Sil baştan yaşama şansı...

Yayın Tarihi: 16/03/19 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Sil baştan yaşama şansı...

Sil baştan yaşama şansım olsaydı eğer… Oturup saymazdım eski yanlışlarımı diyor şair…

Oturup saymayalım eski yanlışları da… Ne yapalım… Bu dersleri kim çıkaracak… kim geleceğe bir ışık tutacak… Tamam, oturup saymayalım da yarın için de bugün bir şeyler yapalım… Umut tükenmeden…

Zaman durmaz… Satın alamazsın… Kiralayamaz… Ödünç veremez… Ödünç alamazsın… Yalnızca harcarsın… Sonra da… Geçmiş geçmiştir… Ama geçmiş artık yaşanmış bir geçmiştir… Sil baştan yaşama şansı da yoktur…

Yeni kavramını oldum olası severim… Yeni elbise… Fırından yeni çıkmış bir çörek, yeni fırsatlar, yeni bir heyecan verir… Tıpkı yeni bir devlet gibi… Yeni KKTC örneği gibi… Yeni bir müzakere süreci gibi…

Dönemler değiştikçe, sistemler, ihtiyaçlar, beklentiler sürekli değişir… Yasaları sürekli evirmek zorunda kalıyorsunuz mesela… Yeni koşullara göre… Aslında beklenen ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi temellerin bir paralellikte gidiyor olmasıdır… Fakat siyasal gelişmelerin ekonomik, sosyal ve siyasal yapılara etkisinin gün geçtikçe artıyor olduğunu kolayca gözlemleyebiliyoruz… Buna ek kültür de değişiyor…

Günün sonunda siyaset bilmek, o günkü siyaseti doğru okumak, toplum üzerindeki toplumsal psikolojik savaşın nedenlerini bizlere açıklar… Bugün, kendi yarattığımız, yarattığımızdan ötürü de gururlandığımız postmodern toplumlarda medya, kolayca topluma, korkular ve umutlar dağıtabiliyor… Bu sistem üzerinden yeni sistemler kurgulanıyor… Sonra da biz istedik oluyor…

Bu yeni sistem kurgulanırken, bizleri yeni yeni durumlara hazırlıyor… Anlık toplumsal reaksiyonlar yönlendiriliyor… Ortaçağdaki kent devletleri medeniyetinden bugüne kadar neler değişti, neler? Sil baştan yaşama şansımız olsaydı… Bugün bunları yaşamak ister miydik?

Yeni dünya düzeninin biz tam olarak neresindeyiz… Zaman zaman hiç bir yerinde olmadığımızı bile düşünürüz… Toplumsal değişim gibi görülen, yeni umutlarımız ve yeni korkularımız ile yeni bir toplum ürettiğimizin farkında mıyız? Karmaşık olguları üretenler, toplumun bilinçli reaksiyonel davranışlarını bir siyasal araç olarak kullanmıyor mu?

Biliyoruz ki avcılık toplayıcılıktan, küresel toplumlara… bir çok şey değişti… kimse de sil baştan yaşamak istemedi… Topluma bu durum bilinçli bir şekilde zaman içerisinde öğretildi… Bu işin aslı… aslında toplumlar bunu tam olarak da kendileri istemedi… sanayi sonrası furyada, toplumu, insanı, evirmeye, çevirmeye, değiştirmeye ve her gün yeni bir toplum üretmeye başladık.…

Bir gün biz ne olduk böyle diye korkan… Bir gün tüm umuduyla coşan… Bir gün ağlayan, bir gün gülen toplumlar olduk… Bilinmeyen gelecek bize ne kadar çok şey vaat edebilir ki? Bilinmeyen her şey korkutur… Sil baştan da yaşayamayız… Şimdi başımızı ellerimizin arasına alıp da düşünelim mi? biz nerede yanlış yaptık diye…

Sil baştan yaşama şansımız olmadığına göre, bugün sabah gelecek için çalışmaya başlamalıyız… Öğlen çok geç olabilir… Ama sorun, ne çalışacağımız konusuna henüz tam olarak karar verilmemiştir… Bu büyük sınavda hangi bölümlerden sorumluyuz bilinmiyor…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları