Veresiye dönemi başladı...

Yayın Tarihi: 06/08/19 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Tatar Hükümeti ile Ankara Hükümeti arasında 20 Temmuz'da imzalanan beş aylık ekonomi protokolünün meyveleri beklenirken geçtiğimiz gün Türkiye de resmi gazetede yayımlandı.

Öyle tahmin ediyorum ki ilerleyen haftalarda sektörlerin hızla beklediği para akışı başlayacaktır. Gerçi bu konuyla ilgili ciddi dedikodular da yok değil. Hani bu paranın hızlı bir akışa girmeyeceği yönünde dedikodular var ama şimdilik bunu bir dedikodu olarak değerlendirip, bu konuya girmeyeceğim. Zira Ankara Hükümetini yıpratmak için bin bir türlü karalama da yapılıyor.

Demem o ki bir bekleyelim bakalım ne olacak.

Ama yazıya devam etmeden yeri gelmişken şunu da söylemekte fayda var; Turizm sektörü ve yolların yapımı bu protokolden payına düşen katkıyı oldukça ivedi bir şekilde bekliyor. Yüksek Öğretim konusunda ise YÖK ile sıkıntılar şimdilik aşıldı gibi.

Ama ifade ettiğim gibi Turizm sektörünün teşvik konusu ve yol yapım çalışmalarındaki aciliyet her geçen gün daha dramatik bir hal alıyor. Umarım bu sıkıntılar bir an önce aşılır. İlerleyen günlerde bu konularda daha net yazılar kaleme alacağız.

Şu sıralar her ne kadar sıcaktan kavrulsak da 2-3 ay sonra şiddetli yağmurlar başlayınca yaşanacak ciddi alt yapı üst yapı problemlerinden ötürü halk hedef tahtasına Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan'ı koyacak, emin olun Bakan Atakan da topu Protokole neden gösterecek. Ya da turizm teşvikleri ödenemezse 2020 yılında bu ülkeye turist gelmeyecek.

Bu işin kara tablosu, öyle inanıyorum ki bu negatif durumlar olmayacak ve işler yoluna girecek diyelim şimdilik.

Bakan Amcaoğlu'na göre ödemeler tamam ama…

Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptı ve Maliye Bakanlığı'nın ödemelerini bir tama yaptığını ifade etti. Şimdi bu iyi güzel de kimse bu ödenen paraları görmüyor ya da bir başka deyişle hissetmiyor.

Piyasa her geçen gün ciddi ciddi daralıyor ve piyasada dönen sıcak para da ciddi bir azalma var.

Ödenen maaşlar piyasaya ille ki bir girdi olarak yansıyor ama küçük esnaf olsun küçük işletmeler olsun ki sıcak paranın bel kemiğini oluşturuyor bu kesim sürekli parasızlıktan şikayet ediyorlar.

Eğer esnaf çalışmıyorsa sıcak para dönmüyor demektir, para kazanmayan bir işletmeci vergi de ödeyemez.

Küçük esnaf kelimesi çok klişe ve gıcık geliyor kulağa biliyorum ama bu konu gerçekten önemli.

Eğer satış yoksa para da yok demektir, olmayan paranın da vergisini alamazsınız. Yeteri kadar gelir vergisi toplanamazsa da devlet Bakan Amcaoğlu'nun bir tamam para ödemesine engel olur; hiç şüphe yok ki bu durumda doğal zam furyası olarak yansır vatandaşın üzerine.

Anlayacağınız piyasalarda ciddi anlamda sıcak para sıkıntısı var ve işletmeler para kazanmıyor. Ahalinin aldığı maaş da borcuna harcına gidiyor günün sonunda.

Sıcak para şart ama nasıl?

Memleketin gelir kaynakları bellidir ve kısıtlıdır. Hele hele bir ada ülkesi oldunuz mu ? Ama gelin görün ki çok zengin bir ada ülkesi olmanız da çok kolaydır. Bunun en bariz örneği Malta'dır. Çok küçük bir ülkedir ama geliri çok yüksektir.

KKTC'nin Turizm, Eğitim ve İnşaat sektöründen oluşan üç ana gelir damarı vardır. Buna ekmeğe sürülen tereyağı gibi bir de maaş gelirlerinin piyasaya yansıması vardır. Bu damarların hemen hemen hepsi tıkanmış durumda. Turizm sektörü teşvikini almadığı için turist getiremeyecek, inşaat sektörü emirnamelerden dolayı kısıtlanacak, eğitim sektörü YÖK'le olan sıkıntılardan halen etkilenebilir ve sade vatandaşın maaşlarının aşırı borç yükünme gitmesinden ötürü bir tıkanıklık yaşanıyor.

Bakan Amcaoğlu'na tavsiyem, tecrübeli bir Maliyeci olarak kendisinin de net bildiği bu sorunların üzerine ciddi bir şekilde gitmesidir. Sorun belliyse elbet bir çözümü vardır.

Zam yapmak işin kolayına kaçmak olduğu gibi çözülemeyen sorunlara mazeret uydurmaktan başka bir şey değildir.

Gençler parasız yaşıyor

Eskiler kendi zamanlarındaki ekonomik zorluklara rağmen neler başardıklarını anlatmayı seviyorlar.

Verilen örneklere karşı aksini iddia etmesi oldukça güç. Maaşıyla genç yaşta kendi evini, arabasını alan üzerine de aile kuran bir nesille yarışmak zor.

Önceki nesillerin ekonomik refaha erişme hızları ile şimdikilerin ekonomik durumu kıyas kaldırmıyor.

Yapılabilecek işler sınırlı… Ya aldığı maaşın yarısını benzine vererek tayin edildiği yerde devlet memuru olacak yada özel sektördeki maaşını kira ve elektriğe harcayıp ayı kredi kartlarıyla geçirecek..

Çok önemli sorular cevap bekliyor.

Gençler tembel mi? Neden yeni nesil çalışanların ekonomik refahı yok? İşsizliğin getirdiği sosyal sorunlar ile nasıl mücadele edilecek? En önemlisi: Çözüm olunca her şey düzelecek mi?

Devlet'in yayınladığı istatistiklere göre KKTC'de genç işsizlik oranı %19,6. Bu rakam iyimser bir tahmin. İçerisinde çalışacak bir iş bulamadığı için göç eden, eğitime devam eden ya da kayıt dışı çalışan gençler yok.

KKTC'de işsiz nüfusa 2020'ye kadar senede 3,500 genç daha katılacak.

Madalyonun diğer yüzünde dar gelirli çalışanlar var. Karı-Koca çalışıp ayı çıkaramayanlar.

Neden 15-20 sene önceye göre hayat şartları bu kadar zorlaştı?

***************

Günün Sözü

Adları unut, yüzleri, sesleri, kokuları falan. Geçmişine bir asfalt dök. Yürüyebilmek için ihtiyacın olacak…

Burak Aksak

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.