Yeni yıl, eski yıl, aynı yıl

Noel öncesi evsiz kişiler için açılan yardım kampanyaları her zaman olduğu gibi birkaç günde balon gibi söndü.

Bu bedbaht insanlar sadece Noel günü yedirilip içirildi, ertesi gün yine sokaklara terkedildiler.

Noel sonrası televizyonda gözü dönmüş halkların mağazalara hücum edişini görmek, birbirleriyle iskontolu eşyaları almak için yumruk yumruğa gelmelerine şahit olmak eğlendirici olduğu kadar tiksindirici idi.

Şimdi sırada "Yeni Yıl".

Bir yılın sonuna geldik yine. Klişeleşmiş yeni yıl mesajları, olmayacak dilekler, siyasetçilerin, bürokratların mide bulandıran birlik, beraberlik mesajlarının ardı, arkası kesilmiyor yine.

Dünyada bu kadar açlık, savaşlar, katliamlar, çocuk istismarları varken ve bunlar her yıl artarak devam ederken yeni yıl mesajları riyakar, samimiyetten uzak kozmetik laflar oluyor sadece.

Genel olarak dünyada ve yaşadığımız ülke İngiltere'de yeni yılda neler olacak?

Eski yılın devamından başka hiçbir şey. Örneğin, yeni yılda:

Büyük güçlerin kendi çıkarları için başlattıkları savaşlar hızla devam edecek.

Bu savaşlar sonucu katledilen sivil halk "tali hasar" (collateral damage) olarak görülecek.

Dünyanın çeşitli yerlerinden açlıktan, savaşlardan, siyasi baskılardan kaçarak başka ülkelere göç etme uğraşı veren göçmenler Akdenizde yaşamlarını yitirmeye devam edecek.

Sağ salim hedeflerine ulaşan göçmenler gittikleri batılı ülkelerde (ki ülkelerini terketme nedenleri bunlardır) mülteci kamplarında, hapishane hücrelerinde, çadır kentlerde yaşamaya mahkum edilecekler, dışarıda olanlar yerli halklar tarafından taciz edilecek.

Bilmem hangi ülkede tatil esnasında kaza yapıp hayatını kaybeden İngiliz vatandaşlarına haberlerde günlerce yer verilirken, Birleşik Krallık, diğer Avrupa ülkeleri ve ABD tarafından gönderilen silahların, bombaların katlettiği Yemen çocukları hakkında medyada hiçbir haber okuyamayacağız.

Grenfel Tower yangını sonucu yaşamlarını kaybedenlerin evsiz kalan aileleri otel odalarında, geçici belediye evlerinde çile çekmeye devam edecekler.

Yoksulluk sınırları altında yaşayan 4.1 milyon çocuk ve ailelerinin yoksulluğu artarak devam edecek. (Joseph Rawntree Foundation – UK Poverty 2018). 2019 yılında bu sayı 100 bin artacak. (Rapora göre son beş yılda bu rakamda yarım milyon artış görüldü.

Siyahlar ve diğer etnik azınlık mensuplarının karşılaştığı ırkçılık devam edecek. (Siyah işçiler beyazlara nazaran %8.3 daha az maaş almaktadır. Aynı yeterliğe sahip siyahlar, beyazlara nazaran %10 daha az maaş almaktadır. TUC İstatistikleri, Mart 2018).

Brexiti'in etkileri ırkçı saldırıların fazlalaşmasına yol açacak.

Brexit yüzünden işsizliğin artması ile etnik azınlıklar günah keçisi olacaklar.

Ücretsiz avukat yardımı fonuna 2016 yılında yapılan 950 milyon kesinti yüzünden dar gelirli kişiler karşılaştıkları durumlar için kendilerini koruyamayacaklar. (Guardian başyazısı, Ağustos 2018).

Geleneksel olarak insanların umuda kapıldığı bu günlerde bu tür istatistiklerle sizleri daha fazla depresif bir ruh haline sokmayı istemem.

Halkın gücünün bazı şeyleri değiştirebileceğine inananlardanım. O yüzden umutluyum. Başka seçeneğimiz yok. Umudu yitirdiğimiz an yaşamın anlamı kalmaz çünkü.

Ancak birşeylerin değişmesi için çok çalışılması gerekir.

Sosyal medyada klavye kahramanlığı yapmakla bu iş olmaz. Her fırsatta değişim için uğraş veren sendikalara, sivil toplum örgütlerine, baskı gruplarına destek olalım. Düzenledikleri protesto eylemlerine katılalım ve sesimizi duyuralım.

Yeni yılda barış gelsin gibi olmayacak, saçma bir temennide bulunarak sizlere hakaret etmek istemem.

Yeni yılda daha aktif, daha duyarlı bir şekilde yaşadığımız yerlerin, dünyamızın bozuk düzeninin düzeltilmesi için hep birlikte çaba göstermemizi temenni ederim.