Hayır, hayır ve bir daha hayır

Hayır, hayır ve bir daha hayır

Doğru giden bir şeyimiz var mı?

Ya da ileriye doğru attığımız bir adım.

Veyahut başka ülkelere oranla daha üstte ya da daha iyi noktada olduğumuz bir husus.

Haklı olarak şikayet etmediğimiz bir şey var mı peki?

Okullarımız tamam mı? Çocuklarımızı gönül rahatlığı ile, en iyi eğitimi alacaklarından emin bir şekilde gönderebiliyor muyuz?

Yollarımızı gondura sustalarımızı değiştirmek ya da lastikçilerle ortak olmak zorunda kalmadan araçlarımızla seyredeceğimiz kalitede mi?

Elektrik enerjimiz, makul fiyatlara ve gönül rahatlığı ile ihtiyacımız oranında kullanabileceğimiz bir durumda mı?

Devlet dairelerindeki işlerimiz makul sürede tamamlanıp, müdür, vekil ya da bakan aramadan hallolabiliyor mu?

Sağlığımız bozulduğunda, para söz konusu olmasa devlet hastanelerini tercih edip kendimizi teslim edebiliyor muyuz?

Emekli olunca rahat rahat geçinebileceğimizi düşünüyor muyuz?

Bir uzlaşmazlık olduğunda mahkemelerimizden adaletin hızlı ve tatminkar bir şekilde tecelli edeceğine gerçekten inanıyor muyuz?

Soframıza gelen sebze ile meyvenin bizi yavaş yavaş zehirlemediğine emin miyiz mesela?

İletişim çağında bulunduğumuz şu günlerde, dilediğimiz hızda ve makul ücretler karşılığında iletişim sağlayabiliyor muyuz?

Meclise gönderdiklerimizin, baskıcı çıkar gruplarından etkilenmeden ülkeyi yönettiklerini düşünüyor muyuz?

Güvenliğimiz sekteye uğradığında imdadımıza polisin geleceğinden emin miyiz, peki?

Soluduğumuz havanın yavaş yavaş ciğerlerimizi yakıp, yok etmediğini biliyor muyuz?

Güney'deki komşularımızın gerçekten bizimle bir çözüm yoluyla ortak olmak istediklerinden emin miyiz?

Cumhurbaşkanı'ndan tutun da bütün seçilmiş ile atanmışlara, kendi kişisel ajandaları için değil de, ülkenin refahı ve gelecek kuşaklar için çalıştıkları konusunda güveniyor muyuz?

Hükümetin ya da muhalefetin gelecek 10 yıl için bir planı olup olmadığı bir yana gelecek ay ya da hafta için ne yapacağını önceden kestirebileceğini düşünüyor muyuz?

Devletin tepeden tırnağa tüm kurumlarının vatandaşın hayatını kolaylaştırmak için bir çaba içerisinde olduğu inancı var mı?

İş insanları önlerini görebiliyor mu, iş kuracaklar buna cesaret edebiliyor mu. Esnaf yarın sabah dükkanını açıp açamayacağını biliyor mu?

Kısacası, bu ülke iyi yönetiliyor mu?

Bütün bu sorular, bir vatandaşın kendi kendine sorup da en azından yüzde ellisine "evet" yanıtını alması durumunda yaşadığı ülke yaşanabilir olur. Bakıyorum da bütün bu sorulara benim yanıtım "Hayır"

Peki bu "Hayır"ların en azından bir kısmının "evet"e dönüşmesi için ne yapmak lazım?

Aklımda bir iki şey var. Peki söyleyecek miyim? Bunları düzeltmek üzere seçime katılan ben değilim ki.

O nedenle. Hayır