan kişilerden oluşuyor. Kendilerine göre oyunu sakıncalı bulmuşlar. Bu, özgürlük ve demokrasi sorunudur."

"UMARIM VESİLE OLUR VE TİYATRO ÖZERK BİR YAPIYA KAVUŞUR"

Tiyatrolarla ilgili mevcut Yasa'nın değişmemesi halinde, sansür ve yasağın devam edeceğini söyleyen Ersoy, "Umarım bu durum vesile olur ve tiyatro özerk bir yapıya kavuşur" dedi.

Tatar: "Olayı bu kadar ajite etmek ne karar doğrudur emin değilim"

Öte yandan BRT özel yayınında gazeteci Levent Kutay'ın konuğu olan Başbakan Ersin Tatar, 'tiyatroda sansür' söylemlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"Olayı bu kadar ajite etmek ne kadar doğrudur bundan emin değilim" diyen Tatar, "KKTC çok sesliliğiyle, demokrasisiyle, ifade özgürlüğüyle… Zenginliğe ulaşmış bir ülkedir. Her türlü görüşün ifade edildiği özgür bir ortamdır" dedi.

"İŞİN İÇİNDE BAŞKA İŞ VAR DİYE DÜŞÜNÜYORUM"

Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir tiyatro oyununu bu kadar abartarak meseleyi başka yere çekmek… İşin içinde başka bir iş var diye düşünüyorum. CTP'den Hasan Altıok sabah bu konuyla ilgili bir açıklama yapmış. İnönü meydanında bu oyunu sahneleyelim demiş. Amaç ne? Ortalığı biraz daha germek mi? KKTC'de ifade özgürlüğü yoktur diye bir durum mu var? KKTC'de böyle bir sıkıntı yok. Bunu aklıselim insanlar oturur çözer."

"PATRON DEVLET İSE, İÇERİĞE BAKAR"

Bir önceki hükümet döneminde Milli Eğitim ve Kültür eski Bakanı Cemal Özyiğit tarafından Yaşar Ersoy da dahil olmak üzere 11 oyuncunun Devlet Tiyatroları için sözleşmeli olarak istihdam edildiğini söyleyen Tatar, sözlerini şöyle sonlandırdı:

"Bu devlet adına oynatılacak bir oyundur. Devlet adına oynatılacak bir oyunla ilgili devlet de içeriğe bakar. Patron devlet ise devlet buna bakar. İfade özgürlüğü diyerek her istediğinizi çıkıp yapamazsınız. Bu olayı bu şekilde abartmayalım. Bu haksızlık olur."

CUMHURBAŞKANI AKINCI: "41. HÜKÜMETİN BİZİ 40 YIL GERİYE GÖTÜRMESİNİ KABUL EDEMEYİZ"

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da 'tiyatro krizine' kişisel sosyal medya hesabı üzerinden dahil oldu. "Tiyatroyu anlatan çok sözler var elbette" diyen Akıncı şöyle devam etti:

"Bir tanesi de 'Tiyatro toplum kültürünün aynasıdır' der. Sahnede canlandırılanlar topluma tutulan ayna gibidir. Çoğu kez orada kendimizi buluruz; toplumsal gerçekliğimizle yüzleşiriz. Yaşar Ersoy ömrünün 50 yılını adadığı tiyatroda bu toplumsal yüzleşmeye katkıda bulunan değerli bir sanatçımız. Bu yüzleşmeden pek mutlu olmasak da toplumsal gelişmenin başka yolu yok. Bu kez ayna daha oyun sahnelenmeden yüzümüze tutuldu. Birçok kişi gibi bana da "40 yıl öncesine mi döndük? Sorusunu sordurttu. 40 yıl önce beğenilmeyen bir oyun oynadılar diye sokağa atılan sanatçılar... Beğenilmeyen başka bir oyun için verilmeyen AKM sahnesi... Bunlar geride kaldı diye düşünüyorduk. Sayın Başbakan görevi devraldığı ilk gün" 41. Hükümetiz. 41 kere maşallah.." demişti. 41. Hükümetin bizi 40 yıl geriye götürmesini kabul edemeyiz. Toplumumuz bunu hak etmiyor."

ÖZERSAY: "YANGIN YERİNDE KABARE OYUNUNUN TAKİPÇİSİYİZ"

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları'nın "Yangın Yerinde Kabare" oyunu konusunda Milli Eğitim ve Kültür Bakanı'nın sanatçılarla bir araya gelerek görüşlerini alacağını ve Edebi Kurul'un kararının gerekçesini görüp ona göre hareket edeceğini, kendilerinin de bu konunun takipçisi olacağını açıkladı.

"Eleştiri tiyatronun doğasında var, bundan rahatsız olunmaz, olunmamalıdır" diyen Özersay, ama bazen zaten tiyatronun birilerini rahatsız etmek için, rahatını kaçırmak için, kendi kendini sorgulamayı başlatmak için özellikle dürttüğüne işaret etti. Özersay, demokrasi kültürünün gelişmesi için herkesin bunu içselleştirmesi gerektiğini vurguladı.

