Özyiğit'e kırmızı kart!

Özyiğit'e kırmızı kart!

Günlerdir Ankara Hükümeti'nin, Erhürman hükümetine olan kırgınlıklarını yazıp duruyoruz ve buna en önemli neden olarak ise Eğitim Bakanı Cemal Özyiğit'in AK Parti, Erdoğan ve İslam karşıtlığı politikalarını neden olarak gösteriyoruz. Sanıyor musunuz ki tüm bunları cebimden uyduruyorum ben. Ankara'daki kaynaklarımızla sürekli irtibat halindeyiz, şu an yaşanan ekonomik krizin derinliğini ve Kıbrıs Türk halkı üzerinde yarattığı olumsuz etkileri sürekli AK Parti içerisindeki dostlarımızla konuşuyoruz ve dile getiriyoruz.

Kim ne derse desin, bu hükümet ister başarılı ister başarısız olsun, başarısızlığının cezasını halk çekeceği için hepimizin üzerine düşen ülkemizde hükümet edenlerle Ankara hükümetinin ilişkilerini iyi noktada tutmaya yardımcı olmaktır ama karınca kararınca. Ne zaman AK Parti içindeki dostlarla konuşsam bana sürekli Eğitim Bakanı Özyiğit'ten şikayet edip duruyorlar.

Cemal hocanın sürekli olarak Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı olan tutumları, İlahiyat kolejine kafayı takmış olması ve insanların inançlarıyla durmadan uğraşması bir süreden beridir Ankara'yı ciddi anlamda gerdi.

Bunu kaç kez yazdık ve en nihayet olacak olanlar oldu ve Cemal hoca Ankara hükümetinden kırmızı kart gördü.

Bakınız beyler Türkiye ciddi bir devlettir. Eğer Ankara'ya bakan sıfatıyla gidiyorsanız bakan gibi ağırlanır ve devlet protokolünün zirvesini yaşarsınız. Hükümetlere yaptığım danışmanlık dönemlerinde bunlara defalarca kez şahit oldum.

ÖZYİĞİT'E KIRMIZI KART!

Kıbrıslı bir bakan, Türkiye'de bakan olduğunu ,gördüğü davranışlardan dolayı sonuna kadar hisseder ve bundan mutlu olur.

Bakan Özyiğit'in önceden ayarlanmış olan Türkiye Eğitim Bakanı ZiyaSelçuk ile olan görüşmesi adını koyamadığımız bir nedenle iptal oldu. Bu tür iptallerin olması Türk diplomasisinde mümkün değildir meğer ki ilgili bakanın çok önemli ve sıkıntılı bir durumu olsun.

Bunun dışında size Türk bir bakan randevu vermişse o randevu asla iptal olmaz. Dediğim gibi Türkiye'de oldukça ciddi bir devlet anlayışı ve disiplini vardır.

Öyle anlıyoruz ki Ankara Hükümeti, Bakan Özyiğit'e kapılarını tam kapatmasa da yanlış tutumlarından dolayı kelime anlamıyla kırmızı kart göstermiştir.

BU KAÇINCI TÜKÜRDÜĞÜNÜ YALAMA

Bakan Özyiğit kusura bakmasın ama bu sayfalardan defalarca kendisini seven biri olarak uyarılarımızı yaptık. İlahiyat Koleji'nin diploma töreninde sırf çocukların fotoğrafları baş örtülüdür diye diploma krizi çıkarması, sonrasında da dönemin Türkiye Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ'ın Başbakan Tufan Erhürman'ı arayarak sert tepkisini ortaya koyması sonucunda "savcılığa sorduk kusur yoktur" denilip geri adım atılması tam bir acemilik ve gaftı.

Bu çok konuşuldu.

Bunun ardından Din derslerinin seçmeli ders statüsüne konuşması gündeme geldi. Bakan Özyiğit'in de bu noktadaki amacı okullarda İslam dininin öğretilmemesi idi. Tepkilere rağmen bunu da yaptı. Ne oldu ardından işte dün bundan da geri adım atıldı ve Eğitim Bakanlığı Din derslerini seçmeli dersten çıkarıp zorunlu dersler kategorisine aldı.

Madem ki bunu yapmak zorunda kalacaksınız neden hatada ısrar edip hem bakanlığınızı, hem parti başkanlığınızı hem de hükümeti zora sokuyorsunuz.

Ee bir bakan kaç kez tükürdüğünü yalayacak, kaç kez geri adım atıp rezil olacak. Hal böyle olunca ne ağırlığı kalacak bir siyasinin.

Yani açıkçası ben bu yanlış tutumda ısrar etmekte bir mana göremiyorum.

ÖZYİĞİT DAHA ÖNCE UYARILDI

Ankara Hükümeti'nin, Bakan Özyiğit'i din dersleri konusunda gerekli hassasiyeti göstermesi konusunda birkaç kez uyardığını da net biliyorum. Hükümet ortaklarından da bu konuda uyarılar alması önceki gün adeta kapalı kapılar arkasında kriz yaşattı.

Tüm bu yaşananlara rağmen dün okullardaki din dersi zorunludan seçmeliye alındı. Anlayacağınız dörtlü koalisyonu çok yakında yine ciddi bir kriz bekliyor. Ziyadesiyle dörtlü hükümeti hem kendi içinde hem de sürdürülebilirlik konusunda ciddi sıkıntılar bekliyor.

Yakında Türkiye'den randevu alıp gidecek olan Başbakan Erhürman bakalım bu durumu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a nasıl izah edecek.

Öyle görülüyor ki ya bu hükümet çökecek, ki bunun için hummalı bir çalışma var, ya da TDP'de daha uyumlu bir genel başkan göreve gelecek. Adeta o noktaya doğru gidiliyor. Bakınız tarihe not düşülmesi açısından bunu buraya yazıyorum.

Türkiye Turizm ve Kültür Bakanı Mehmet Ersoy ile gerçekleştirmiş olduğu görüşmede, basına servis edilen fotoğrafta da Bakan Ersoy'un hiç gülmediğini ve son derece mutsuz olduğunu görüyoruz.

Tam anlamıyla da görüşmemek olmazdı denildi belli ki.

Sonuç olarak gözler bugünkü kü Erdoğan-Erhürman görüşmesine çevrildi. Ne olup biteceğini bekleyip göreceğiz. Düzenlenecek olan basın toplantısı da son derece önemli, kapalı kapılar ardında konuşulacak olanlar da.

Ama bildiğim tek bir şey var, bugün gerçekleşecek olan görüşmede Başbakan Erhürman elini oldukça taşın altına koymak zorunda kalacak.

***************

GÜNÜN SÖZÜ

Cami duvarına işemeyin. Çarpılırsınız.

Anonim