UBP ile HP teyit etti... Bozulacak...

Yayın Tarihi: 12/04/19 07:30
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Yaklaşık bir haftadır gerek Kıbrıs Postası'ndaki programımda gerekse köşe yazılarımda Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay'ın Hükümetten duyduğu rahatsızlığı açık bir dille dile getirdiğini anlattım durdum. Hatta dünkü yazımda Genç TV'de programa katılan altı parti başkanının tartışmaları arasında Özersay ile Tatar'ın deyim yerindeyse birbirlerine çok centilmence davrandıklarını gözlemledim. Bunu yalnız ben değil birçok meslektaşım da gözlemledi.

Açıkçası hükümetin bozulma ihtimalini her ne kadar göz önünde bulundursam da Başbakan Erhürman'ın hükümette sorun olmadığı ve bozulmayacağı yönündeki sıkça yaptığı açıklamalar "sıkıntılar var ama bozulmayacak" diye düşünmeme neden oldu.

Bu nedenle en azından bugün yarın herhangi bir hareketlilik beklemiyordum ve dün sabah canlı yayına gitmek üzereyken UBP içerisindeki önemli bir konumu olan kaynağım beni aradı.

Uzun süredir susan istihbarat kaynaklarımdan biri bana yarın "bu" sabah Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay'ın, hükümeti bozacağıyla ilgili bir açıklama yapacağı bilgisi verdi. Yarının "bugünün" Cuma olduğunu hatırlattım…

Telefondaki ses, 'Cuma gün' dedi, telefondaki sese cumanın yarın olduğunu biliyor musun diye sordum, evet dedi. Ben cumartesi diye biliyordum ama HP'den konuştuğum birileri bana Cuma günü olacağını söyledi. Güvenilir kaynağım, 'Allah aşkına bunu araştır, neler oluyor?' diye ricada bulundu.

UBP ve HP teyit etti

2 telefon açtım, birinci telefon UBP'ye idi. UBP'de çok üst düzey bir siyasetçiyi aradım, ismi lazım değil. Durumu aktardım, hükümetin nisan ayının hemen sonrasında bozulacağı bilgisini bana verdi. Yaptığımız konuşma çerçevesinde karşı taraf "sende biliyorsun artık bu hükümet yürümüyor, bu hükümet bitti. Nisan sonu en geç mayıs başı" dedi.

Elbette ki tek taraflı bir konuşmayla böylesine önemli bir bilgiyi yazamazdım. Bana sabah sabah gelen bu bilgiyi UBP'den teyit ettikten sonra kesinlikle Halkın Partisi'nden de teyit etmem gerekiyordu.

Bir taraftan Kıbrıs Postası'ndaki canlı yayınıma yetişme telaşı yaşarken; ki HP'den de teyit edebilirsem sabah sabah bomba etkisi yaratacak bir haberdi bu ve bunu başarmalıydım. Fazla gecikmeden Halkın Partisi'nde üst düzey bir siyasetçinin telefonunu çevirdim ve durumu aynen UBP'ye aktardığım gibi aktardım.

Dedim ki böyle bir bilgi var, karşı taraf ilk önce 'Ben böyle bir şey duymadım' dedi. Peki nedir durum dedim, 'eğer hükümetten memnun musunuz derseniz, cevabım size hayırdır… Eğer hükümet nasıl gidiyor diye sorarsanız, nasıl gittiğini zaten sizler yazıyorsunuz. Sizin yazdığınız, söylediğiniz gibidir. Peki, bu hükümet bu şekilde gidebilir mi diye sorarsanız, cevabım size yine hayırdır' dedi.

Ve ben o çok çok üst düzey HP siyasetçisine bir soru daha yönelttim. Nisan sonu bu hükümet bozulur mu? 'Mayıs başı bir yönetim değişimi olur diyebilirim" dedi.

Bu kısa konuşmanın ardından artık her şey çok netti.

Çünkü hem UBP'de hem de HP'de konuştuğum iki kişi de sözü çok muteber ve son derece yetkili kişilerdi. Sıra artık bunu kamuoyuyla paylaşmaya gelmişti.

Gazeteye gelir gelmez haber merkeziyle hızla paylaştım ve programı sağ olsun arkadaşlar çözdü.

Haber birkaç saat içinde hızla en çok okunan haber oldu.

Bildiğiniz gibi bugüne kadar dörtlü koalisyonun bozulma ihtimalini ve UBP ile HP arasında yaşanan yakınlaşmayı tüm ayrıntıları ile yazan tek gazeteci benim.

Bugüne kadar UBP-HP yakınlaşması sadece UBP tarafından teyit edilmiş bir bilgiydi. HP hep bu yazılanlara karşın sessiz kalmayı tercih etti.

İlk kez Halkın Partisi'nden bu konuda net bir açıklama gelmesi üzerine artık koalisyonun bozulacağı bilgisinin taşları oturmuş oldu.

Bu arada bunu belirtmem lazım; her iki partiden de konuştuğum kişilerin isimlerini yazamıyorum, bu doğru değil ancak kişilerin öneminin anlaşılması için çok üst düzey diye ifade ettim. Artık siz okurlarımız tahmin ederim ki bu üst düzey iki kişinin kim olduğunu anlamışlardır.

Erhürman'dan Özersay'a gönderme

Meslektaşım Levent Kutay'ın gözden kaçmadı yazısıyla köşemizi sonlandıralım. Başbakan Tufan Erhürman, dün sabah Sevgili Serhat İncirli'nin konuğuydu ve programda kendisine sorulan Cumhurbaşkanlığı adaylığı sorusuna adeta Kudret Özersay'a mesaj gönderircesine bir cevap verdi.

Başbakan öyle sanıyorum ki Özersay'a laf atarak "eğer birileri gelecek yıl Nisan ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili 'Ben şimdiden hükümette öyle tavırlar göstereyim ki, hükümeti öyle şekillendireyim ki, burada ittifaklar yapayım ki, Nisan ayında Cumhurbaşkanı ben olayım' meselesi üzerindeyse, çok açık söylüyorum siyaseti bunlar üzerinde konuşup tartışan insanların bu memlekete sorumluluk duygusunun maalesef ciddi şekilde eksik olduğu kanaatini taşırım" dedi… http://www.kibrispostasi.com/c137-GOZDEN_KACMAYANLAR/n282061-erhurmanin-bu-mesaji-kime-11042019

Sonuç olarak sevgili dostlar sanırım dananın kuyruğu çok yakında kopacak…

Başka önemli açıklamalar da var ama onları da pazartesine bırakalım. Bu arada unutmadan acaba diyorum, Özersay, Ersin Tatar halen Türkiye'deyken kendisi de Türkiye'ye bir ziyaret düzenleyecek mi?

*****************

Günün Sözü

Bilirsin günahları yazan melek soldadır. Hatta bundandır kalbin solda olması. Çünkü belki de aşk, yaşanılan en büyük günahtır.

Aziz Nesin

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.