Doğal afet ve suni yurtseverler

Yayın Tarihi: 10/12/18 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Doğrudur, kimselerin çocukluğundaki gibi değil.

Ne yazlar eski yaz.

Ne de kışlar…

Teknik olarak son Buzul Çağı'nın hala bitiş dönemindeymişiz…

Küresel ısınma, iklim değişikliği gibi şüpheli bilimselliklerden biz de nasibimizi alıyoruz belki.

Ve fakat "doğal afet" başka bir şeydir.

Otopsi raporunda "gayr-i tabii ölüm" der ya;

Bizdeki de "gayr i tabii krize" benziyor...

Üstelik sorumlusu da yok.

Ya utananı?

**

Bir acı, bir figan, bir ağlamaklı ki halimiz...

Meğer Ada tarihinde görülmemiş bir doğal afet yaşıyormuşuz.

Onun perişanlığı içindeymişiz!

Hangi tarih bu!

Yüzyıllardır gözlemlenen ve bilinen 30-40 yıllık kuraklıklar dönemleri ve dönüşleri gibi bir tarih mi kastediliyor?

Kendi toprağımıza yabancılaşmak olmasın bu!

Acı, afet sadece karada...

Deprem de değil oysa.

"Bereket" yağmış "kuraklık parası" peşinde koşarken altı üstü…

İlk furyada bir kaç saat fırtınalı yağmış ve bir ara kırk dakika görüş mesafesi 1 metreye düşmüş.

Ama gemi seferleri durmamış.

İptal olan tek uçuş da yok!

Duyan inanır hava muhalefeti nedeniyle ortada bir doğal afet olduğuna…

Tüm olay beceriksizce yaşadığımız ve yabancılaştığımız toprakta!

Ledra kenti de Lefkosia da dere kıyısında kurulmamış mı!

Yedi yüz yıldır adı Kanlı Dere olan Pedia Dere'sinin yatağı Kıbrıs'ın en kadim haritalarında bile merkezden doğup Salamis kıyılarına kadar kıvrılıyor.

Şimdi nerede?

Yüzyıllardır olduğu yerde.

Yani yuvasını yıktığımız yatağında!

Adanın Batısında Pers Krallığı Vuni sarayını dere yatağına kurmamış hem...

Biz ne diye adını verdiğimiz otelini ortasına diktik!

Ne çabuk unuttuk üç dört sene evvel Levent Kolej'den kepçeyle kurtardığımız çocukları!

Ne diye?

Yağmur yağdı diye…

**

İktidarın mensupları siyasiler bu işten kimse siyaset yapmasın, diyorlar.

Eyvallah da Allah'tan başta UBP yok.

Şimdi sorumlu da yok!

Yenecek Bakan da.

Her yağmurda suyun bastığı sanayide...

Her bereketle taşan Dikmen'de mevcut aksiliğin doğal afetle ilgisini ortaya koyacak bir uzman var mı aramızda ki siyaset bize "bu işten siyaset yapmayın" diyor!

Girne'de CTP kaç yıl belediye reisliği yapmış mesela?

Sormayalım mı!

Annan Planı sonrası inşaatlar patladığında şu sözde doğal afetle perişan Girne'yi kim yönetiyormuş?

Yani dereler işgal edilirken; yüksek katlı binalar yükselirken; yani o "şantiye kokulu" dönemlerde İçişleri Bakanı, Kaymakamı, Girne'de belediye başkanı kimmiş?

**

Can alan sele gelince...

Sel, suyun yatağından taşması neticesi verdiği zarardır.

Bizde "yatak" kapalı, tıkalı.

Ciklos yokuşunda yatak mı var.

Varsa ortasında işimiz ne!

Alt-yapıcılıkta "Derelerin Su Kapasitesini Yönetmek", diye bir alan, branş var haberdar mıyız?

Bizde Bakanlar Kurulu Kararı ile dere yatağını daraltmak var!

Selin can aldığı yok.

Alkol, su hükmünde…

Polis denetiminin olmadığı, her polis çevirmesinin yeri ve saatinin de belli olduğu bir ülkede 18 yaş çocuklara 3 bin motor araç verilmez!

Toplumlar aptal yöneticileri şerefine yaslarını üç gün bayrak indirerek kutlamazlar çünkü!

Bunu bile önerenler olmuş sosyal medyada…

Bayraklar inecekmiş!

Her şeyin sorumluluğunu, çok gerekirse "tabiata" da atacak, hatta bunu gerçekmiş gibi hissedecek kadar patalojik bir afetiz biz bence…

Yurtseverlik diye su-kanalizasyon yatırımlarına karşı çıkanlar kim?

İşte onlar, yani "suni" yurtseverlerdir "doğal" afet denilen!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.