Şubatta baskın seçim ve entrikalar!

Yayın Tarihi: 12/10/17 08:00
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+
  • UBP neden bir baskın seçime gidiyor hiç düşündünüz mü? Gerekçe yalnızca UBP'nin hükümetteki hızlı yıpranışı mıdır sizce? UBP içinde bakanlar o kadar birbirine düşmüş durumdaki akıllara zarar. Birbirlerinin arkasından öyle şeyler anlatıyorlar ki aklınız durur. Başbakan'ı takan bakan gösterin bana. Her bakan Başbakan'a saygısını gösteriyor olsa da her biri Başbakan gibi hareket etmeye özen gösteriyor. Hani birkaç tanesi kendi halinde diyelim bu bakanların ama geri kalanı "ben oldum" havasında.

  • Kabinenin büyük bir çoğunluğu ve milletvekillerin büyük bir çoğunluğu Başbakan'ın yeniden seçilmemesi için elinden geleni yapmaya hazır. Bunu adım gibi Başbakan'ın da bildiğini biliyorum. Başbakan da boş durmuyor tabii. Bazı bölge vekillerine kurmaylarıyla haber gönderiyor ve seçimlerde birlikte çalışma operasyon yapma işbirliği sunuyor. Bildiğim için yazıyorum bunları. Yani anlayacağınız UBP tam anlamıyla bir bölünme yaşıyor.

  • Bilinmesinde fayda var ki Ankara hükümeti UBP hükümetinin çok fazla rüşvet iddialarına adının karışmasından rahatsız ve bunu oldukça yakından takip ediyorlar. Bizim bildiğimiz ya da bildiğimizi sandığımız birçok şeyi Ankara'da bilmesi gereken yerler fazlasıyla biliyor. Bu nedenle hükümet içinde usulsüzlük yapan bir bakan varsa adı gibi emin olsun ki ne yaptığı bilinmesi gereken yerlerce biliniyor; yapıldığı iddia edilenler de yapmamışsa rahat olsun o da biliniyor. Bunu Ercan konusuyla ilgili söylemiyorum tüm kabine için söylüyorum. Tanrı aşkına bir milletvekili maaşıyla kimse han saray villalar sahibi olmaz olamaz. Yarası olmayan da aman bu yazdıklarımı üstüne alıp maraz etmesin.

En nihayet UBP içindeki siyasi kulisler baskın seçim kelimesini dillendirdiler. UBP'nin bir baskın seçime gitmeye hazırlandığını önceki gün bende duydum. Zaten Levent Özadam abimiz de bu konuda dün çok güzel bir yazı kaleme aldı. UBP içindeki yaptığımız nabız yoklamalarında bütçe geçer geçmez nisan ayını da beklemeden UBP'nin baskın bir seçime gitmeye hazırlandığını öğrendim.

Bildiğiniz gibi bundan bir süre önce ekim ayında bir erken seçim olabileceği konuşulmuşsa da UBP'nin ortağı Demokrat Parti seçim en erken Nisan 2018 demişti. Hatta seçimin hükümetin son süresi olan Temmuz 2018 tarihine kadar uzatılması da Başbakan Hüseyin Özgürgün'e UBP'liler tarafından tavsiye edildi. Ancak Başbakan'ın yerel seçimlerde yaşanabilecek olası bir başarısızlıktan olumsuz etkilenme endişesi olduğundan seçimi en geç Nisan 2018'de yapma eğilimi bulunuyordu.

HÜKÜMET RÜŞVET İDDİALARIYLA ÇALKALANIYOR

Bildiğiniz gibi son günlerde özellikle Ercan Havalimanı'nın süresinin uzatılması meselesi ana muhalefet tarafından sert bir dille eleştiriliyor ve bu meselenin yargıda hapislik şeklinde bitebileceği uyarıları yapılıyor.

Tabii CTP sert duruşu sergiliyor sergilemesine ama Tufan hoca da bu yazdığımı unutmasın hep birlikte göreceğiz ki bu mesele unutulacak ve hiçbir yasal işlem yapılmayacak. Tabii suçu olan bir bakan varsa ve yanlış yapmışsa ve bunun ispati varsa yapan cezasını çeksin.

Yeri gelmişken de şunu sormakta fayda bu memlekette bir istisna hariç o da birkaç gün hangi bakan hapis yatmıştır ki?

Netice olarak UBP'li siyasilerin ve bakanların bir kısmının isimleri rüşvetle o kadar çok anılır oldu ki akıl alır gibi değil.

Şimdi bizim duyduklarımızı Başbakan Hüseyin Özgürgün duymuyor mu? Dahasını söyleyeyim öyle bir ülkede yaşıyoruz ki bu ülke de kim ne yapıyor, birinden rüşvet aldı mı almadı mı bunu Başbakan istediği anda istihbarattan bir şekilde öğrenebilir. Bu o kadar da zor bir durum değil.

