"Ben kimim?"

Bu yüzyılda her şey değişirken toplum da geri kalamaz. Dünyanın hızla dönüşen teknolojik ve enformasyon etkileşimli hayatlarıçok da anlamaya zaman bulmadan değişiyor.

Dünyaca ünlü politik psikoloji dehası kabul edilen Prof. Vamık D. Volkan'ın dediği gibi: "Her şey hızlandıkça insanlar 'ben kimim?' Diye daha çok sormaya başlıyorlar."

Devlet başkanları kendilerine ait twitter hesaplarından halkla bire bir iletişimde bulunabiliyor. Birey dilediği insana ulaşabilip görüşlerini aktarabiliyor. küreselleşmeyi ilk konuştuğumuz 80'lerin ve dünya küçülüyor dediğimiz doksanların üzerinden 30 yıl geçti. Dünya artık küçülmüyor, enformasyon gibi insanın da kozmopolit olmasıyla yaşam büyüyor. Herkes her şeyi biliyor. Ya da öyle sanıyor. Örneğin ileri hukuk "ölüm anı onuru"nu koruyacak önlemler alıyor. İleri derecede insan hakları işverenin mesai saatleri dışında telefonla aranamayacağı yönünde haklara erişiyor. İleri derecede teknoloji aynı konuda devreye girip örneğin email serverlerin mesai saatleri dışında email göndermesin diye organize oluyor.

Yaşamın daha iyi yaşanması için önlemler alınıyor.

O kadar ki, elliler ölüm yılları iken günümüzde bu yaş artık genç bir yaş olmuş durumda. Ömür her şeye rağmen uzuyor.

Düşünün, bir tek insanın hayatını kurtarmak için milyarlarca dolarlık çalışmalar yapılıyor.

Dünya hızla değişiyor. Bilim, lokomotifliğini artarak sürdürüyor.

Her şey değişiyor.

Gelecek planları bilgi yönetimi ile sağlanıyor. O kadar çok veri toplanıyor ki, en dar sınıflandırmalarda bile kişiselleşebilecek ölçüde bilgiler yönetiliyor. Her şey bilgi ile yönetiliyor. Kadrolar özellikle üst yönetimlerde, tüm eforunu, geleceği planlamaya adıyor ve vizyon çalışmalarında bulunuyor.

Çünkü küçük ya da büyük farketmeksizin geleceği en başarılı öngören ülkeler, en başarılı yaşayacaklar.

Her şey değişirken, gençleşiyor. Hiçbir kibirin başarıya götürmediği anlaşılmış ve tecrübe edilmiş medeni diyarlarda yaşam, genç insanların yönetimi ile değişiyor. Değişim dünyada hissedilirken, bunu anlayan toplumlar, bireylerden başlayarak bu değişimin parçası olmak için özlem duyuyor.

Kimlik sorguları, bir çok neden yanında bu hızın da etkisi ile daha çok sorulur durumda. "Ben kimim?" sorusu ile insanlık dilerim, etnik unsurların kıskacında kalmak yerine, insanlığın ilk tarihinden bu yana aslında "biz biziz" demeyi de öğrenir.

Çünkü aslında bu baş döndürücü ilerlemelerin hepsi insanlık için sürdürülmeli. Kimi modern zaman ilkellerinin zannettiği gibi, kendi çıkarları için olmamalı.