Özgürgün-Ertuğruloğlu krizi tavan yaptı

Yayın Tarihi: 13/06/17 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
  • Güvenilir kaynaklarımdan elde ettiğim bilgilere göre toplantıda hararetli tartışmalar devam ederken, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Başbakan Özgürgün'e "Perşembe günü Sn. Mevlüt Çavuşoğlu gelmeyecek olsa istifa ederdim" dediğini, bunun üzerine Başbakan Hüseyin Özgürgün'ün de "Sen neden istifanı sunacaksın daha iyi gider ben tüm kabinenin istifasını Cumhurbaşkanı'na sunarım" dediğini öğrenmiştik.

  • Ertuğruloğlu'nun Ercan ihalesiyle ilgili alınan kararda onayım yoktur, benim katılmadığım bir toplantıda alınmıştır demesi, doğrudan Başbakan Özgürgün başta olmak üzere tüm hükümeti hem gerdi hem de zora soktu.

  • Bir kere Başbakan Hüseyin Özgürgün ile Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu arasındaki kavga ve gerginlik her geçen gün derinleşiyor. Bu kavganın nasıl son bulacağını şimdilik tahmin etmek zor ancak yine güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre Başbakan Özgürgün'ün erken seçim ya da bazı vekilleri aday yapmama dahil her şeyi göze aldığını ve Meclis tatil olur olmaz kabineyi değişeceğini de net bir şekilde öğrenmiş bulunuyorum.

Cumhuriyet Meclisi'nin dünkü oturumunda bir ilk yaşandı ve kabinenin bir bakanı kürsüye çıkıp adeta kendi hükümetini rezil etti. Haberi şaşkınlık içinde okudum. Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu'ndan bahsediyorum; kişisel olarak hiçbir sorunum olmadığını ve kendisine değer verdiğimi de belirtmek isterim ama partililer, Tahsin beyin dünkü kürsü konuşmasını kabine disiplinine ve parti bütünlüğüne yakıştırmadı.

Bu Ercan Havalimanı meselesi en sonunda birilerinin başını yiyecek ama durun bakalım bu piyango kime çıkacak?

Özgürgün ile Ertuğruloğlu derin kavganın içinde

İki hafta önce Meclis'ten sonra gerçekleşen UBP grup toplantısında ciddi gerginlikler yaşandığını yazmıştım. Bir bakanın, Başbakan'a istifasını sunacağını açıkladığını anlatmıştık. O günkü yazımda isim belirtmedim ancak Tahsin beyin dünkü Meclis oturumunda Ercan ihalesiyle ilgili "Bu alınan karara onayım yoktur, benim katılmadığım bir toplantıda alınmıştır" demesi tüm kabine üzerinde soğuk duş etkisi yarattı.

Başbakan ile Ertuğruloğlu arasındaki ilk kriz

İlk kriz diyorum çünkü en azından benim bildiğim ilk kriz şimdilik bu. Malum UBP grup toplantısında yaşananlardan bahsediyorum. Başbakan Yardımcısı Denktaş'ın 200 dönümlük arazi kriziyle ilgili UBP grup toplantısından bahsediyorum.

Güvenilir kaynaklarımdan elde ettiğim bilgilere göre toplantıda hararetli tartışmalar devam ederken, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Başbakan Özgürgün'e "Perşembe günü Sn. Mevlüt Çavuşoğlu gelmeyecek olsa istifa ederdim" dediğini, bunun üzerine Başbakan Hüseyin Özgürgün'ün de "Sen neden istifanı sunacaksın daha iyi gider ben tüm kabinenin istifasını Cumhurbaşkanı'na sunarım" dediğini öğrenmiştik. Bize gelen bilgiler bu yöndeydi.

Başbakan Özgürgün ile Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu arasında yaşanan istifa krizi son derece sert bir havada yaşanmıştı.

Bu olayın üstünden çok geçmeden Meclis'in dünkü oturumunda Ertuğruloğlu'ndan Başbakan Özgürgün'e ikinci darbe geldi.

Başbakan ile Ertuğruloğlu arasındaki ikinci kriz

Meclis'in dünkü oturumunda Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Ercan ihalesiyle ilgili olarak "Bu alınan karara onayım yoktur, benim katılmadığım bir toplantıda alınmıştır" demesi başta Başbakan Hüseyin Özgürgün olmak üzere tüm UBP'li bakanlar üzerinde soğuk duş etkisi yarattı ve Başbakan'ın yüzü asıldı.

Ertuğruloğlu'nun "Ercan yanlış şirkete verildi. Türkiye'nin çok daha başarılı şirketleri vardı. Onayım yok. Devlet araziyi devretmekte hatalı. Şirket samimiyetsiz. Devleti hiçe sayan beyanatları var. KKTC siyaseti bürokrasisi cebimde diyen bir adamdan bahsediyoruz. Şirket Ercan'da hiçbir iş yapmayan para kazandı. Terminal binasının her metrekaresini kiralayarak para kazandı. "Ercan'da hiçbir anlamda sağlıklı denetim yok" sözleri hükümeti gerdi germesine ama en çok da bu alınan kararda onayım yoktur, benim katılmadığım bir toplantıda alınmıştır demesi, doğrudan Başbakan Özgürgün başta olmak üzere tüm hükümeti zora soktu.

Ertuğruloğlu'nun gerçekten onayı yok mu?

Bakın bu sorunun cevabı son derece önemli. Bakanlar Kurulu kararlarının tüm bakanların onayı olmaksızın geçerli olması mümkün değil ve Tahsin bey benim onayım yoktur, benim olmadığım bir toplantıda bu karar alındı diyor; eğer durum Tahsin beyin dediği gibiyse gerçekten Başbakan Özgürgün tam Bakanlar Kurulu kararı olmaksızın bunu nasıl yaptı?

Hal böyle olunca Başbakan zan altında kalmış oluyor. Yani Ertuğruloğlu, Özgürgün'ü zan altına almış oldu.

Ancak!

Şunun da bilinmesi lazım; tamamlanmayan tüm kararlar, gerek imzaya yetişmesin gerekse toplantıda olmayan bakanlara sonradan topyekûn imza için önlerine gidiyor.

Adım gibi eminim bu ve buna benzer kararlar Tahsin beyin de önüne gitmiştir, buna rağmen kendisi bunu imzalamamışsa bunu bir kez daha açıkça ortaya koymalıdır. Ama yine bildiğim kadarıyla imza bekleyen birden çok karar tek imzayla bakan tarafından onaylanmış oluyor.

Tahsin bey bunu imzalamadım diyor; peki Başbakan bu işe ne diyecek?! Bu da son derece önemli.

Ertuğruloğlu neden bunu şimdi açıkladı?

Tabii burada başka önemli bir soru gündeme geliyor. Ercan ihalesi dün imzalanmadı; Tahsin beyin mademki onayı yoktu ve imza da koymadı Ercan ihalesine, bugüne kadar neden bunu basınla ya da kamuoyuyla paylaşmadı?

Bunu da Tahsin beyin kendisi açıklamak durumundadır.

Bu kavga nasıl bitecek?

Bir kere Başbakan Hüseyin Özgürgün ile Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu arasındaki kavga ve gerginlik her geçen gün derinleşiyor. Bu kavganın nasıl son bulacağını şimdilik tahmin etmek zor ancak yine güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre Başbakan Özgürgün'ün erken seçim ya da bazı vekilleri aday yapmama dahil her şeyi göze aldığını ve Meclis tatil olur olmaz kabineyi değişeceğini de net bir şekilde öğrenmiş bulunuyorum.

**************

Günün Sözü

Gelmeyecek bir gideni, olmayacak bir nedeni beklediniz mi hiç?

Özdemir Asaf

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.