"HANGİ OYUN OYNANACAĞINI SANAT YÖNETMENİ VE SANATÇILAR BELİRLEMELİ"

Özersay, tiyatroda bir sezonda hangi oyunun ya da oyunların oynanacağını tiyatronun sanat yönetmeni ve sanatçılarından oluşan bir kurulun ya da en azından sanatçıların ağırlıklı olarak temsil edildiği bir kurulun belirlemesi gerektiğini kaydederek Devlet Tiyatroları'nın yaklaşık 30 yıl önce yürürlüğe giren mevcut yasasının hem sanatçıların ağırlıklı olarak temsil edildiği bir Eser Saptama Kurulu, hem de Bakanlık temsilcilerinin ağırlıklı olarak yer aldığı bir Edebi Kurul öngördüğünü kaydetti.

"KARAR YETKİSİ MAALESEF EDEBİ KURUL'DA…"

Kudret Özersay açıklamasında şunları belirtti:

"Ancak maalesef bu ikinci kurula nihai karar yetkisi veriliyor. Yani mevcut yasa sanatçıların belirleyeceği oyunu esasen Bakanlık temsilcilerinin temsil edildiği kurulun reddetmesini mümkün kılarak sanatçının tercihini fiilen devre dışı bırakabiliyor maalesef. Bu, tiyatro açısından çağdaş bir yapı değil."

Açıklama yapmadan önce Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu ile Devlet Tiyatrosu'nda sahnelenecek oyun konusunda yaşanan sorunu görüştüğünü bildiren Özersay, "Sayın Bakan Tiyatro sanatçılarıyla bir araya gelerek onların görüşlerini alıp, Edebi Kurul'un kararının gerekçesini görüp ona göre hareket edeceğini açıklamıştır. Biz de bu konunun takipçisi olacağız" ifadelerine yer verdi.

MÜDÜR AKGÜR: "OYUN BİR SANSÜRE TABİ TUTULMUŞ DEĞİLDİR"

Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Müdürü Erdinç Akgür, tiyatro sanatçısı ve yönetmen Yaşar Ersoy'un yazdığı "Yangın Yerinde Kabare" adlı oyunun tiyatronun kuruluş amacı ve görevleriyle bağdaşmadığını belirtti.

Herhangi bir sansürün söz konusu olmadığına işaret eden Akgür, oyunun "Edebi Kurul" tarafından uygun bulunmadığını vurguladı.

Erdinç Akgür'ün konuyla ilgili yazılı açıklaması şöyle:

"Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Yasası'nın 3'üncü maddesine göre kuruluşumuzun amacı, 'milli ve çağdaş doğrultuda' görev yapmaktır. Ayrıca yine yasamızın, amir hükmüne göre, Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları, Kıbrıs Türk ulusal kültürünün çağdaş kültürler içinde gelişmesini sağlamakla yükümlüdür.

17 Temmuz 2019 tarihinde Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Müdürlüğü görevine atandım. İlk dikkatimi çeken, "Eser Saptama Kurlu" ile "Edebi Kurulun" yasaya uygun olarak oluşturulmadığı oldu.

Eser Saptama Kurulu, Müdürün başkanlığında bir rejisör ve 2 uzman sanatçıdan oluşturulmuş olup, şu anda kadromuzda rejisör olmadığı için kurulda ben ve 2 uzman sanatçı olarak Nergül Tuncay ile Özlem Özkaram görev yapıyoruz. Edebi Kurul ise, Müdür başkanlığında edebi kişiliği olan 2 bakanlık temsilcisi ile bir dramaturgdan oluşur. Şu anda bu kurulda ben, Bakanlık Müdürü Bünyamin Merhametsiz, Talim

Terbiye Dairesi Müdürü Murat Aktuğ ile dramaturg olarak Türker Öztiğin görev yapıyoruz.

Kurulların oluşumunun ardından eski kurullarda bulunan bilgileri ele alıp inceledik. Gördük ki, bizden önce aralarında Sayın Yaşar Ersoy'un da bulunduğu 5 yönetmenle Kıbrıs Türk Devlet Tiyatrosu'nun oynaması olası oyunlarla ilgili görüşmeler yapılmış. Bir yönetmen, sağlık sorunları dolayısıyla bu yıl için bizimle çalışamayacağını ifade ederken diğer yönetmelerle ayrı ayrı görüşmeler yaptık.

Bize daha önceki müdürlükten kalan programa göre, 15 Temmuz 2019 tarihinde Sayın Yaşar Ersoy'un oyunun başlaması gerektiği için, kendisinden hemen bize oyun metnini sunmasını istedim. Sayın Ersoy'a kendisinin yazdığı oyun metnini bize sunduktan sonra konuyu ilgili organlarda değerlendireceğimizi, uygun görülmesi halinde bir sözleşme çerçevesinde oyunun sahnelenebileceğini söyledim.

Bu arada Sayın Özer Tunca'nın yazdığı 'Otobüs Durağında Üç Bencil' adlı çocuk oyunu için de ilgili yönetmenle bir görüşme yaptım ve metni aldım. Bu oyun Edebi Kurulumuzda incelendi ve onaylandı.

Sayın Yaşar Ersoy oyun metnini 5 Ağustos 2019 tarihinde bana sundu. Metni hemen, edebi kurulumuza sundum ve bilahare görüşlerini aldım. Edebi Kurulumuz oyunu oynanmaya uygun bulmadı. Ben de Sayın Ersoy'u 9 Ağustos tarihinde görüşmeye çağırdım ve durumu kendisine bildirdim.

Bu aşamada şunu vurgulamakta yarar görüyorum ki, Sayın Yaşar Ersoy'un oyunu bir sansüre tabi tutulmuş değildir, oynanması yasalara uygun bir şekilde edebi kurul tarafından uygun bulunmamıştır.

Sayın Ersoy'la Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları arasında sunduğu teklifin kabul edildiğine veya edileceğine dair herhangi bir anlaşma söz konusu değildir. Ortada olan sadece ve sadece bir teklif ve bu teklifin uygun bulunmamasıdır. Yasa koyucu bir edebi kurul oluşturduğuna göre bir yazarın oyunu doğrudan doğruya hiçbir değerlendirmeye tabi tutulmadan oynanır diye bir kaide yoktur.

Eğer böyle bir durum söz konusu ise edebi kurul kaldırılması lazımdır.

Bu aşamada toplumsal fayda ve bütünlük açısından doğru bulmadığım için oyunda yer alan bazı ifadeleri ve bölümleri açıklayacak değilim.

Öte yandan, Milli Eğitim ve Kültür Bakanımız Sayın Nazım Çavuşoğlu 19 Ağustos Pazartesi günü benimle birlikte Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları sanatçı ve personelini tüm konuların ele alınması için bir toplantıya çağırmış bulunuyor.

Kıbrıs Türk Halkı müsterih olsun; Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları halkımıza yakışan, edebi değeri yüksek, toplumsal fayda sağlayacağı tartışmasız, insancıl, barışçı oyunlarla muhakkak karşılarında olacaktır. Bütün çabamız, yasamızı güncellemek, oyun oynayacak ve prova yapacak sahne sorunumuzu çözmek, sanatçı, rejisör, dramaturg ve teknik eleman ihtiyaçlarımızı gidermek yönündedir"

ESKİ MÜDÜR TÜRKMEN: "SANATIN İÇİNDE OLMAYAN İNSAN, SANATI DENETLEYEMEZ"

"Yangın Yerinde Kabare" oyunu, Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları'nın bir önceki Müdürü İlknur Işıl Türkmen döneminde yazılmaya başlanmıştı. Oyunun yazılış süreci, konusu ve uygulanan sansüre ilişkin Kıbrıs Postası'na konuşan Türkmen, "Sanatın içinde olmayan insan, sanatı denetleyemez, sanat böyle bir denetimi kabul edemez" dedi.

"Sanatın içinde olmayan insan, sanatı denetleyemez" söylemini açan Türkmen, şöyle konuştu:

"Benden sonra gelen yeni Müdür, sanatçılardan oluşan Repertuvar Kurulu'nu lav etti ve denetimin Edebi Kurul'da olduğunu ilan etti. Bürokratlardan oluşan bu kurula atanan kişilerin isimleri bile belli değil. Bu kurul Yaşar Ersoy'dan oyunu talep etti, o da gönderdi. Kurul oyunu kabul etmedi."

"DÜNYA TİYATRO ETİĞİNE AYKIRI BİR DURUM"

"Yönetmene hangi oyunu seçeceği söylenemez" diyen Türkmen, "Bu, dünya tiyatro etiğine aykırıdır" ifadelerinde bulundu. Türkmen şöyle devam etti:

"Ben henüz görevimin başındayken, Ersoy'la aramızdaki ilişkiden kaynaklı olarak, yazacağı yeni oyunda politik bir mizah hayal ettiğimizi, Kıbrıs özelinde olması fakat tüm dünyaya mesaj verebilmesi konusunda tavsiyede bulunduk. Zira yönetmene bunu yap ya da yapma demek gibi bir hakkımız yok, ancak öneride bulunabiliriz. Dostça öneri yapabilirsin ama yönetmen kraldır. Buna seyirci karar verir ister gider ister gitmez güzel ya da çirkin der. Buna seyirci karar verir bürokratlar karar veremez. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yoktur."

"SANSÜRÜN GEREKÇESİ 'POLİTİK UNSURLARI ELEŞTİRMEK' OLARAK AÇIKLANDI"

Yaşar Ersoy'un oyunu 2 buçuk ayda yazdığını belirten Türkmen, "Oyunun provaları 15 Ağustos'ta başlayacaktı. Fakat Edebi Kurul oyunu iptal etti. İptal edilme nedeni, 'ülkenin politik unsurlarını eleştirmesi' olarak açıklandı, başka hiçbir açıklama yapılmadı" dedi. Kurulun, gerekçelerini açıklama mecburiyeti olduğuna dikkat çeken Türkmen, " Aslında şuan ortada 'olmayan bir sansür' var. Neye itiraz ettiklerini bilmiyoruz" ifadelerinde bulundu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.