Demek ki hepsi aynı değilmiş

Yayın Tarihi: 13/11/17 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Hummalı bir çalışma var.

Siyasi partiler, aday adaylarını belirliyor.

Bu seçim farklı olacak, değişik olacak, son dönemlerde yapılan siyasal seçimlere baktığımızda bunu görmek zor değil.

Bu seçim daha fazla alternatif parti var, siyaset dünyasından çekilen çok önemli isimler var.

Bunun yanında siyaset dünyasına girmeye aday çok önemli, bilgili, eğitimli, donanımlı isimler de var.

Önemli olduğu kadar riskli bir seçim de olacak.

Bu risk siyasi anlamda, yenilenme, değişme, isim anlamında farklılaşma.

Cumhuriyetçi Türk Partisi bu değişimi en fazla yaşayan ve yaşayacak olan siyasi partidir.

Ferdi Sabit Soyer, Ömer Kalyoncu, Arif Albayrak, Özkan Yorgancıoğlu ve elbette Sibel Siber.

Kıbrıs Türk siyasi yaşamı için önemli bir karar verdiler.

Önümüzdeki seçimde aday olmayacaklar.

Kimisi için erken, kimisi için geç, kimisi için tam zamanı, her türlü değerlendirme yapılabilir.

Ama bu siyasi yaşamımız için alışkın olmadığımız çok önemli bir dönemecin işaretidir.

Toplumun değişime ihtiyacı var.

Özellikle sağ siyasetin tükettiği hamaset, Kıbrıs konusu ile bildik söylem ve çıkışlar, kamu kaynaklarının zümresel kullanılması, artık sıfırı tüketti, artık prim yapmıyor.

Bu seçim, bu düşüncelerin ciddi şekilde değerlendireceği bir seçim olacak.

Evet, bu kadar önemli ve ciddi.

CTP kanadında milletvekili adaylığına girmeyen isimler bu değişime olan eğilimi gördüler.

Parti içinde başka dengeler de bu kararı etkilemiş olabilir.

Ama bu kararlarını önemsiyorum.

Önemli olan tabi ki isimler değil, fakat partisel başarıya isimlerin de katkısı olduğu bir gerçek.

CTP ve siyasi yaşamımızda bir gelenek sona eriyor.

Yeni isimler, hem CTP, hem de siyasetimizde, Meclis çatısı altında bu isimlerin yerini doldurabilecek mi?

Bunu zaman içinde göreceğiz.

Üretmekten, farklılıktan çok, düzene uymuş, popülizm üzerinden sırf siyaset yapacak bir yenilik beklentileri karşılamaz.

Değişime ciddi bir eğilim var demişken, elbette bunun sebebi de var.

Kamuoyundaki yaklaşıma bakıldığında, Kudret Özersay ve Halkın Partisi bu değişime katkı yapmış.

Bu bir gerçek, siyasetin, siyasi partilerin, iktidarların, çözmek yerine, çözülmek ve partizanlık yöntemleri, bunları devam ettirme alışkanlıkları artık sadece toplumu bölüyor.

Bir anda Rumcu, bir anda Türkiyeci, bir anda Kıbrıslı, bir anda Türkiyeli yaftaları artık çok az insanı etkiliyor.
İnsanların önceliğinde iyi, adil yönetilme, en basit sorunların çözümü, günlük yaşamın kolaylaşması, kamusal hizmetlerin, hızlı ve kaliteli alınması var.

Bunları görmezden gelerek, sadece kamusal kaynakları, vatandaşlıkları, arsaları, istihdamları bir yöntem haline getirmek, devletin imkânlarını iktidar için kullanmak bu değişim beklentisinin önünde durabilecek mi?

İşte bu sebeplerle de bu seçim önemlidir ve sonuçları tüm kesimler tarafından merakla beklenmektedir.
Siyasi partiler içinde, TDP önemli isimleri gündeme getirdi, yeni yüzler, yeni isimler, yeni siyasal açılımlarla büyürse başarı beklenenden fazla olabilir.

YDP mutlaka "Türkiyeli partisi" imajından kurtulmalı, buna hizmet eden siyasi söylem ve hareketlerden gerçek anlamda arınmalı, KKTC partisi olmayı başarmalı.

Genel Sekreter Bertan Zaroğlu'nun, CTP Milletvekili Doğuş Derya ile olan mahkemelik durumu mutlaka zarar verecektir.

Bu konuyu farklı söylem ve girişimlerle, farklı noktalara çekerek değil, kökten çözmek için radikal adımları atmalıdır.

Çünkü söz konusu olayın ne haklılığı, ne de açıklanabilir bir tarafı var.

DP tam bir muamma, hiçbir şey belli değil.

İyi muhalefet oluyor, ama iyi iktidar olamıyor.

Zaman gösterecek.

UBP bu değişimin, anlattığım bu tablonun neresinde?

Erdal Özcenk çok sevdiğim, saydığım bir isim.

UBP Mağusa milletvekili, bu seçim aday olmayacak.

UBP içinde görev almak isteyen genç ve yeni isimler var.

Hepsi de biliyor ki, özellikle parti içi dengelerden yaşanacak olanlardan işleri zor.

Bunun yanında eski vekillerin hemen hepsi yeniden aday.

Partiden ayrılmış, başka parti kurmuş, başka partiye gitmiş, gelmiş, kendimi bildim bileli milletvekili olan, fakat bugüne kadar bu ülkeye ne katkı yaptığını anlayamadığım isimler var.

Gençlerin, yeni isimlerin önünü açmak bu kadar zor mu?

Politika bir meslek mi?

Eski yöntemlerin hala prim yapmadığı görülemiyor mu?

Alışıla gelmiş bir söylem vardır ya;

"Hepsi aynı" diye, demek ki hepsi aynı değilmiş.

CTP yükselen "değişmeme" tepkisini önceden gördü.

Tufan Erhürman'ı partinin başına getirdi.

UBP-CTP, hangisi başarılı olacak göreceğiz.

Siyasi partiler kimsenin tekelinde değil, isimlerin önemi yok, böyle olanlar zaten siyaset sahnesinde başarı sağlayamadı.

Şimdi neyi, ne kadar istiyor, gerçekten değişim mi, popülizm mi, işte bunun kararını da halk verecek.

Siyasi partiler isimler değişirken, toplum aynı mı kalacak?

Bu sebeple bu seçim farklı olacak.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları