Kimse karnından konuşmasın…

Yayın Tarihi: 21/07/18 10:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Sabah kahvesinde tatlı tatlı siyasi sohbet toplum adetlerimizdendir… Çok sevdiğim bir arkadaşım ile rastgele buluşunca… Kahve, ister istemez siyasal muhabbetlere aracı oldu… Çoktandır duymadığım bir söz söyledi… Karnından konuşmasınlar artık yeter dedi…

Karnından konuşmak… çok anlamlı… mevcut dünya siyasetinde uygulanan geçerli bir metod… içinden içinden konuşacaksın… yüzün her zaman gülümseyecek… hem de öyle teorisi falan da yok…tamamen uygulama… Basın önünde, toplum ile olan görüşmelerde, arkadaş sohbetlerinde falan söyleyemiyorsun söyleyeceklerini, kelimeler hep içinde kalıyor… düşüncelerini bir türlü diyemiyorsun… nasıl olacak deme… işte durmadan karnından konuşuyorsun…

Açık söyleyim. Zor iş… Karnından konuşmak ayrı bir sanat… Zira benim gibiler karnından konuşsa da yüzü daktilo gibi sözcükleri sıralayıverir… Bazen çok zor durumlarda karnımdan konuştuğum olur elbette… tamamen profesyonel kaygılarla… ama ilk fırsatta ağzımdan inci gibi kelimeler dökülüverir… İstem dışı diyelim… Üstelik ben bu durumu oldukça da samimi bulurum…

Kamu idaresi veya yönetimi ciddi iştir. Öyle dışardan pek bir havalı görülse de uygulamada, kitaplardan yazanlardan çok daha farklı bir durum olduğu aşikardır. Nice kitapları ezbere bilen, nice teorileri baştan sona ezberleyen siyasetçilerin bile uygulamada ne kadar zorlandıklarını görebiliyoruz… Siyasetçi ne zaman kendini zorda hissetse, karnından konuşur… Bu nedenle karınlarından konuşanların sayısı da oldukça fazladır…

Büyük umutlarla toplum seçer, seçilenleri ve büyük bir umutla bekler… gelişmeleri, bekler… Umutların ne ölçüde gerçekleştirildiğine bağlı olarak, halk sürekli karne yazar…Yazmakla da kalmaz konuşur… Bazen yüksek sesle… bıkkın… Bazen büyük bir nezaketle… yorgun… Bazen de dioplamtik… Halk da karnından konuşur… Bu da mı olmadı? Beklentiler, verilen sözler hayata geçmedi diye hayıflanır vatandaş… İçinden veya dışından konuşur… Doğruya doğru, yanlışa yanlış der…

Halk seçti bir kere seçmeseydi de diyebilir… Haklı… Seçtin bir kere… Sistemde şeffaflık, katılımcılık, hesapverebilirlik gibi mekanızmaları olan toplumlar nispeten daha şansı elbette…

Ben, yönetimde reklamın iyisi kötüsü olmaz… diye düşünenlerden değilim… Belki seçim dönemi safları sıklaştırmak için, tanınırlık için işe yarayan bir pazarlama tekniği olarak düşünülse de… İş başa geldimi… Yönetim kadamelerinde… kötü reklam otorite ve güven sorunu yaratır.Bu kez içinden konuşmak da yetmez…

Tüm bu nedenledir ki seçim kampanyalarını dikkatli yapmak gerek… Bazen ağızdan çıkan bir söz… toplumu etkiler, inandırır, sandıkta oy şaşırtır… Peki sandıktan çıkınca oylar…Sözleri uygulamada görmek ister… Görmeyince…işler karışır

Bana sorarsanız tüm bu olayların bizim toplumumuz ile ilgili bir durumu yoktur… Gördüğünüz gibi ne bizim ne de siyasetçilerimizin içimizden konuşmak gibi bir özelliği yoktur… Hatta fazlası ile konuşuruz, yüksek sesle… Bu iyidir… Bazen yanlış anlamalara neden olsa da… karnından konuşacağına, yüzümüze söylensin… hatalar da doğrular da… olanlar da olacak olanlar da… yoksa karında kelimeler sahipsiz kalır…

Rahmetli dedem, 'garnından gonuşma gızım vallahi hasta olacan' derdi… Benden size söylemesi…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları