Dikey Ölüm

Yayın Tarihi: 08/05/19 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

'Dikey Ölüm' diye bir şey var. Ünlü bir işadamından dinlemiştim bir zamanlar. Artık iş görmeyen, ancak istifa etmediği gibi kimsenin de işten atmaya kıyamadığı, bu nedenle de yerine daha fazla iş üretecek birisinin atanamadığı bir üst düzey yöneticisi için bu ifadeyi kullanmıştı.

Bizim hükümet ile ilgili olarak ise 'Dikey Ölüm' gerçekleşmiş bulunuyor desek yanlış olmaz sanırım.

Hükümet, aynen o ünlü işadamının kastettiği yönetici gibi, şu anda herhangi bir iş görmekten aciz ne yazık ki.

Protokol yok, o nedenle de kaynak yok. Kaynak olmayınca da icraat olmuyor.

Bahanaleri hep dinledik durduk.

Sistem değişikliği, Türkiye'de seçim. Şimdi yeniden seçim. Bahane üreteceksek çok.

Birkaç seferdir söylüyorum gerek televizyonda gerekse de bu köşede.

Parasız yapılabilecek işler de var.

Hem de çok.

Misal, Belediye Reformu.

İçişleri Bakanlığı hazır, ancak hükümet ortakları, henüz örgütleri, MYK'ları ve etkilenecek olan partili belediye başkanlarının gönlünü yapıp kaç tane belediyeye KKTC yerel yönetim sistemini indirgeyeceklerini belirleyememişler.

6 mı olacak, yoksa daha fazla mı? Buna karar vermek ve yürümek için para mı lazım? Değil.

Bu sadece bir örnek. Başka örnekler de var elbet, TDP MYK'sında tartışılmayı bekleyen ya da CTP PM'sinden bir daha görüşülmek üzere geri gönderilen.

Bunu eleştirmek anlamında söylemiyorum. Sadece dört partili bir hükümetin doğasında böyle sıkıntıların olmasının muhtemel, hatta kaçınılmaz olduğu gerçeğinden bahsediyorum.

Zeki Çeler'in lansmanını yaptığı yerel işgücüne doğrudan maaşlarına katkı yapmayı tasarladığı proje. Ona takıldı, buna takıldı, rafa kalktı.

E nerde TDP'nin iradesi? Proje doğru ya da yanlış. Daha iyisi olur muydu olmaz mıydı, o başka bir tartışma konusu. Hükümete ortak olan ve bir iradesi olması gereken Toplumcu Demokrasi Partisi'nin bir bakanının yönetme iradesi, diğer üç partinin konsensüs ısrarına takılmıyor mu?

Bu da, "Sen benim getirdiğime itiraz ettin, ben de seninkine ederim" yaklaşımını getirmez mi? İkili koalisyonlarda bu oluyordu ama iki tarafın mutabık kalması, dört tarafın mutabık kalmasından çok daha kolaydır.

Bakmayın "son derece uyumluyuz" demelerine.

Farz edelim ki, Serdar Denktaş üniversite için kiraladığı arazinin bir kısmını iade edince, Halkın Partisi kanadı da tatmin olup hükümetten çekilmeme kararı aldı.

Bundan sonra DP kanadı Halkın Partisi'nin getirdiği herhangi bir konuyu kılı kırk yarmadan ve yokuşa sürmeden kabul eder mi? Etmez elbet.

Bu durumda bu hükümetten icraat beklemek, ölü gözünden yaş beklemekle eşdeğer olmaz mı?

Değerli okurlar. Ben bu hükümetin bozulmasını isteyenlerden değilim. Çünkü, yeni bir hükümetin kurulması, hükümet programı, güvenoyu, bakanlık alamayan milletvekillerinin küsmesi ve kazan kaldırması, bürokrat görevden alma ve atamalar, ülkede kaybedilen bir 15 ayın üstüne en az 10 ay daha kaybedilmesi demektir bana göre.

Ancak 'Dikey Ölüm'ü gerçekleşmiş olan hükümetin öldüğünün birileri tarafından deklare edilmesi ve cenazesinin bir an önce kalkması gerekir ki, icraatsızlık ile geçirdiğimiz zaman daha da uzamasın.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları