Bana biraz müsaade...

Yayın Tarihi: 20/08/19 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Koca yıl hiç tatil yapmadım desem sanırım yanlış söylemiş olmam. Gün geldi çattı ve izin yapma zamanı. Yazının hemen başında belirteyim, Ağustos sonuna kadar yazılarıma ve programlarıma ara vereceğim. Aslında gündem de çok konu varmış gibi geliyor fakat bilesiniz ki yok. Açıkçası yaptığımız yorumlarla ve olayların perde gerisini de iyi bildiğimizden olayların gizli kalmış noktalarını biz çıkarıyoruz ortaya.

Bildiğiniz gibi Kıbrıs Postası Cumhurbaşkanlığı seçimlerine özellikle UBP'nin kimi aday göstereceği yönünde halkın önerisine bir anket sundu. Fakat henüz bu anketi yorumlamak için çok erken. Genelde bu tür anketleri yorumlamayı çok severim; yaklaşık 10 gün sonra bu anket olgunlaştığında fotoğrafa daha net bakabileceğiz.

Tabii bu konuda ismi önde olan adaylar var ancak sağ kanatta oluşacak bir çatı adayın da aday yapılması ihtimalini göz önünde tutmak lazım.

Bu Kudret Özersay mı olur yoksa başka bir isim mi olur onu zaman gösterecek. UBP Genel Başkanı Ersin Tatar'ın parti içindeki maruz kaldığı baskılara bakarsak UBP'nin kendi içinden bir aday çıkarması daha muhtemel görünüyor.

Unutmadan eklemek lazım ki UBP'nin kendi adayını bile çıkaracak olması söz konusu adayı kesinlikle ikinci turun potasına koymayabilir.

En azından şu an ibreler Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'yı bu seçimin en güçlü adayı olarak gösteriyor bize.

Öte yandan CTP'nin ne yapacağı halen meçhul. Tufan Erhürman doğal aday gözükse dahi açıkçası ben Tufan Hoca yerine başka bir adayın aday olacağı kanaatindeyim.

En fazla bir ay sonra herşey daha net olacak.

Bir başka önemli konudan daha bahsetmek gerekirse Ankara'nın gözdesi konumunda olan Kudret Özersay'ınUBP'nin de destekleyecek bir çatı aday olması yönünde UBP Genel Başkanı Tatar'a sert bir baskı yapacağı kanaatindeyim. Bu baskının olup olmayacağını, olsa bile sert olup olmayacağını, Ankara'nın halen Özersay'ı ne kadar destekleyip desteklemediğini de, Özersay'dan vazgeçip geçmeyeceğini de daha net öğrenmiş olacağız.

HP kurulduğu günlerde de yazdım yine aynı görüşteyim; Halkın Partisi de Özersay da önemli bir projenin parçadır ya da parçasıydı ama şartlar değişmiş de olabilir.

Bunu da ilerleyen birkaç ay içerisinde çok net görebileceğiz.

Ancak şunu da unutmamak lazım; hızla prim kaybeden Kudret Hoca eğer çatı adayı olarak seçim sahnesine çıkmazsa çok kötü bir oy alarak parti başkanlığından istifaya kadar sürüklenebilir.

Bunlar hep ilerleyen süreçte şekillenecek konular.

Mali protokol imzalandı ama para yok

Bu da başka önemli bir konu. Bildiğiniz gibi 20 Temmuz da iki ülke arasında imzalanan protokolün ardından henüz para akışı başlamış değil. Başlayacak deniliyor, kademe kademe gelecek deniliyor. Para akışının başlamamasının söz konusu olmayacağını düşünsem dahi bu konuda açıkçası yeteri kadar umutlu olmadığımı ifade etmem lazım.

750 milyon Lira şu an KKTC ekonomisinde aksa adeta ilaç gibi gelecek bir para ama emin olabilirsiniz ki ne ipe yeter ne sabuna.

Bugünkü yazımda pek suya sabuna dokunmayacağım ancak Allah'ın izniyle döndüğümde özellikle UBP içindeki aday karmaşası ile ilgili birkaç flaş yazım olacak. Bunu bugünde yazabilirdim ama biraz bekleyelim. Şartların biraz daha olgunlaşmaya ihtiyacı var; fakat en azından şunu söylemem gerekirse UBP Genel Başkanı Ersin Tatar'ın gönlünde yatan adayın sağ kanatta bir çatı adayı olduğunu ve bu yönde kendisine telkinlerinde bulunduğunu hatta gönlünden geçenin de bu olduğunu ifade etmem lazım.

Sibel Siber de bir kez daha denemek istiyor

Meclis Eski Başkanımız Sibel Hanım tüm kadınların örnek alacağı değerli bir siyasetçidir. Bunu her zaman söylerim. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partisi hükümette olmasına karşın ikinci tura kalamamıştı. Daha önce de yazdığım için yine söylemekte fayda görüyorum; Sibel Hanım ikinci tura kalamayacak bir aday değildi. CTP'deki kılıçların kesmesi sonucunda ikinci tura bile kalamadı. Zira hem onun hem Özkan Yorgancıoğlu'nun kaybetmesi ve Sn Talat'ın yeniden partiye dönüşünün yolu açılması gerekiyordu. CTP'de dominant bir yapının isteği buydu. Sn Talat'ın isteği neydi bilemem. Öyle de oldu. Ancak duyduğuma göre Sibel Hanımın gönlünde bu adaylığı bir kez daha deneme arzusu var diye duyuyorum. Tufan Hocanın bilgisine.

Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanı olmak istiyor

Dışişleri Eski bakanı Tahsin Ertuğruloğlu'nu bir süreden beridir Kıbrıs konusundaki sert açıklamalarıyla takip ediyoruz. Tam bir muhafazakar ve gönlünde yatan makam Cumhurbaşkanlığı. Bunu ben söylemiyorum UBP'liler yüksek sesle konuşuyor.2018 yılında genel milletvekilliği seçimlerinin ardından UBP'de yine genel başkanlık yarışı olacak. Partinin güçlü isimlerinden olan Ertuğruloğlu'nun başkanlığa aday olup olmayacağını bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey var ki Ertuğruloğlu'nun gönlünde yatan makam Cumhurbaşkanlığı.Ertuğruloğlu'na, Tatar tarafından bu adaylık için söz verildiğini de anımsar gibiyim; bilmem anlatabildim mi ? Söz uçar yazı kalır derler.

Serdar Denktaş'ın da adı Cumhurbaşkanlığında zikrediliyor

DP Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın da adı Cumhurbaşkanlığı makamı için sıkça konuşulmaya başlandı. Bunu belki de kendisinden ziyade çevresindekiler konuşturuyor olabilir. Oldukça genç yaşta siyasete bakan olarak başlayan Denktaş'ın bu siyasi serüveni Cumhurbaşkanlığına taşımayı düşündüğü herkesçe konuşuluyor. Tabii UBP-DP ortak aday çıkaracak diyen UBP'liler de yok değil. UBP'li adayların bilgisine…

Evet, dostlarım biraz ara...Eylül başı görüşmek üzere. Allaha emanet olun.

********************

GÜNÜN SÖZÜ

Demokrasilerde halk, tüm yanlışları denedikten sonra doğru olanı bulur.

Winston Churchill

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.