Festival Günleri

Yayın Tarihi: 24/06/18 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Festivaller, diasporada yaşayan toplumların yaşamında çok önemli bir rol oynarlar. Sadece kültür ve sanatımızı, örf, adet ve geleneklerimizi bize hatırlatmak amacıyla yapılmazlar.

Festivallerin, özellikle giderek büyük bir kültür yozlaşması yaşayan, hatta asimile olma tehlikesi ile karşı karşıya olan genç nesillerimiz için çok büyük önemi var.

Onların kültürleri, kimlikleri hakkında donanım sahibi olmasında, kültürlerini tanıyıp yaşatmalarında önemli bir araçtır festivaller.

Ek olarak festivallerin, yan yana yaşayan toplumların birbirlerini daha iyi tanıyıp anlamalarını sağlama gibi önemli bir misyonları daha bulunur. Biliyorsunuz, önyargıların temelinde toplumların birbirlerini tanımamaları yatar.

Kıbrıslıtürk toplumu olarak açık hava festivallerini 80li yıllardan beri yapmaktayız. Bazılarının iddia ettiği gibi geçen yıl başlamadı bu. Ama "ilk olma" hastalığından muztarip toplumlar bu tür iddiaları daima tekrarlarlar.

Geçen yıl yapılan festivalden sonra bu yıl daha düzenli, daha geniş kesimlere hitap eden bir festival yapılması için Konsey ve toplum içerisinde yıllarca çalışan köklü dernekler biraya gelmişti. Ancak bu birliktelik kısa sürede bozuldu ve tek değil, iki festival yapıldı.

İlki, 10 Haziran tarihinde 6 aktif dernek ve kuruluşun bir araya gelip düzenlediği, ikincisi Konsey, İngiltere Kıbrıs Türk Ticaret Odası ve Eğitim Konsorsiyumunun birlikte düzenlediği.

Konseyle beraber oldukları iddia edilen ama 17 Haziran festivali ile ilgili hiçbir televizyon programında Konseyle birlikte görmediğimiz Ticaret Odası ve Eğitim Konsorsiyumu, kuruldukları tarihten bu yana en zayıf, en pasif dönemlerini yaşamaktadırlar.

Temsil ettiğim Kıbrıslı Sanatçılar Platformu adına 10 Haziran 2018 Festivalinin organizasyonunda yer aldığım ve dolayısıyla taraf olduğum için bu ayrılığın nedenlerine değinmem doğru olmaz.

Yazımda değinmek istediğim Konsey ve çevresinin bu karar alındıktan sonraki hırçınlığı, takındıkları çirkin tavırlardır.

Niye iki festivalin yapılması yadırgandı? Tabi bu soruyu sorarken bu yadırgamayı ifade edenlerin genellikle Konsey ve çevresi olduğunu da belirtmek gerekir. Çünkü sıradan halkın hiçbir sorunu olmadı. Her iki festivale de gittiler. Doyasıya eğlendiler.

Konsey denen oluşum yıllardan beri Kıbrıs Türk toplumu içerisinde bölücü, yıkıcı davranışlar sergileyen, toplumun sadece belli bir kesimine hitap eden, ama 300bin nüfusu temsil ettiği gibi gülünç iddialarda bulunan bir kuruluştur.

Zaman zaman uzlaşıcı, iyi niyetli, tüm toplumu kucaklamayı bilen Fikret Derviş, Ahmet Nazım, Akmen Sıtkı gibi kişilerin başkanlık dönemlerinde Konseyin başarılı işlere imza attığını ifade etmemek nankörlük olur.

Ancak şimdiki ve diğer Başkanlar bu değerli insanların başarılarının yanına bile yaklaşamadı. Tam aksine, toplumsal bölünmüşlüğümüzü daha da perçinleştirdiler.

Türkiye kökenli toplumlar yıllarca kısa bir dönem içerisinde 3 festival düzenlemektedirler. Sorunsuz, kavgasız. Niye biz Kıbrıslıtürkler olarak iki festival organize etmeyelim?

Yukarıda belirttiğim gibi bundan en çok gocunan Konsey ve çevresi olmuştur. Çünkü ellerinde olduğunu sandıkları kontrolü kaptırmak istemediklerinden.

10 Haziran tarihinde çeşitli görüş ayrılıklarına rağmen bir araya gelmeyi başaran Konsey üyesi olmayan 6 köklü örgüt, Konseyin yıllarca başaramadığını çok kısa zamanda başardılar.

Gerek toplumumuz arasında, gerekse Kıbrıs'ta bu birliktelik çok açık bir şekilde dikkatleri çektiği içindir ki Konsey ve çevresi telaşa düşmüşlerdir. Kıbrıs'taki siyasilerin her iki festivale gösterdikleri adil, tarafsız tavır onları son derece rahatsız etmiştir.

Devamlı birlik, beraberlikten bahseden, ancak sözlerini geçiremeyince hırçınlaşıp perde gerisinde çeşitli bölücü, çirkin metodlara başvuranların foyası artık açıkça belirgin olmuştur.

Konsey, aktif olarak insanımızın 10 Haziran tarihindeki festivale gitmemeleri için baskı uygulamış, katılanlara karşı tavır koymuş, stant sahiplerini akıllarınca cezalandırma gibi ilkel yollara başvurmuştur. Bunu ben iddia etmiyorum. Kişiler yaşadıklarını kendileri anlatıyor. Sosyal medya bu tür paylaşımlarla dolu.

Ne kadar olumsuz görünse de festivaller döneminde yaşananlar geleceğe dönük olumlu sinyaller vermiştir. En önemlisi insanımız Konsey denen oluşumun artık miyadını doldurduğunu, daha da önemsiz, gereksiz olduğunu anlamalarıdır.

Diğer olumlu sinyal, yıllarca kabuğuna çekilmiş olan kuruluşların gerçek toplumsal birliktelik için kolları sıvamasıdır. Açıktır ki yılların verdiği donanım ve beceriye sahip olan bu kuruluşlar, yanlarına diğer başarılı kuruluşları da alarak Konseyden çok, çok başarılı olacaklardır.

Top Konsey ve çevresinde. Tavır ve taktik değiştirip ortak paydalarda birlikteliği başaran 6 örgütle bir araya gelmeyi bilirlerse ne ala. Aksi takdirde kısır döngü içerinde dönüp durmaya devam edeceklerdir. Bu toplum da onları tereddüt etmeden tarihin çöplüğüne atacaktır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ertanç HİDAYETTİN yazıları