Guterres, Gordion'un düğümünü çözebilecek mi?

Yayın Tarihi: 30/06/17 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Crans Montana'da devam eden Kıbrıs Konferansı'nın üçüncü günü, adeta bir Godot havasında beklenen BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in 'Gordion'un düğümünü' çözüp çözemeyeceğine kilitlenmiş durumda.

Babacan bir adam olan Guterres'in bu düğümü çözüp çözemeyeceğini ilerleyen saatlerde göreceğiz ancak Genel Sekreter'in toplantının başında "Kıbrıs sorunu çok duygusal bir konu. Onun için burada Antonio olarak bulunuyorum, Genel Sekreter olarak değil" demesi, ardından da "Biz Akdenizliler birbirimizi iyi anlarız. Ne zaman Atina, İstanbul ya da Lefkoşa'ya gitsem kendimi evimde hissediyorum" ifadelerini kullanması, dün müzakereler üzerinde toplanan kara bulutları bir anda dağıtıverdi.

Ancak daha yapılacak çok iş olduğu açık…

Sabah saatlerinde sohbet imkanı buluğum üst düzey bir diplomat konferansın kaderinin bugün çizileceğini ifade etti ancak durumun çok zor olduğunu da sözlerine ekledi.

Diplomata göre Guterres'in düğümü çözmesi için adeta 'şapkadan tavşan çıkarması' gerekiyor.

Ve Anastasiadis'in seçime çok takmış olmasının süreci zehirlediğini de sözlerine ekliyor.

İlk iki günde burada bunun emarelerini zaten gördük.

Öyle ki dün yapılan Masa 2 toplantısına Rum Liderin "Burada görüştüğümüz konuları teknik komitelere havale edelim, Masa 1 toplantılarına yoğunlaşalım" demesi Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'yı adeta küplere bindirdi.

Rum Lider bu tavrı ile konferans öncesine ön şart olarak ortaya koyduğu "güvenlik ve garantileri halledelim de sizin konulara da bakarız" anlayışını aynen devam ettiriyor.

Anastasiadis böyle yaparak, Kıbrıs Türk tarafının elindeki kartlarını açmasını zorlaması ve kendi elinde bulunan siyasi eşitlik/etkin katılım konusunu rehin tutması süreci tıkıyor.

Burada yapılması gereken çok açıktır: Konular bir paket olarak masaya yatırılacak ve karşılıklı al-ver yapılarak bu iş halledilecektir.

Ancak Rum tarafı buna yanaşmamaktadır.

Öyle ki, Türkiye'nin konferansın ilk günü yaptığı çok hayati öneriye bile burun kıvırmaları inanılır gibi değildir.

Dahası Türkiye'nin masaya koyduğu teklifi "siz de siyasi eşitlik, dönüşümlü başkanlık konusunda adım atınız, bu teklifi daha da ileri götürmeye hazırız" şekline sunmasını reddetmek ne demektir?

Böyle bir mantıksızlık olabilir mi?

Eğer Rum Liderliği Kıbrıslı Türklere asla siyasi eşitlik vermeyecekse bu iş çok açık olmayacak.

Ve eğer Türkiye hatırı sayılır bir asker çekmez, 1960 garanti sistemini 2017 yılına modifiye etmezse bu iş yine olmayacak.

Onun için en iyi yol karşılıklı tavizlerde bulunup, her iki tarafın da yararına olacak bir formül bulmaktır.

Ancak önce bunun nasıl yapılacağının yolunu bulmak gerekiyor.

Eğer o formül bulunursa Kıbrıs sorununun çözümü için gerçek bir şans olabilir.

Bunu ilerleyen saatlerde anlayacağız…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.