Girne "Güngördü'nün ellerinde" yeniden şekilleniyor

Yayın Tarihi: 19/06/17 08:00
okuma süresi: 13 dak.
A- A A+

Güngördü, " Girne'de hayatın durduğu herhangi bir dakika ya da saat var mı? Yani Girne'de yol asfaltlamak için hafta içi ya da hafta sonunu seçmek gibi bir şansınız olabilir mi? 24 saat yaşayan bir şehir burası. Asfaltlama için anlaştığımız firmanın aracı bozulunca haliyle bir yavaşlama ve bir sıkıntı yaşadık ama bu elimizde olan bir durum değildi. Düşünsenize 20 bin ton asfalt döktük ve daha da dökmeye devam ediyoruz. Girne'de sorunlu ve sıkıntılı hiçbir yolun kalmamasını hedefledik, bunu da tamamlayacağız. Halkımız buna hoşgörülü olmalı çünkü bu yapılan çalışmalar onların rahatlığı için. Kaldı ki bu asfaltlamalar yapılırken ileride tekrardan açılmaması üzerine yapılıyor, herhangi bir altyapı sorunu bırakmaksızın döküyoruz yollarımızı" dedi.

Güngördü: "Girne'nin 70-80 binlere yaklaşan bir nüfusu var ve bu nüfus gün içerisinde daha da artıyor. Kimin Girne'de bir işi yok ki? Böylesine büyük ve kalabalık bir kente 35 bin nüfusu varmış gibi katkı alırsanız bu sizin elinizi ayağınızı bağlar. Hükümet hızla belediyelerin yasasını değiştirip modern hayata ve günümüze uyarlamalı. Aksi takdirde mevcut yasayla belediyeler kısıtlı yetkilerle hiçbir şey yapamaz. Yatırımların hızla çoğaldığı, buna bağlı olarak nüfusun gün geçtikçe arttığı kentte belediyenin bazı projelerine devlet katkı koymalıdır. Örneğin arıtma projesi için devlet katkısı şarttır. Doğu çevre yolunun da hızla hayata geçirilmesi gerekmektedir. İstihdam yapmak istiyoruz, bazı işlerin dönmesi için personel şart, bütçeniz buna izin vermiyor ki. Çünkü sizin bütçeniz gerçek nüfusunuza göre değil, gerçek dışı bir nüfusa göre veriliyor devlet tarafından. Nüfusu 80 binlere gelip dayanmış bir kente elbette ki daha çok personelle hizmet etmeniz gerekir."

Güngördü, "Öyle sorunlar var ki ne çözüm kaynağı ne de yetkili biziz ancak vatandaşın yüzünü geri çeviremiyoruz, bu benim yapımda yok. Belediyenin görevi olmayan pek çok konuda yardımlarda bulunuyoruz, yapılan derslikler, sınıflar, tamir edilen tuvaletler… Elinizde imkan varsa siz kendiniz yapmaktan geri duramıyorsunuz" demişti kahve içerken.

Canı sıkılan, başı ağrıyan, derdi olan, haklı ve haksız sizi eleştirenler hep sizi adres gösteriyorsa şehri himaye edenin siz olmanızdandır.

Aslında biraz geç kalınmış bir yazı bu okuyacağınız. Ancak gelin görün ki Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile iş adamı Emrullah Turanlı kavgaya tutuşunca haliyle gündem de onların üzerine şekillendi. Geçtiğimiz hafta Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü ile yoğun bir programın içerisinde olmamıza rağmen buluşup bir kahve içtik. Şansımıza hava çok sıcak olmadığı için belediye binasından çıktık ve Girne merkezi kısa bir dolaşma şansımız oldu. Dürüst olmak gerekirse Nidai başkan ile ilgili bilinçaltıma yerleşmiş bazı ön yargılardan da kurtulmuş oldum böylelikle. İyi ki gitmişim dedim kendi kendime.

Hatırlayacaksınız geçtiğimiz hafta Girne'de yol asfaltlama çalışmaları vardı ve bu yüzden hafta sonu Girne'de hayli bir trafik karmaşası yaşanmıştı, sanırım bu sıkışıklık bir miktar hala devam ediyor. Oturdu kalktı ortalık, gazetelerde bir anda Nidai başkana bir eleştiri yağmuru başladı, sosyal paylaşım sitelerinde ağır sözler de cabası. Gidip konuştuktan sonra Nidai başkana yapılan eleştirilerin haksız eleştiriler olduğunu net bir şekilde söyleyebilirim size.

Asfalt dökmek hata olabilir mi?

Başkan Girne'nin belli başlı yollarına şu an asfalt döküyor, hızla yarım kalan tamamlanmayan yollar yapılıyor. Şimdi diyebilir misiniz ki Güngördü hata yapıyor bunu yapmakla? Yani diyen varsa ayıp etmiş olur. Bir belediye başkanının tek görevi çöp toplamak olamaz herhalde. Kimse çocuk olmasın; bu asfaltı dökerken haliyle trafik birkaç gün aksayacak, bundan daha normal ne olabilir ki?

Halihazırda Başkan yolları asfaltlamıyor diye eleştirenler Başkan yolları asfaltlayıp trafiği aksatıyor diye de azarlıyorlar. Bunu yapan ağırlıklı olarak çarşı her şeye karşı kafasında olan bazı partizanlar. Zaten yapılan saldırı ve gazete haberlerinin planlı olduğu her halinden belli.

20 bin asfalt döküldü

Nidai başkana konuyu sordum; "Girne'de hayatın durduğu herhangi bir dakika ya da saat var mı? Yani Girne'de yol asfaltlamak için hafta içi ya da hafta sonunu seçmek gibi bir şansınız olabilir mi? 24 saat yaşayan bir şehir burası. Asfaltlama için anlaştığımız firmanın aracı bozulunca haliyle bir yavaşlama ve bir sıkıntı yaşadık ama bu elimizde olan bir durum değildi. Düşünsenize 20 bin ton asfalt döktük ve daha da dökmeye devam ediyoruz. Girne'de sorunlu ve sıkıntılı hiçbir yolun kalmamasını hedefledik, bunu da tamamlayacağız. Halkımız buna hoşgörülü olmalı çünkü bu yapılan çalışmalar onların rahatlığı için. Kaldı ki bu asfaltlamalar yapılırken ileride tekrardan açılmaması üzerine yapılıyor, herhangi bir altyapı sorunu bırakmaksızın döküyoruz yollarımızı" dedi.

Kalabalık nüfus ve düşük katkı

Nidai başkanla, hükümetlerin belediye politikalarını da konuştuk. Başkan'a adeta bir dokunup bin ah işittik; "Girne'nin 70-80 binlere yaklaşan bir nüfusu var ve bu nüfus gün içerisinde daha da artıyor. Kimin Girne'de bir işi yok ki? Böylesine büyük ve kalabalık bir kente 35 bin nüfusu varmış gibi katkı alırsanız bu sizin elinizi ayağınızı bağlar. Hükümet hızla belediyelerin yasasını değiştirip modern hayata ve günümüze uyarlamalı. Aksi takdirde mevcut yasayla belediyeler kısıtlı yetkilerle hiçbir şey yapamaz. Yatırımların hızla çoğaldığı, buna bağlı olarak nüfusun gün geçtikçe arttığı kentte belediyenin bazı projelerine devlet katkı koymalıdır. Örneğin arıtma projesi için devlet katkısı şarttır. Doğu çevre yolunun da hızla hayata geçirilmesi gerekmektedir.

İstihdam yapmak istiyoruz, bazı işlerin dönmesi için personel şart, bütçeniz buna izin vermiyor ki. Çünkü sizin bütçeniz gerçek nüfusunuza göre değil, gerçek dışı bir nüfusa göre veriliyor devlet tarafından. Nüfusu 80 binlere gelip dayanmış bir kente elbette ki daha çok personelle hizmet etmeniz gerekir."

Çöpler toplanıyor mu? Çok şikayet var!

Evet çöp konusunu da sordum Başkan'a. Düzenli çöplerin toplanıp toplanmadığını, basında çıkan haberleri hatırlattım. "Düşünsenize çekirdek yiyip yere atan ya da çevreyi kirleten bir vatandaşa benim verebileceğim ceza sınırlı. Miktar düşük, neden peki? Çünkü yasada bu oran düzenlendiğinde güncel yapılmamış. Yani o zamanın parası ağırken bugünün parasıyla cüzi bir ceza olarak kalmış bu oran. Halbuki yasa bunu asgari ücretin beli bir oranına bağlasa ve bu şekilde toplum bilinçlense çöpünü sokağa attığında alacağı cezayı bileceği için atmayacak. Ciddi bir duyarsızlık yaşıyoruz bu konuda. Adam çöpünü atıyor sonra da bu çöpler gazetelere haber oluyor. Halbuki bizim çöp toplama konusunda herhangi bir sıkıntımız yok. Çöpü olan bir yurttaş belediyeyi arayarak yardım istese belediye gidip çöpünü alacak ve sokakta çevre kirliliğini yaşamayacak kimse. Vatandaşın evinde istemediği eşyaları sokağın kenarına bırakmasını biz engelleyemiyoruz, bu insanın biraz da içinde olacak. Çöpünü belediyeden yardım istemek yerine sokağa atarsa vatandaş, başkası da bunu çekip basına servis ederse siz ne yapabilirsiniz? Koca bir kentten bahsediyoruz."

''43 yıldır değişmeyen boruları değiştirdik''

Açık konuşmak gerekirse Girne'de yapılan işleri daha iyi anlamak için yapacağınız şeylerden biri de Başkan'la sadece bir kahve içmek; öğreniyorsunuz ve algınız haliyle olumsuzdan olumluya dönüyor.

Başkan bana 43 yıldır değişmeyen asbest boruların değiştirildiğini ve 3 km yeni iyileştirilmeler yapıldığını ifade ederek "Toplamda 10 km kanalizasyon borusu döşedik, bunlar çok ciddi rakamlardır, yapmamız gerekiyordu ve yaptık, hayati konuları ertelemeye ne lüksümüz ne de hakkımız vardır ve insan sağlığı her şeyden önce geliyor benim için. 3,5 km kaldırım yaptık, genişletilmesi gereken yolları yeniden düzenledik ve düzenlemeye devam ediyoruz. Girne'de geçmiş dönemde yapılan yanlışlar da oldu, şimdi görevde ben ve benim kadrom yer alıyor, bu benim işim, düzeltilmesi gerekeni düzelteceğiz, iyileştireceğiz, gerekirse yeniden yapacağız" diye sözlerine devam ederken, "Hade kalk biraz yürüyelim sana göstereceklerim var" dedi ve şansımıza hafif sıcak hafif serin bir havada Girne merkezi yürüdük. Daha çok yere gitmeye de sözleştik zira ikimizin de zamanı dardı.

Sanata ve kültüre ciddi yatırımlar yapılıyor

Dedim ya Nidai başkanın Girne için neler yaptığını anlamanız için kapıdan bir uğramanız gerekiyor. Girne merkezde Rum zamanından kalma bir elektrik dağıtım istasyonu var. Ömer Kalyoncu'nun Başbakan olduğu zamanda, Başkan Başbakan'dan bu binayı istemiş ve almış. Atıl durumda olan ve gençlerin geceleri içinde alem yaptığı yıkık bina, Girne Belediyesi tarafından en ince ayrıntısına kadar yeniden restore edildi ve yakın zamanda sergi salonu ve kültür merkezi olarak Girnelilerin hizmetine sunulacak. Bu restorasyonun en önemli iki unsuru ise; sarı taştan olan bu binanın yine bir sarı taş ustası tarafından restore edilmesi ve orijinaline uygun olarak tasarlanması oldu. Tavanını da yine başarılı bir ahşap ustasına yaptırmış başkan. Hani Rönesans ülkelerinde görüp de "ah bizde böyle binalar yok'' diyeceğiniz cinsten bir bina oldu diyebilirim size.

Girne kentinin etrafının kulelerle çevrili olduğunu biliyoruz. Bu kulelerden bir tanesi uzun yıllardır yabancı bir ressam tarafından sergi ve atölye binası olarak kullanılıyor. İşte Girne Limanı'na yürürken belki birçoğumuzun gözünden kaçan başka bir kulenin daha restorasyonu tamamlanmak üzere. Büyük ihtimal yakın zamanda kullanıma açılacak bu kule de sanatçıların hizmetine verilecek.

Öğrendiğime göre Girne'nin birçok sokağına da güzel heykel konsepti ve oturma bankları getirmeye hazırlanıyor Nidai başkan. Başkan'ın bu planını Budapeşte'de birçok sokakta görmüştüm.

Sohbetin sonuna geldiğimizde açıkçası Başkan'a yorulduğumu söyledim utanmayı atıp. Cafelerden birine oturup kahvemizi içtik ve ayrıldım. Yol boyunca Başkan'a yöneltilen eleştiriler ve Başkan'ın anlattıklarını düşündüm. Biraz sonra doğacak ve okunacak yazıma yön verecek karmaşık cümleleri düşündüm; Başkan'ın söyledikleri doğruydu, eksikleri ve düzeltilmesi gereken işleriyle birlikte tabii.

Başkan'ın yapılan şikayetlerden rahatsız olmadığını da gözlemledim demek ki vatandaş Nidai başkanı yetkili ve yeterli görüyor. Belediyenin yetkili olmadığı konularda bile onlarca talep ya da telefon aldığını anlattı bana.

" Öyle sorunlar var ki ne çözüm kaynağı ne de yetkili biziz ancak vatandaşın yüzünü geri çeviremiyoruz, bu benim yapımda yok. Belediyenin görevi olmayan pek çok konuda yardımlarda bulunuyoruz, yapılan derslikler, sınıflar, tamir edilen tuvaletler… Elinizde imkan varsa siz kendiniz yapmaktan geri duramıyorsunuz" demişti kahve içerken.

Canı sıkılan, başı ağrıyan, derdi olan, haklı ve haksız sizi eleştirenler hep sizi adres gösteriyorsa şehri himaye edenin siz olmanızdandır.

Nidai başkan şu an Girne'yi himayesine almış ekibiyle birlikte yönetiyor. Bence bu işi hiç de fena yapmıyor diyebilirim.

***************

Günün Sözü

Seni, annen kadar sevecek ve baban kadar merak edecek hiç kimse yoktur; o yüzden kimse bana 'aşk'tan bahsetmesin.

Aziz Nesin

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları