Hata en başından yapılmış!

Hata en başından yapılmış!

Ciklos konusunda son durum şu…

Ağzı olan konuşuyor!

Siyasetçiler ise birbirlerinin önüne geçmek için yarış içinde…

Oysa konuyu bilimsel olarak inceleyenler bile uyardı raporlarında!

Siyasete alet edilmesin diye…

İşte bizdeki yanlış da burada!

Bilen de konuşuyor bilmeyen de…

Olay tamamen teknik bir konu aslında!

Uzmanlar sebep sonuç ilişkilerini değerlendirirken bizimkiler ne yapıyor?

Projeyi sen yaptın ya da…

Sen başlattın kavgası!

Siyasetin geldiği nokta bu çünkü…

…

Uzmanlar Ciklos için ne dedi;

Müteahhitlik ya da mühendis hatası!

Ortak payda da şu;

Teknik olarak menfezler hatalı yapılmış!

Bunun daha tartışması mı olurmuş…

Niye hatalı yapılmış, kim buna göz yummuş ya da neyse ne!

Bunun derinliklerine inmek gerek…

Bizim bildiğimiz işe şudur;

Son yapılan tamirat ve asfaltlama işlemlerinde menfez yapılmadı!

Çünkü bu Türkiyeli müteahhitlik firmasının da işi değildi zaten…

Bunun için çok gerilere gitmek gerek!

Hatta o yolun ilk yapıldığı tarihlere…

Asıl hata orada yapılmış!

Çünkü son yapılan yolun projesinde zaten bu konudan hiç bahsedilmemiş bile…

Hani hep birlikte müteahhitlik hatası deyip firmayı suçluyoruz ya!

Bunu bilip bilmeyip yapınca adresi de yanlış belirlemiş oluyoruz…

…

Anlayacağınız günün sonunda Ciklos soruşturmasından hiçbir şey çıkmayacak, bunu yazın bir kenara…

Konuya siyaset de bulaştırmadan bundan sonrasına bakmak gerek!

Örneğin bu yola yeni dökülen asfaltı tamamen söküp, alta menfez yerleştirdikten sonra yeniden asfalt dökebilir misiniz?

Var mı böyle bir gücünüz bu yokluk ve kıtlıkta…

Kaynak yaratabilirseniz yapın deriz!

Çünkü bu yol yıllar önce yapılan büyük hata nedeniyle bundan böyle her aşırı yağışta insanlar için risk oluşturacaktır…

Sonra sadece burası değil!

KKTC'deki tüm yollar baştan geçirilmek zorundadır…

Saçma sapan kavgaları bir yana bırakıp bir daha bu tür olayların yaşanmaması için ne gerekiyorsa yapacaksınız, bunun lafı cimi yok!

…

Bizim en büyük ihmalimiz aslında denetimsizliktir…

Sorumsuzluk ve ilgisizlik!

Zannediyoruz ki;

Bir işi yaptık oldu bitti!

Bitmiyor işte…

Hele de yollarda!

Hangi yol olursa olsun bunu denetleyen bir de birim olmalı…

Yılın belli sürelerinde işin uzmanları tarafından denetlenmeli ve rapor edilmeli!

Sonra temizlik…

Yolu yaptınız, menfezi de tamam diyelim, iş yine bitmiyor burada!

Çevre kirliliğinin hat safhada oldu bu ülkede o menfezleri de belli zaman birimlerinde temizleyeceksiniz…

Temizleyeceksiniz ki tıkanmasın işlevini kaybetmesin!

Sonuç olarak gördüğümüz kadarıyla bir hiçbir acıdan dersimizi almıyoruz…

Siyasilerin kör dövüşü de hiçbir işe yaramıyor!

Yol yok körüklü var!

Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Dr. Mehmet Avcı gayet yerinde bir sorunu dile getirdi…

Lefkoşa'da yollardaki üniversitelerin körüklü otobüsleri!

Hem uzun hem de geniş araçlar bunlar…

Hele de bir kaçı ardı ardına sıralanınca yolların kenarlarına o yoldan geçene aşk olsun!

Elbette tüm okullarımızın öğrenci taşımacılığı için servis araçları olacak ama…

Önce yolların durumuna ve darlığına da göz önünde bulundurarak buna kara vermek gerek!

Zamanında kim vermişse vermiş bu izinleri yanlış yapmış…

Ama bu yanlışı sürdürmek de yanlışa yanlış eklemekten başka bir değil!

Yolun olmadığı yerde körüklünün ne işi var?

Sadece Merak İşte?

Protokol ne oldu?

Gündemde başka konular ön plana çıkınca çok önemliler ise unutulur gibi oluyor…

Türkiye ile imzalanması gereken protokol gibi!

Şimdi ufak tefek paralar gelmeye başladı ama…

Daha koca bir yıl önümüzde ve en önemlisi bazı yatırımların artık olmazsa olmaz hale geldiği!

Başbakan Erhürman, protokol hazır demişti…

Muhatap hala ortada yok mu acaba?

Katil Güney'e verilecek mi?

Güney'de cinayet işlemiş, KKTC'ye geçmiş ve lüks bir evde de yaşamını sürüyormuş…

Bizim hızlı polis Rum katil zanlısını yakaladı ve içeri attı!

Haliyle akla şöyle bir soru geliyor;

Bu adamı güneye verecek miyiz yoksa onların yaptığını mı yapacağız misilleme olarak?

Hatırlarsınız geçen aylarda Mağusa'da cinayet işleyen bir Pakistanlı Rum kesimine kaçmış ve oradan da KKTC'ye teslim edilmeyerek ihraç edilmişti!

Yağmurda ilaçlama olur mu?

1 Milyon Euro gibi çok ciddi bir para…

Bu para ile çam kese böceğine karşı ilaçlama yapılıyor bir süredir!

Tam 6 bin 300 hektar ormanlık alan ilaçlanacakmış…

Havalar da yağışlı ya!

Acaba dedik böyle havalarda ilaçlama bir işe yarar mı?

Yağmurlar ya o ilaçları ağaçların üzerinden temizliyorsa?

GKK niye susuyor!

Hükümet diyor ki, vicdani ret konusunda GKK'nin görüşü alınmıştır…

UBP ise tam tersini iddia ediyor;

GKK bu durumdan rahatsız diye!

Vatandaşın da kafası karışıyor halkı olarak…

Paşamız çıkıp ortaya da bir açıklama yapsa, kim doğru söylüyor ortaya çıksa artık diyoruz!