ANKARA HER ŞEYİ VE HERKESİ YAKINDAN İZLİYOR

Bilinmesinde fayda var ki Ankara hükümeti UBP hükümetinin çok fazla rüşvet iddialarına adının karışmasından rahatsız ve bunu oldukça yakından takip ediyorlar. Bizim bildiğimiz ya da bildiğimizi sandığımız birçok şeyi Ankara'da bilmesi gereken yerler fazlasıyla biliyor. Bu nedenle hükümet içinde usulsüzlük yapan bir bakan varsa adı gibi emin olsun ki ne yaptığı bilinmesi gereken yerlerce biliniyor; yapıldığı iddia edilenler de yapmamışsa rahat olsun o da biliniyor. Bunu Ercan konusuyla ilgili söylemiyorum tüm kabine için söylüyorum.

Tanrı aşkına bir milletvekili maaşıyla kimse han saray villalar sahibi olmaz olamaz.

Yarası olmayan da aman bu yazdıklarımı üstüne alıp maraz etmesin.

Ama şunu söylemekte fayda var ki AK Parti gibi güçlü ve Türkiye'yi layıkıyla yöneten bir partinin bir hükümetin Kıbrıs'ta iş yapan bir hükümetle, rüşvet algısıyla kirlenmemiş bir hükümetle çalışma hakkı vardır.

Çünkü Türkiye bu ülkenin tek teminatı beyler.

Beğenelim beğenmeyelim bu da işin gerçeği.

UBP İÇTE ÇOK SERT BÖLÜNME YAŞIYOR

Bu başlığı bir yere not edin bu konuyla ilgili çok yazı kaleme alacağız. UBP neden bir baskın seçime gidiyor hiç düşündünüz mü? Gerekçe yalnızca UBP'nin hükümetteki hızlı yıpranışı mıdır sizce?

UBP içinde bakanlar o kadar birbirine düşmüş durumdaki akıllara zarar. Birbirlerinin arkasından öyle şeyler anlatıyorlar ki aklınız durur. Başbakan'ı takan bakan gösterin bana. Her bakan Başbakan'a saygısını gösteriyor olsa da her biri Başbakan gibi hareket etmeye özen gösteriyor. Hani birkaç tanesi kendi halinde diyelim bu bakanların ama geri kalanı "ben oldum" havasında.

Kabinenin büyük bir çoğunluğu ve milletvekillerin büyük bir çoğunluğu Başbakan'ın yeniden seçilmemesi için elinden geleni yapmaya hazır.

Bunu adım gibi Başbakan'ın da bildiğini biliyorum. Başbakan da boş durmuyor tabii. Bazı bölge vekillerine kurmaylarıyla haber gönderiyor ve seçimlerde birlikte çalışma operasyon yapma iş birliği sunuyor. Bildiğim için yazıyorum bunları.

Yani anlayacağınız UBP tam anlamıyla bir bölünme yaşıyor.

İşte Başbakan Özgürgün hem partisinin yıpranmasını durdurmak yani buna daha fazla izin vermemek için hem de kendini devirmek için kurulan tezgahı bozmak için dahası kontrolünü kaybettiği bazı bakanları da saf dışı bırakmak için bir baskın seçim yapmaya hazırlanıyor.

Her ne hikmetse Başbakan görevden almayı düşündüğü hiçbir bakanı görevden alamadı. Hem de bunu çok arzulamasına karşın. Bu konuda görev vermeyi düşündüğü vekillerle sık sık görüştü, olayı basına sızdırdı ve kaç kez kabine değişikliği ile kamuoyu yarattı ama arkasını getiremedi.

Elbette ki Başbakan'ın kendine göre haklı sebepleri vardır zaten bu başbakanın kendi takdiri ama Başbakan artık tüm bu sorunları yaşamaktan yoruldu ve neşteri vurmaya karar verdi.

Demem o ki başkanlık hayali kuran bakanlar ve vekiller, herkes kargını almaya hazırlanıyor. Bakalım dananın kuyruğu ne zaman kopacak.

Bu süreçte elbette ki bir gazeteci olarak kimi zaman fotoğraf kimi zaman belgeyle biz de buralarda olacağız, bunu da herkes bir yana not etsin ve kabahatli olanlar koltuklarında çok da rahat oturmasın. Onlara tavsiyem bu.

BAŞBAKAN'IN SEÇİM KORKUSU YOK

Bir başka önemli noktayı daha söylemekte fayda var. Başbakan farklı bir adam. Seçilme ya da seçilmeme korkusu yok. Yani kırk yıl başbakan kalma hevesi de yok. Seçilme hırsı yok her şeyden önce. Bu nedenle seçime girmek, erken seçim yapmak, kurultaya girmek gibi her siyasi için en son kabul gören şeyler Başbakan'ı korkutmuyor. Çünkü kazanmak ya da kaybetmek gibi bir endişesi yok.

**************

Günün Sözü

Diş ağrısı çekenler dişleri sağlam olanları; yoksulluk çekenler de parası çok olanları mutlu sanırlar.

Bernard Shaw

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.