Kara sakal tipi kadınsılık

Kirli sakal çok yakın zamana kadar mavi yakalıların utancı idi. Onlar her sabah traş olur, losyon sürerlerdi… Sakal pislik, berduşluk, Kürtçede anlamı erkek demek olan"kro"lukla eşdeğerdi.

Şimdi değil kirli sakal (yani kara sakal)tüm dünyada moda olan şey, aksakallı dedeler gibi ya da bir tür tarikat ehli gibi bir karış boyda zımpara sakalla gezmek… Hatta onları mümkünse özel sakal yağı ve bakım ürünleri ile beslemek ve bazen de uçlarına boncuklar takmak.

Her gün tıraş olan zevata bakımlı anlamında "metroseksüel" bile değil, doğrudan "efeminen"deniyor artık.

Erkek imajında sakal, ortaçağ usulü bir görünüme dönüştü son yıllarda ama erkeklerin sakalları dışında her şeyleri git gide daha da çok kadınsılaşıyor.

"Denizatı" gibi bir yaşam süren erkeklere nazaran durum kadınlar için daha beter aslında.

Fakat doğrusu mide bulantısı nedeniyle git gide erkeğe benzeyen kadınların hallerini anlatmak, bundan şikâyet etmek "modern ve fakat demokratik bir günah" sayılacağından mevzuya girmek sersemce bir cesaret ister.

En basitinden;

Eskiden çoğu erkeğin hiçbir yaş gurubunda yüzüne bakmadığı kadınlar "komünist" olur, çok kitap okuyarak akıllı gezmeye, siyaset konuşmaya çalışırlardı.

Bir alkoliğe âşık olana kadar!

Bu bir kahve ağzı değil, sosyolojik bir gerçek…

Şimdi de aynı tip çoğu erkeğin yine bu kadınsılıktan yoksun bulup "çirkin" diye aşağıladıkları kadınların bir moda olarak içi boş bir Feminizme kaydığını görüyoruz…

Bu da homofobik değil, psikiyatrik bir gerçek…

**

Artık sadece giyimden kuşama değil, her çeşit aksesuardan mutfak malzemelerine…

Erkek kemeri, cüzdanı ile kravatından bir kulplu bardağın kıvrımlarına değin "Harika olan her şeyin kadınsı" olduğuna inanan homoseksüel tasarımcıların bize pazarlayarak dayattığı bir tasarımlar dünyasında yaşıyoruz…

Homoseksüel tasarımcılar sadece iyi para kazanmıyor, aynı zamanda erkeliği de dönüştürüyorlar.

En çok satın alınan akıllı telefon markası bile Âdem'in Elma'sı üzerinden bize bir kadınsılığını markalaştırıyor.

Bu rezillikten, yani "follower-lıkten" çok yakın zamanda kendisini mimarinin bile kurtaramadığı bir yüzyıla ilerler gibiyiz. Artık satın alınan konutlar da yumuşak hatları ile kadınsılık vaat ediyor.

Zippo denen marka olmasa gerçek bir erkeğin kullanabileceği bir çakmak bile satın almak mümkün değil gibi görünüyor.

Bir saat kaldı belki erkeğin "erkeksiliği"...

O da bir pırlanta yüzük ya da koca bir asma kolye misali mücevher gibi ışıldıyor.

Ben üzerinde desenleri ile bir gayin düşlerini tasvir etmeyen bir kışlık kazak bulmakta git gide zorlanmaya başladım.

Gidişata göre bir zamanlar pembe tişörte temkinle yaklaşan erkekler, çok yakında okşandıkça iki rengi birden parlayan pullu tişörtler giyecekler ve bunu "normal" görecekler.

Çoğu kadında bile olmayan "kadınsılık" önce "unisex" denerek nasıl oldu da "erkek yaşamında" her şeyi kuşatır hale geldi?

Bir zaman yüksek ve marjinal moda çevrelerinde görünen pijama desenlerinin Çarşamba pazarlarına düşmesi ve orta gelirli kesimde normalleşmesi yüzünden olsa gerek…

Yalan mı?

Vintage değil ise eğer kruvaze ceketler bile artık en azından düğmelerinin yeri nedeniyle kadınsı…

Z Kuşağı sadece görünüme önem verdi belki ama onlar da bu işi biraz yanlış geliştirdi.

Her nargileci'erkek gibi duman çeken' kadınların yanında kısa paça pantolonla oturan ve altına o rezil babet çorabını çeken "kadınsı" erkelerle dolu…

Duchamp'ın pisuar sanatı "Çeşme" gibi her şey…