Dinazorların son çırpınışı

Yayın Tarihi: 28/04/19 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Dinazorlar 165 milyon yıl yaşadıktan sonra 65 milyon yıl önce nesilleri tükendi.

Bunlar hayvan cinsinden olan dinazorlar. Bir de insan olarak henüz aramızda yaşayan dinazorlar var ki, onlar da son zamanlarını yaşamaktadırlar.

Dianazorların nasıl tükendiği hala kesin olarak bilinmemektedir. Belki de kendilerini yenilemeyi becermediklerinden, değişen şartlara, ortama uyum sağlayamadıklarından kaynaklanır bu neden.

En azından insan şeklindeki dinazorların genel karakteristikleri budur. Nesillerinin tükenmek üzere olması, inatla öğrendikleri ezberler çerçevesinde hareket etmeleri, yeniliğe açık olmamaları yüzündendir bence.

İnsan olsun, hayvan olsun,kurumlar olsun, dev şirketler olsun. Kendilerini yenilemeyi bilmeyen inanlar, hayvanlar, kurumlar ve işyerleri ergeç yok olmaya mahkumdurlar.

İngiltere'de bulunan bizler de aramızdaki dinazorlarla uğraşmaktayız. Sayıları hiç de çıkardıkları gürültü, patırtı kadar fazla değildir aslında. Ancak sinek de küçük olmasına ragmen mide bulundarır.

Organizasyon psikolojisi alanının babası sayılan Profesör Edgar Schein "Şirket Kültürü İçin Varoluş Kılavuzu" isimli kitabında şöyle diyor:

"Kişilerin değişime gösterdikleri direncin en yaygın nedeni öğrenilen yeniliklerle yeni pozisyonlarının daha düşük statüde olacağı ve güçlerinin eskisine nazaran azalacağı inancındandır"

En güvenilir İnternet sözlüğü olarak tanıtılan Merriam-Webster sözlüğünde "güç" kavramı şu şekilde açıklanmaktadır:

"Başkaları üzerinde kontrol, otorite ve etki oluşturmak".

Gücün kazanılması gerektiğini herkes bilir. "Referans gücü" denilen bu güç sahibi kişiler, buna sahip olmak için karizmatik liderlik ve etkili yöneticilik yetileri geliştirmelidirler.

27 Kasım 2016 tarihindeki "Toplum Liderleri" başlıklı yazımda Dr. Elaine Eaton'un belirttiği 10 liderlik vasfından örnekler vererek bahsettim. Tekrar okumanızı öneririm.

O yazımın sonunda, "toplumumuz arasında bu vasıflara sahip olan kaç lider tanırsınız:" sorusunu da okuyucularıma yöneltmeyi ihmal etmedim.

O tarihten bu yana, İngiltere'de yaşayan toplumumuz ileriye değil, geriye doğru seyretmektedir. Bizi birbirimize yakınlaştırma potansiyeli olabilecek festival etkinliğini bile bazı kişilerin hırs ve ego ve vizyonsuzlukları yüzünden ortak yapmayı beceremedik.

Dinazor tiplemesine örnek gösterilebilecek bu kişiler, açıkcası "Konsey" çevresi ısrarla herşeyi kendi istekleri doğrultusunda yaptırma çabalarına hala devam etmektedirler. Bunların megalomaniden muztarip olduklarına başka bir yazıda değinmiştim.

Halbuki festivalden çok daha önemli o kadar toplumsal, hayati konularımız var ki, Konsey etkili, kucaklayıcı bir kurum olsaydı sorunlarımızın üzerine birlikte, güçlü ve kararlı bir şekilde gidebilirdik

"Kaf Dağından", "küçük dağcıkları ben yarattım" edasıyla toplumumuza hor bakan, 20-30 kişiden fazla olmayan bu "Konsey" çevresi, sergiledikleri uzlaşmaz, hırçın, saldırgan tavırları ile iş çevrelerine, Kıbrıs'taki siyasilere, medyaya ve toplumumuza gerçek yüzlerini son zamanlarda göstermişlerdir.

Karşıt gördükleri Kıbrıs Türk Vakfı (TCT)ye karşı sergiledikleri saldırgan tavrın nedenini televizyon programlarında kendileri açıkladıklar. Yani TCT'yi kendilerine rakip gördüklerini.

Korkunun ecele faydası yoktur. Özellikle karizmatik liderlik, etkili yöneticilik vasıflarından yoksun bir Konsey yönetimi hayali olsa da, yani olmayan güçlerini kaptırmak üzere oldukları için endişelenmekte çok haklıdırlar.

Bundan böyle alternatif, güçlü ve kucaklayıcı bir birlikteliğin oluşması için kolları sıvayıp çaba göstermeliyiz. Toplumumuzun, özellikle bizden sonraki nesillerin geleceği, varoluşu buna bağlıdır.

Bir insan eylemlerinin toplamıdır, yapmış oldukları ve yapabilecekleri. Başka hiçbir şey. Mahatma Gandhi

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ertanç HİDAYETTİN yazıları