HADE Ferrari ile tarla sürelim...

Yayın Tarihi: 02/07/18 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Kara gözlüklerle yol kenarında helikopterin Türkiye'den gelip yangınımızı söndürmesini, gökyüzüne bakarak bekleyenlerin halini tarif etmişti bir aklı evvel, bir zamanlar…

"Buna hiç gerek yok, bizim askeri helikopterlerimiz var. Üzerine bir aparat takacağız. Gerektiğinde devriye gezecekler, gerektiğinde de yangın söndürecekler. Çok ucuza mal olacak" demişti.

Hatta o dönem kendisi herhangi bir makamı işgal etmediğinden, bu fikrini dönemin Başbakanı'na açmıştı.

Başbakan iyi niyetli olduğu için bu fikrin bir geçerliliği olup olmadığını araştırmaya başlamış.

Askeri yetkililer seferber olmuş ve uzmanlardan oluşan bir heyetle başbakanın karşısına dizilmişler.

Son derece kibar ama eminim bu fikre gülmemek için kendilerini zor tutarak, bu fikrin, "Bir Ferrari'nin arkasına saban takıp tarla sürmeye çalışmak" ile eşdeğer olduğunu olabildiğince saygılı bir şekilde anlatmışlar.

Bu Ferrari ile tarla sürme fikrini ortaya atan dahi artık bir makam sahibi.

Aynı dâhinin, defalarca örneği bulunmasına, hatta yanlışlıkla Larnaka'ya indikten sonra oradan kalkıp doğrudan Ercan'a gelen bir başka ambulans uçak vakası olmasına rağmen, ambulans uçağın Ercan'ın pistine inmesini büyük bir diplomasi zaferi olarak lanse etmiş olmasını bir an için unutarak, Yamaçköy'deki yangın ile ilgili ne yaptığını merak ediyoruz.

Bildiğim kadarıyla, atıp tutmanın serbest olduğunu sandığı dönemlerde sözünü ettiği aparat daha alınmadı. Alınmasına imkan da yoktu zaten. Çünkü dedim ya o dönem atıp tutmak serbestti. Sadece onun değil, kimsenin ağzının ve de parmaklarının ayarı yoktu.

Merak ettiğim Yamaçköy'deki yangının söndürülmesi için Türkiye'den gelecek helikopteri beklerken gözlerinde kara gözlükler var mıydı? Gerçi bugünlerde hava parçalı bulutlu ama yine de uzun süre gökyüzüne bakınca insanların gözleri acıyabiliyor.

Hele hele bir değil de 3 helikopter bekliyorsan Türkiye'den, uzun süre gökyüzüne bakmak icap edebilir.

Hele hele Bakanlar Kurulu'nda Nisan ayının ikinci haftasında, yaz aylarında KKTC'de bir helikopter, hem de öyle askeri helikoptere aparat takılmışından değil, gerçek yangın helikopteri konuşlandırılması kararı almışsanız, gökyüzüne bakmak gerçekten zor gelebilir.

Sözünü ettiğimiz zat-ı muhterem aynı Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında, fizibilite çalışması yapıp tamamladıktan sonra orman yangınlarının söndürülmesi konusunda diğer alternatiflerin neler olabileceği konusundaki bilgiyi kamuoyuyla paylaşacaklarını da belirtmişti, bir helikopterin burada konuşlandırılması ile ilgili karar alındığını açıkladıktan sonra. Nisan ayında devam ettiğini söylediği bu fizibilite çalışması Temmuz ayına girdiğimiz bugünlerde halen sonuçlanmamış olacak ki henüz kamuoyu ile paylaşılan alternatif yok.

Buna üzülüyor muyum?

Tabii ki hayır. Beyefendiden duyduğumuz ilk farklı alternatif, Ferrari'ye saban takıp tarla sürmeye çalışmakla eşdeğer olduğundan, diğerlerinin ne olacağı ile ilgili zaten endişelerim vardı.

Zaten kaldı bir Temmuz ile Ağustos. Ikına sıkıla birkaç dönüm orda, birkaç dönüm burada kül olduktan sonra, yangın mevsimi geçer gider.

Biz de en azından bundan sonrası, elde ne kaldıysa oraları için "HADE" deriz devam ederiz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları