Yalnız ama duygusuz

Yayın Tarihi: 08/08/18 07:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Yaz akşamlarında toplanan komşu ablaların, teyzelerin Yaseminleri incecik iplere dizerek yaptığı sohbetler kulaklarımda. Yaseminlerin kokusu burnumda, yaz akşamlarının esintisi tenimde hala ve iç çekerek yazılan satırlarımdayken bunlar, tümü çoktan anılarımda...

Kıbrıs'ın iç bahçeli evlerinden bir Yasemin dizilişinden payıma düşerek boynuma asılan bir demet kadar çocuktum. Evim asfalta bakardı. Kapımızın önünden geçerdi şehrin işlek bir yolu. Kim bilir kaç defa göz göze geldik sizinle, kaç defa geçtik bir birimizin anılarıyla dolu yollarından, kim bilir?

Peki ya sizin, ne kadardı çocukluğunuz? Gök kubbede bizi bekleyen nice sohbetleri tadıyla bölen, küçük çatallı minik tabaklarda ikram edilmiş bir turunç macunu kadar mı? Yoksa annenizin eve girerken, kuruttuğu molehiyalara basmamanızı içeren uyarısı kadar mı? Ne kadardı çocukluğunuz? Nerede bıraktınız onu?

*

Her birimizin küçücük ellerinde şekillenen, kocaman oyunlarının geçtiği, ülkemin dar sokaklarının, geniş hayallerini kaçımız içini burkmadan hatırlar?

Kendime hiç yorumlamadan geçtim yıllar sonra o aynı sokaklardan. Ne aradığımı bilmeden bakındığım sokaklarda, ne aradığımı bulamadım. Üzüldüm.

Zaman mıydı geçen, yoksa ben mi?

Mekanlar mıydı değişen, yoksa insanlar mı? Bana tüm düşündürdüklerini acısıyla tatlısıyla hissetmek de güzeldi; her burukluğuma ve dönülemez olduğunu bildiğim tatlı geçmişe dönememenin acılarıyla.

Hatırlamak isteği sardı sonra içimi.

Geçtiğim sokakları gözledim ve günübirlik telaşlarla geçerken göremediklerimi görmenin mutluluğunu yaşadım.

Ne kadar biyonik olmuşuz! Bakıyor ama beynimizin gitmek istediği yere odaklı bir tek yeri görüyoruz. Teknoloji yalnızlığı, yalnızlık duygusuzluğu getirmiş zamanla.

Yaşadığımız düne, büyüdüğümüz şehre, haksızlık ediyoruz, bugüne taşımamız gereken hatıralarımızın geçtiği mekanları unutmuşuz.

Haksızlık ediyoruz aynı güzellikleri yaşatmadığımız çocuklarımıza, nesillere. Oysa ne doğduğumuz şehir ne de çocukluğumuzun geçtiği sokaklar bizi hiç unutmadı.

Unutmayacaklar.

Ben her geçişimde bu sokakların kalbime buruk bakışlarla baktığını hissedebiliyorum!

Ya siz?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları