Barış... Adı gibi olsa…

Yayın Tarihi: 30/06/18 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
"Barış" ve "Çözüm" aslında birbirinden farklı ama bir o kadar da bir biri ile ilişkili iki kavram. Halk arasında bu iki kavramın karıştırılıyor olması da bu nedenledir.

Tek başına "Barış" da aslında pek bir şey ifade etmez… Çünkü önemli olan kalıcı barıştır.

Kalıcı barış için gerekli tüm hazırlıklar önceden yapılsa da bu durum görüşmecilik/arabuluculuk sürecinin çok ötesindedir… Tıpkı toplumsal bir huzur gibi…

Çözüm ise nispeten teknik bir konu olarak değerlendirilebilir. İçerisinde "Barış" kadar duygusal bağlar yoktur. Şimdi çözümler tek taraflı olamayacağı gibi, barış da tek taraflı olamaz… Çözüm beklentilerinin çeşitli nedenleri olabilir…

Bunlar arasında ekonomik, toplumsal, siyasal nedenler gösterilebilir. Hatta bazen de duygusal...

Bu çok doğal bir döngünün bizlere getirdikleridir. Fakat çözüm tek taraflı olamayacağı için ekonomik veya siyasal beklentiler/çıkarlar üzerine yapılandırılacak bir çözün arayışında da çıkarların karşılıklı olması gerekmektedir.

Üstelik bunun için de tüm tarafların ve de paydaşların ortak çıkarlarının bir noktada buluşması beklenir… Belki de bu nedenle çözüm arayışlarında diplomatik süreçler epey bir zaman alır. Süreç aşama aşama ayrılır… Bozulur… Yeniden kurulur…

Tıpkı bir tren gibidir diplomasi... Her durakta durur...

Ama son durak önceden belirlenmiştir...

Siyasal sorunların giderilmesinde kullanılan diplomatik yöntemler bazen tüm ortam tam olarak hazır olana kadar cevap vermez… Kalıcı barış bir tarafa, çözüm arayışları bile sonuçsuz kalır…

Birçok görüş vardır barışı ve çözümü açıklayan...

Ahhh teorik görüşler... uygulamaya geçemeyenler... Liberallerle, realistler vardır yıllardır barışı tanımlar dururlar. Hangi koşullar altında oluşabileceğini anlatırlar... Gerçek ekonomik çıkarlar üzerine oturtulabilir bir çözüm süreci...mesela... Halklar isterse bir kalıcı barış... adı gibi olurdu kalıcı barış... Ama hayaller ve gerçekler arasında sıkışıp kalmışsa barış...

Artık çözüm bile bir merhem olamaz yaralara...

Bana sorarsanız Kıbrıs konusunda çözüm ile barış arasında sıkışmış toplumlar...Bir umut doğar toplumun üzerine daha akşam olmadan batar...

Daha kaç yıl beklenir barış...Kıbrıs Türk toplumu daha ne kadar çözüm masasında barışı arar?...

Oysa masadan çıkacak olan yalnızca bir çözümdür... o da çıkarsa eğer... Ekonomik çıkarlar noktasında iki toplum başlayabilirdi çözüm arayışlarına... Ortak ekonomik çıkarlarla...

Olmadı bir tarafa... hiç bir yerden de başlanamadı... Ekonomik çıkar en güçlü ortak çıkardı oysa...bir başlangıç noktasıydı...

Olmadı...

Ada yine bir sürü siyasal sorununa bir sorun daha ekledi...İki toplum hala bir ortak nokta bulmakta zorlanıyor...

Umutsuzluğa kapılmıyoruz ne de olsa siyasal süreçler hiç bitmez...nesilden nesile...

Kıbrıs görüşmeleri devam eder durur...

Bu nedenle diplomasi tarihimizi iyi arşivleyelim derim... ileride daha kaç kuşak faydalanır belli olmaz...Barış... adı gibi olsa ne de güzel olurdu...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları