Final Üniversitesi'nden hayvanların korunmasına ilişkin hukuki inceleme

Final Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü bağlamında hayvanların korunmasına ilişkin ülkemizdeki, Türkiye'deki ve dünyadaki hukuki düzenlemeler ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

"Hayvanın, duygu ve hareket yeteneği olan içgüdüleriyle hareket eden bir canlı olduğu" unutulmadan gerekli kanuni düzenlemelerin ivedilikle yapılarak hayata geçirilmesi gerektiğini belirten hukukçular mevcut durumu ortaya koyarak çözüm önerileri sundu.

ÜLKEMİZDEKİ HUKUKİ DURUM

Hukuk Fakültesi'nde yapılan panelde hukukçular, ülkemizde Ceza Yasası'nın ilgili maddelerinde "hayvanlara zarar", "hayvanlarla cinsî münasebet" ve "hayvanlara bulaşıcı hastalık aktarma" gibi fillerin suç olarak hüküm altına alındığını belirtti.

Değerlendirmede, sokak hayvanlarının kısırlaştırılmasını ve hayvan refahı yasasının iyileştirilmesini amaçlayan Kıbrıs Hayvan Hakları derneklerinin, "Hayvanların ve İşletmelerin Tanımlanması ve Kaydı (Değişiklik) Yasa Tasarısı" ve "Hayvan Refahı (Değişiklik) Yasa Tasarısı" önerilerini Meclis'e sundukları ifade edildi. Hayvan hakları dernekleri tarafından, sahipli/sahipsiz hayvanların zehirlenmesi ve ihmal edilmesi, şiddet görmesi, katledilmesi halinde kişilere uygulanan cezaların arttırılması, belediyeye düşen görev ve sorumluluklarının artması, hayvan alım ve satımlarının denetim altına alınması, pet shop'larda yapılan üreme ve satışların yasaklanması gibi konuların, Mart 2013 tarihinde yürürlüğe giren Hayvan Refahı Yasası'nda düzenlenmesinin talep edildiği de belirtildi.

TÜRKİYE'DE VE DÜNYADA HUKUKİ DURUM

Ülkelerin hukuki düzenlemelerini mercek altına alan uzmanlar, Türkiye'de hayvanların eşya veya mal olarak nitelendirildiğini, bu doğrultuda da bir hayvana zarar veren kişinin eyleminin genellikle mala zarar verme olarak değerlendirilerek, hukuki anlamda maddi tazminat ödenmesi şeklinde yaptırımlara bağlandığını belirtti. Türkiye'de mevcut hukuki düzenlemelerin bir hayvana işkence eden, yaralayan ya da öldüren kişiyi sorumlu tutmak için yeterli olmadığını belirten uzmanlar, yeni düzenlemeler sayesinde hükümlerin getirilmesi ile hayvanların daha iyi bir şekilde korunmalarının mümkün olabileceğini ifade etti.

Yapılan değerlendirmede, dünyadaki örneklerin çok daha medeni seviyede olduğu belirtildi "Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi"nin 15 Ekim 1978 tarihinde Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Merkezi'nde ilan edildiği; Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, İsveç ve Rusya gibi ülkelerde hayvana zarar veren, eziyet eden, öldüren kişinin ağır hapis cezalarıyla karşı karşıya kaldığı ortaya kondu. Hukukçular; "Ülkemizde ve Türkiye'de de hayvana verilen zarar veya yasal olmayan hayvan öldürmelerinin "hayvan cinayetleri" gibi bir başlık altında ayrı bir hüküm ile suç olarak düzenlenerek, bu suçlar için caydırıcı hapis cezaları öngörülmesi gerekmektedir" dedi.

HUKUKÇULARDAN DUYARLILIK ÇAĞRISI

4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü bağlamında değerlendirmelerde bulunan hukukçular, çözüm önerilerini şu şekilde derledi:

"Kanun koyucunun görevi, sadece insanı bugünkü tehlikelerden korumak değil, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmaktır. Bu anlamda, hayvanların dünyanın vazgeçilmez zenginlikleri olduğu unutulmamalıdır. Yeni kanuni düzenlemelerin de bu bilinç ve duyarlılıkla yapılması gerekmektedir. Zira bir kimsenin arabasına zarar vermek ile hayvanına zarar vermenin aynı şey olmadığı herkesin malumudur."