Özgür uyardı "Hükümet düşebilir"

Yayın Tarihi: 02/11/18 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Özgür uyardı "Hükümet düşebilir"

Maliye Eski bakanı Birikim Özgür ile Kıbrıs Genç TV'deki programımda oldukça güzel bir yayın yaptık. Son derece önemli değerlendirmeler, tespitler ve uyarılarda bulundu. Her ne kadar CTP'li bir siyasetçi olsa da ne hükümeti yerden yere vurdu ne de söylemesi gereken gerçekleri söylemekten geri durdu. Malum Hükümet hem vizyonsuzluktan hem de yaşanan döviz krizinden ötürü oldukça kötü bir gidişat sürdürüyor. Akaryakıtın 30 kuruş ucuzlatılmasını açıkçası, önce eşeğini kaybedip sonra bulan sahibe benzetiyorum. Bu sözüm halk için. Yani sevinmemiz mi lazım yoksa üzülmeye devam etmemiz mi lazım.

Hani şairin dediği gibi değerinden eksiğine bozulmuş bir para gibiyiz desek yeridir.

Düşünsenize Allah'ın patatesi şu an piyasada yok. Marketlere gittiğinizde satın almak için patates bulamıyorsunuz ki patates üç ay öncesine kadar halen fakir yemeği noktasındaydı. Bulduğunuz patates ya kötü ya da 10-15 lira civarında. Düşünün; bir torba patates alabilmek için 200 lira ödemeniz gerekiyor ki geçtiğimiz yıla kadar 18-20 liraya alabiliyorduk torbasını.

Patatesi örnek olsun diye verdim. Tam anlamıyla gıda anlamında bir kıtlık ve pahalılık yaşıyoruz. Bu nedenle akaryakıtın 30 kuruş ucuzlamasına sevinelim mi üzülelim mi dedim. Tüp gaz ucuzlamadı, elektriğe zam yok ama bu durum Aralık ayına kadar geçerli diye biliyorum.

Hep bunları Birikim Özgür'e anlattım ve değerlendirmesini istedim. Programın başında olduğumuz için haliyle partisini ve hükümeti bir nebze savundu.

"Başka hükümet olsaydı daha kötü olurdu" dedi ve "Kıtlık yok" diye ekledi. Adım gibi eminim bu söylediklerine kendi de inanmıyordu ama CTP kanadından maliye bakanlığı yapmış bir kişinin partisini kurşuna dizmesini de beklemiyordum zaten.

Konuştukça açıldı. Bu da benim marifetim olsa gerek. Ama son derece önemli bir şey söyledi bir espri yaparak; "herhalde ben maliye bakanı olsaydım bu halk beni döverdi. Maaş zammı yapmaz, akaryakıtta indirim yapmaz ve tedbirler alırdım" dedi ama ekledi "halkın fakirleşmesi elbette ki kötü ama unutmayın devletin de fakirleşmesi ve ekonomik olarak tükenme noktasına gelmesi daha şiddetli zamları da beraberinde getirecektir. Örneğin gelecek yıl şubat ayında seyrüseferleri Yüzde yüz zamlı çıkarabilir herkes. Bunların olmaması için hükümet tedbir almalı" diye de ekledi.

Halk fakirleşebilir ama devletin de tükenme ihtimali gözde tutulmalı demek istedi. Haklı ve nahoş bir yaklaşım elbette ki.

MALİ PROTOKOL İMZALANAMAYABİLİR

Programın sonunda sormak için bir soru hazırlamıştım. Soruma istediğim cevabı alabilmem için Özgür'ün hassas olduğu noktadan girdim. Mali Protokol ve bütçe açığı!

Bütçe ciddi anlamda çok ama çok açık yaklaşık 1,5 milyar liraya yakın bir bütçe açığı var.

Sözü Özgür'e bıraktım; " Bütçe açığı bir milyarın üzerinde. Bir milyarın üzerinde diyorum ve eğer Mali Protokol imzalanmazsa bu açık hızla iki milyar lirayı aşacak. Bu son derece tehlikeli bir durum. Bütçe hazırlanarak meclise gönderildi. 7 milyarın üzerinde bir bütçe var. Bir milyarın üzerinde bütçe açığı var ve ne kadar ilginçtir ki hala Mali Protokol sözünü kimse ağzına almıyor. Aralık ayı sonuna kadar Mali protokolün imzalanması lazım. Öyle anlaşılıyor ki Mali Protokol imzalanamayacak. Bugüne kadar da halen imzalanmış olan mali protokol neden bir türlü uygulanmadı anlamakta güçlük çekiyorum. 3,5 milyar liralık bir protokolden bahsediyorum. Yatırımlar ve reformlar için bir türlü uygulanmaya konulup bu paralar kullanılamadı. Bakınız net söylüyorum; şu an ki bütçe açığı bir milyarın üzerinde ve Mali Protokol uygulanırsa bu rakam buralarda kalacak ancak imzalanmazsa bütçe açığı iki milyarı geçer".

HÜKÜMET DÜŞEBİLİR

Gelelim son soruya. Birikim Özgür Mali protokolün imzalanmasındaki önemi ve imzalanmaması halinde yaşanacak bütçe açığını detaylı bir şekilde anlatınca soruyu sordum;

Dedim ki "Peki Sn Bakan eğer mali protokol imzalanmaz ve bütçe açığı iki milyar lirayı aşarsa Hükümet düşer mi?"

Beklediğim cevabı verdi; "Teknik olarak tabii ki Hükümet düşer. Çünkü bütçe açığı iki milyar lirayı bulursa zaten maaş ödenemeyecek duruma gelinir, ödemeler yapılamaz ve hükümet düşer, bu çok açıktır. CTP-UBP hükümeti döneminde de yaşanan buydu. Maaş ödeyememe ile karşı karşıya kalmıştık. Şu an için bir milyarı dahi aşmış olması büyük sıkıntı" dedi.

Bu cevabı aldım diye sevinmedim. Dört gözle bu hükümetin düşmesini değil tam aksine başarılı olmasını istiyorum ve bunda da samimiyim. Ancak döviz krizinden yaşanan olumsuzlukların ardına sığınarak hükümet nereye kadar gidebilir. Türkiye ile ilgili öyle anlıyorum ki hala ilişkiler istenen noktada değil. Belki bu hükümet bozulmayacak, ya da bir diğer deyişle yakın zamanda UBP-HP hükümeti kurulmayacak, zira bu hükümetin arkasında Ankara duruyor ama Ankara'nın da istediklerini yapmayan bir hükümet mali destek alamadığı için her hâlükârda düşecek.

En önemlisi de bunun gerçekleşmesine en fazla bir yıl süre var.

***************

Günün Sözü

Her insanın hayatı aynı şekilde sona erer. Bir insanı diğerinden ayırt eden, nasıl yaşadığı ve nasıl öldüğünün ayrıntılarıdır.

Ernest Hemingway

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları