Baybars'ın devirdiği çam!

Yayın Tarihi: 02/03/18 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
  • Peki bakan ne söyledi de ben bakanın salladığını düşündüm. Bakan Baybars "Yeni cezaevi bitince de eski bina ıslah evi veya kadın sığınma evi olarak kullanılacak" dedi. Hocam Allah aşkına bir kere kadın sığınma evi dediğiniz bina gizli olur, bunun yerini kimse bilmez. Adı üstünde kadın sığınma evi. Dahası evet KKTC'de şiddet gören kadın sayısı hayli fazla ama sığınma evine talep sanıldığı kadar çok değil, tabii bunda devletin yetersiz olması da başı çekiyor. Ama gelin görün ki köpeği bağlasanız durmayacak, dehşet denecek kadar kötü bir bina, üstelik büyük ve sığınma evinden ziyade sıkı korunan eski bir kale gibi.İşte Bakan burada bilinç altında yapmayı planladığı ama kesinlikle önemsemediği ve sadece saf bir düşünce olarak tuttuğu çok bariz belli olan bir cümle kullandı." Islah evi ya da kadın sığınma evi"; Bu biraz sallama olmuş açıkçası.

Memleketin gündemi malum Gece Kulüpleri. Neredeyse kabinenin yarısı gece kulüpleriyle ilgili basın açıklaması yapıyor. Yadırgamamak lazım, belli ki bir şeyler yapmaya niyetleri var ki bu açıklamaları yapıyorlar. Sağlık Bakanı Filiz Besim'in açıklamasını okudum en son olarak, fakat geçtiğimiz gün İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars'ın bir açıklaması vardı ki dünkü yazımda değinmeyi çok istedim ama fırsatım olmadı. Bir kere Sn.Baybars genç ve azimli bir bakan onu söylemek lazım, görevine de alışmaya çalışıyor, kolay değil. Sonuçta siyaseten son derece tecrübesiz ve yeni biri. Zaman içinde başarılı olacağını düşünüyorum.

Ancak geçtiğimiz gün yeni yapılacak cezaeviyle ilgili bir açıklaması vardı ki açıklamasını okuduğumda "Bakan doğrudan sallamış" demekten kendimi alamadım. Yeni cezaevi projesi son 3-4 yıldır hükümetlerin gündeminde olan bir konu ve evet ivedilikle yeni cezaevinin tamamlanması gerekiyor. Bakan da zaten bunu bir kez daha açıkladı, yani bir şey söylemedi aslında. Hatta Bakan Baybars'dan önce İçişleri eski bakanı Kutlu Evren'de yeni cezaeviyle ilgili bir ton açıklama yapmıştı.

Peki bakan ne söyledi de ben bakanın salladığını düşündüm. Bakan Baybars "Yeni cezaevi bitince de eski bina ıslah evi veya kadın sığınma evi olarak kullanılacak" dedi.

Hocam Allah aşkına bir kere kadın sığınma evi dediğiniz bina gizli olur, bunun yerini kimse bilmez. Adı üstünde kadın sığınma evi. Dahası evet KKTC'de şiddet gören kadın sayısı hayli fazla ama sığınma evine talep sanıldığı kadar çok değil, tabii bunda devletin yetersiz olması da başı çekiyor. Ama gelin görün ki köpeği bağlasanız durmayacak, dehşet denecek kadar kötü bir bina, üstelik büyük ve sığınma evinden ziyade sıkı korunan eski bir kale gibi.

İşte Bakan burada bilinç altında yapmayı planladığı ama kesinlikle önemsemediği ve sadece saf bir düşünce olarak tuttuğu çok bariz belli olan bir cümle kullandı. Islah evi ya da kadın sığınma evi.

Sn.Bakan o binadan belki o da bir ihtimal ıslah evi olur ama kadın sığınma evi olmaz. Fazla mı tepki gösterdik acaba size, sadece çok önemli bir konuda iş ola bir açıklama yaptınız, ona dikkat çekmek istedim. Dahası kadın sığınma evi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın uhdesinde olan bir durum. Ama velev ki hükümet bir bütün, zaten sıkıntı orada değil. Keşke kadın cinayetlerinin hızla arttığı ve kadına şiddetin yaygınlaştığı bir ortamda daha ciddi bir açıklama yapsaydınız. Bu biraz sallama olmuş açıkçası.

Kötü niyetli olmadığınızdan zerre kadar şüphem yok ama bu konuda bir fikir sahibi olmadığınız da apaçık ortada.

****************

Çocuklar gizli şiddet görüyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı sevgili dostum Zeki Çeler'e küçük bir hatırlatma yapmak için bu önemli konuya değinmek istedim. Bunu daha önce de yazdım. Her eve bir psikolog artık şart. Siz biliyor musunuz bu ülke de annesi ve babası tarafından ne kadar çok dövülen çocuk var? Bu çocukların yanında devletleri yok ki gidip sığınsınlar! Şiddet gören kadınların sığınacağı bir devlet yok bu ülkede.

Kim yardım edecek bu insanlara? Belki de yüzden fazla psikolog var bu ülke de hepsi de işsiz güçsüz geziyor ya da bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Eğer bugüne kadar hükümetler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bütçe ve kadro yaratsaydı ve her eve bir psikolog gönderseydi düzenli olarak mutlaka o evde şiddet gören çocuklar da tespit edilirdi, taciz edilen kızlar da, dövülen kadınlar da tespit edilirdi ama bu yapılmadı. Mesele neden bu devletin böyle bir vizyonunun olmamasıdır.

Şöyle örnek verelim. Yaşanan birçok tecavüz ya da taciz vakasında; eğer ki son beş yıl iki ayda bir bir psikolog hatta aynı psikolog gidip de bu iki kızla konuşsaydı, sorunlarını dinleseydi; daha en başından kızlar yaşadıkları tacizi devletine anlatacak ve kötü son yaşanmayacaktı. Bu kızlar şu an medyanın diline düştü, hayatları boyunca asla mutlu olamayacaklar. Bunun sorumlusu devletten başkası değil.

Ya da babasından dayak yiyen bir çocuk, sürekli bir psikolog tarafından ziyaret edilseydi, eminim ki ikinci üçüncü seanstan sonra "Babam beni çok dövüyor" diyebilecekti. İlerleyen yıllarda babasını öldüren çocuklar ya da annesini babasını döven çocuklar yetişirse hiç şaşırmayın.

Şiddeti, tecavüzü, intiharı engellemek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın altında Müsteşarlık düzeyinde geniş bir kadro yaratılabilir. Bu küçük ülkenin düzgün bireylere sahip olması için devletin hareketlenmesi lazım.

***************

Günün Sözü

Kadınlar, kendilerine yapılan birçok şeyi affedebilir ama affettikleri şeyleri hiçbir zaman unutmaz.

Victor Hugo

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları