Hasipoğlu, "UBP adayını çıkarmazsa... Bunun bedeli olur"

UBP Gazimağusa Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu ile dün buluşup uzadı uzadıya bir sohbet yaptık. Aslında kaç zamandır ayarlamaya çalıştığımız bir sohbetti; dün Kıbrıs Postası'nda beni ziyaret etti.

Yazının devamında konuşacaklarımız var ama yazının başında Ertuğrul Hasipoğlu'na değinmeden geçemeyeceğim. Oğuzhan beyin babası tecrübeli siyasetçi Ertuğrul abimiz. Çok güzel bir abi-kardeşliğimiz oldu kendisiyle. Artık Ertuğrul abi gibi siyasiler neredeyse yok. Şakası, mizahı ve en önemlisi biz gençleri sahiplenmeleri bir başkaydı eski siyasilerin. Aslında uydurup da gidip ziyaret etmediğimiz çok dost biriktirdik. Halbuki hayat kısa…

Gelelim Oğuzhan Hasipoğlu ile buluşmamıza. Duymuşsunuzdur adı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde UBP kanadından aday olarak artık yüksek sesle anılıyor. UBP'nin çok adaylı bir fotoğrafı var ama geçtiğimiz gün de kaleme aldım; en az yarısı bir merkezden ilan ediliyor, teklif götürülüyor. Ne Genel Başkan Tatar'ın ne de UBP parti meclisinin olup bitenden haberi yok.

Hayır, bu teklifleri kendi akıllarıyla götüren bazı aşırı akıllı kimseler yarın bir gün verdikleri sözleri tutamayınca mahcup olacaklar, o ada ayrı konu.

Hasipoğlu'na doğrudan nasıl gidiyor diye sordum; "açıkçası izliyorum, geziyorum, nabız tutuyorum ve bekliyorum" diye cevap verdi.

Biz gazeteciler bazen en son soracağı soruyu ilk önce sorarız, "aday mısınız" diye sorduğumda "acele etmemek lazım, erken açıklamalar görüyorum, beklemek lazım ama partim UBP'den bu yönde bir talep gelirse elbette ki bunu düşünürüm ve cevabım evet olur" dedi.

Bir aday popülasyonudur gidiyor bunu nasıl yorumluyorsunuz diye son günlerde ön plana atılan bazı isimleri ima ettim;

Hasipoğlu, " Bakınız ben UBP'liyim ve bu partiye dün gelmedim. Gençlik yıllarımdan bugüne birçok kadrosunda yer aldım bu partinin, keza zaten Babam uzun yıllar UBP'de siyaset yaptı. Benim aldığım bir parti terbiyesi var. Talep eden olmaktan ziyade talep edilen olmak önemlidir. Sürekli geziyorum, aday olmam yönünde birçok partilinin teşviki var bunu gizlemeyeceğim ama Cumhurbaşkanlığı makamı önemli bir makamdır. Bilgi, birikim ve tecrübe ister. Kıbrıs konusuyla özdeşleşmiş bir makam olduğu için Kıbrıs konusuna tam anlamıyla hakimiyet ister, iyi bir öz geçmiş ister. Bildiğiniz gibi ben uzun yıllar müzakere ekibinde yer aldım. Kıbrıs'ta kalıcı bir çözüm içinde çok uğraştım. Neyin nerede tıkandığını, sorunların ne olduğunu ve nasıl aşılabileceğini çok iyi bildiğimi söyleyebilirim. Bir Hukukçu olarak bu tür konularda kendimi çok iyi geliştirdim. Bu nedenle şartlar oluşursa Kıbrıs Türk Halkını Cumhurbaşkanlığı makamında layıkıyla temsil edebileceğimden hiçbir şüphem yok. Ancak dediğim gibi, benim adaylığımı bana kişilerden ziyade partim de uygun görmeli, şartların bu yönde oluşması gerekiyor. Ben adayım diye sürekli ilan etmenin bir manası yok"…

UBP kendi adayını çıkarmalı… Yoksa bedeli olur

Gerek Cumhurbaşkanı Akıncı gerekse Başbakan Yardımcısı Özersay'ın seçimlerde aldığı oylar var ve bu oyların hatırı sayılır bir kısmı UBP'den gitti. UBP için bu önemli bir sıkıntı değil mi diye bir ahiret sorusu sordum Oğuzhan beye;

"Elbette ki bu çok önemli bir konu. Bu nasıl olabilir Allah aşkına biri bana söylesin. Ne demek UBP kendi adayını değil de başka adayların kazanması için oy kullanacak. Bu son derece rencide edici bir durumdur. Ben de sizin gibi duyuyorum, daha seçim olmadan UBP tabanının oyları UBP adayının dışında Sn Akıncı ile Sn Erhürman'a paylaştırılmış bile. Hiçbir UBP'li böyle bir şeyin olmasına ya da zikredilmesine izin veremez. Ama bunu talep ederken UBP'nin de kendi içinden ve halkın kabul göreceği bir adayı sahneye sunması gerekiyor. Bu ben olurum ya da bir başkası olur; UBP Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak için kendi içinden güçlü bir ismi halkın onayına sunmalıdır. Bizim partimizin ne çatı aday arama ihtiyacı vardır ne de parti dışından bir güya parlak isim. Bu devleti kuran ve yaşatan bir partiden bahsediyoruz burada; çoğunluklu olarak ülkeyi yönetmiş, birçok insana aş vermiş, iş vermiş bir partiden bahsediyoruz. UBP aleladede bir parti değildir. Buna herkesin çok dikkat etmesi lazım, bunu bilerek buna göre davranması gerekir".

Hükümet iyi gidiyor... Daha iyi olacak

Hasipoğlu " Hükümet kurulalı daha birkaç ay oldu biliyorsunuz. Beklenti yüksek elbette ki, hepimiz bunun farkındayız. Tek kelimeyle enkaz devraldık. Türkiye Cumhuriyeti her zaman olduğu gibi yanımızda ve Türkiye yanımızda olduktan sonra üstesinden gelemeyeceğimiz bir zorluk göremiyorum ben. Hamaset yapmıyorum, kendi ayakları üzerinde duran bir devleti arzuluyorum bende. Bu mali disiplinle olabilir ancak. Bu konuda Başbakanımız Ersin Tatar'ı son derece başarılı ve güvenilir bulduğumu söylemem lazım. Genel Başkanımız, Maliye Bakanlıkları döneminde de ciddi başarılara imza atmış bir siyasi liderdir, başbakan olarak da ülkenin önünü açacağına yürekten inanıyorum. Biraz sabırlı olmamız gerekiyor, sabırlı diyorum, sessiz değil. Gerektiği yerde öz eleştirimizi de yapacağız ama Sezar'ın hakkını da Sezar'a vereceğiz. Zor bir dönemden geçiyoruz ben de bunun farkındayım ama inanın ne başka evimiz ne başka devletimiz var. Sonuna kadar sahip çıkmalıyız"…