Bütün bakanlar zan altındadır!

Yayın Tarihi: 26/04/17 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Önce küçük bir detay…

Bir gazetecilik vukuatı diyelim aslında!

Yeni Bakış gazetesinin önceki gün sürmanşetten verdiği haber başlığı;

"Rüşvetçi bakanın oğlu kim…"

Haberin başlığı ayrı telden çalıyor, içeriği başka telden!

Başlıkta bakan her kimse artık rüşvetçi ama oğlunun kim olduğu soruluyor…

Haberin içeriğinde ise bakanda sorun yok ama oğlu rüşvetçi!

Çelişki büyük…

Habercilik kazası da diyebiliriz!

Başka şeyler de…

Detaya gelince…

Gazetenin iddiasına göre ortada bir bakan var, bir bakan oğlu, bir de rüşvet veren iş adamı!

…

Bu haberi niçin bugün konu ettiğimize gelince…

Bu haber özellikle sosyal medyada son iki gündür konuşulan konuların başında geliyor!

Haberin küpürünü yayınlayanlar şu başlıkları kullanıyorlar:

"Memleketi ne hale getirdiler, rezillik diz boyu, falan filan…"

Demek ki bu habere inanmışlar ve sosyal medyada konu ediyorlar!

Ya da sadece lafazanlık…

İş ola muhalefet!

Bunların hiçbir önemi yok zaten kimin ne yorum yaptığı bizi pek ilgilendirmez…

Ama haberin içeriği çok ilgilendirir!

Çok büyük bir iddia bu çünkü…

Bir bakan, bir bakan oğlu ve verilen rüşvet var ortada!

…

Hoş bu haberi ben olsam böyle yapmazdım…

Çünkü belli ki bu haberi kim yapmış ya da yaptırmışsa bakanı da oğlunu da rüşvet veren iş adamını da tanıyor demektir ki zaten iş adamının isim ve soyadının baş harflerini de yazmış!

Mademki ellerinde bu kadar bilgi var niçin açık açık yazmamış, zaten sorun burada…

Rüşvetin belgesi olmaz diyebilirler!

O zaman elinde belge yoksa bunların sadece söylenti olduğunu bari yaz…

Ya da yasal olmayan yollardan kat izni verilen binanın dairelerdeki evraklarını araştır, bunlarla birlikte yayınla ki daha inandırıcı olsun!

Bu arada bu haber doğru değildir demiyoruz, başlık dahil çok acemice yazılmış bir haberdir diyoruz…

Bu haberde art niyet var ya da yok o da onların sorunu zaten!

…

Bu haber yayınlandıktan sonra bana da telefonlar gelmeye başladı…

Biz bu işlerin piri olduk ya, soran sorana!

Bir gazete ve bir iddia var ortada, ben nereden bileyim ki…

Ama kafama da takılmadı değil işte!

Hemen tüm bakanları gözümün önünden geçirdim, yetişkin oğlu olanları bir kenara yazdım…

Sadece iki bakan kaldı listede…

Zira 8 bakanın çocukları daha o kadar küçük ki!

İddialar doğruysa bu iki bakan ve oğlu sorgulanmalıdır…

Ama çok daha önemlisi, bu haberde bütün bakanlar zan altında bırakılmıştır!

Oğlu yetişkin olan ikisi çok daha fazla…

Diyeceğimiz şudur:

Bu haber doğru ya da değil!

Bakanlar Kurulu ilk toplantısında bu konuyu masaya yatırmalı ve kamuoyuna bir açıklama yapmalıdır…

Susmayın lütfen olur mu!

Siz sustukça vatandaş bu haberleri sürekli olarak 'doğru' olarak kabul edecektir…

İşte ondan sonra da kızmayın!

Hatta hastaneleri bile kapatın!

Tıp-İş yine tehdit etti…

Eğer istekleri olmazsa yarından itibaren Lefkoşa Devlet Hastanesi'nde ameliyatlar dışında hizmet vermeyeceklermiş!

Yazının içinde de derdimiz ikinci iş filan değil diye serpiştirmişler…

Özlük hakları diyorlar başka bir şey demiyorlar!

Hastaları kendi kaderlerine terk edecekler yani…

Açlıktan öldüler bittiler ya!

Genç hekimlere 2 bin TL zam yapıldı ya…

Onlara da yapılsa hiç ses çıkarmayacaklar!

Bunlar daha da ileri gidiyor gençleri savunacaklarına emekli olanların maaşlarının da artırılmasını istiyor…

Hangi akla hizmetse artık!

Onlara önerimiz şudur:

Bu kadar şımarıklığınız artık yeter de artar bile…

Hastanın haklarını elinden alıp eylem yapmayı kendinize yakıştırıyorsanız buyurun yapın!

Hatta tamamen hastaneleri kapatın ve kendi özel kliniklerinizde çalışın…

Devlete sırtınızı dayamanız şart mı sanki!

"Onkolog olmak…"

"Türkiye nüfusunda bile sadece 270 civarında Onkolog var olduğunu düşündüğümüz zaman…
Bu, mesleğin tıp doktorları arasında ne kadar zor olduğunu ortaya koyar.
Kıbrıslı bir gururumuz Ömer Diker.
Parada pulda gözü yok.
Gelmiş ve Sn. Ahmet Gulle ile Sn. Salih İzbul bakanlığı günlerinde ülkeye mezun olana kadar haftada bir hizmet vermek için gelmek istemiş.
Sonuç nasıl oldu?
Bu genç doktorumuz niye gelemedi?

Kendileri bu soruyu yanıtlayabilir.
Sn. Gulle 'Onkologsuz Onkoloji açmayacak' sözü veriyordu temel atılırken.
Sn. İzbul bakan olduğu günlerde Umut Dişel ülkemize gelerek çalışmak istedi. 1.30 saatlik bir görüşmeden sonra sizi arar bilgi veririz denildi.
Sonuç hiç kimse aramadığı için ortada.
Bugün Sn. Gulle ve Sn. İzbul'un Meclis'te Onkolog sorununu dile getirmeleri bana biraz garip geliyor.
Ya size..."

(Raziye KOCAİSMAİL)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları