Ne güzel olurdu!

Yayın Tarihi: 02/04/19 07:30
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

"Estetik" terimi (eski Yunan'da aisthesis yani algı), 18. yüzyılda Alman düşünür Alexander Gottlieb Baumgarten tarafından ortaya atılmış dünyanın en değerli terimlerinden birisi. Estetik düşünceler ve öğretilerin bütün tarihi, maddeci ve idealist eğilimlerin çatışmasıyla geçse de, bir kültür oluşturmanın hamuru olarak tanımlanacak kadar önemli olduğunu söyleyebilirim. Antik çağda, Platon ve Plotinus, güzel olanla ilgili sanat yaratımının doğasına ilişkin idealist görüşler getirmişlerdi. Aristoteles'te ise, özellikle Poetika'sındaestetikle ilgili güçlü maddeci savlara rastlanır; Aristoteles sanatı "doğaya öykünme" (mimesis) olarak açıklamış ve özellikle sanatın insanların erdemli olarak yetkinleşmesindeki önemini ortaya koymuştu. Aristoteles'in estetik öğretisi; estetik düşüncesi üstünde günümüze dek etkisini sürdürür. Avrupa Rönesans estetiği, insan görüntüsüyle, kişilikle, sanatta genel olanla olduğu kadar hemen her çağın sanat pratiğine bağlı olarak, sanatsal hakikate ilişkin sorularla da yoğun bir şekilde uğraşmıştır. Bu insanı merkez alan bir sanatın, yönetsel olarak kullanılıp, kültüre olumlu ve güçlü etkiler katarak toplumu geliştirme anlamı taşır.

Yani estetik merkezli sanat, sadece sanat değil, toplumu geliştiren en önemli unsurdur. Aksi cehalet, eğitimli cehalet, gösterişçi cehalet ve nihayet politik cehalet demektir.

*

İnsan merkezli yönetim, estetiği; sanat, bilim, bilgi üzerine inşa eden aklı ön planda tutan aktörlerden oluşan bir yönetimdir. Bu esastan uzaklaştıkça döngü, toplumsal olanın aynı fasit daire temelinde, hep başa sarması anlamı taşır.

Bir ülkede estetiği insanlığın hizmetine sunacak bakış açıları geliştirilmemesi, hem maddi hem de manevi anlamda ölçülebilir bir durumdur. Öyleki maddi olarak bir ülkede yıllık bütçenin yüzde kaçının sanata ve estetik insan merkezliliğe ayrıldığı bir ölçüdür. Sanatın eğitim sistemindeki yerinin oranı da bir ölçüdür.

Mutlulukla sanatın içerisine alan meydanlar, yollar, sokaklar, sokak sanatçılarına organize edilen yerler, konserler, operalar, baleler… Saymakla devam edebileceğim bir çok "estetik" temelli ve insan ruhunu merkez alan faaliyetler…

Ne güzel olurdu değil mi?

*

Sabah uyandığımızda konuşacak "estetik" konularımızın olması.

Sınırlı akılların ürettiği ve bizi, kendi akıllarının dahi altına hapsetmeye çalışılan üretilmiş gündemler dışında, tüm bunlarla geçse ömrümüz.

Politikanın sadece yönetim belirleyici unsuru dışında gündemimizde olmasına engel olacak adımlar atmak, insanların yüzlerinin estetikle ve sanatla gülümsemesini sağlamak, ne güzel olurdu!

Bir gün bu da olur mu?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları