Çok güzel temaslar bunlar...

Yayın Tarihi: 07/11/19 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Çözüm güçlerinin en örgütlü partisi ve lokomotifi olan CTP, dün kendisinden beklediğimiz yönde harekete geçerek, Tufan Erhürman başkanlığındaki heyetle, güneye geçerek Andros Kiprianu başkanlığındaki AKEL heyeti ile görüştü.

Açıkçası o ana kadar umutsuz ve mutsuz bir gün geçiren bendenizin suratına büyük bir gülücük koyan bu ziyaret basit bir görüşmeden ötesidir.

Öyle ki gerçekleştirilen bu ziyaret ve sonrasındaki açıklamalar, hem bazı algıların kırılması hem de çarpıtma ve yalan anketlerle yapılan algı operasyonları gündemde cirit atarken çok anlamlıdır.

Birincisi, adada federal çözümün en güçlü ve örgütlü iki partisinin bir araya gelip sonucunda da ortak açıklama yapması, liderlere destek mesajları göndermesi çok manalıdır. Her ne kadar AKEL ile Anastasiadis arasında büyük kavgalar yaşansa da, AKEL'in hele de Kiprianu gibi bir genel sekreteri varken, çözüm yolunda atılacak her adımda Rum lidere destek olacağından şüphem yoktur.

Yine bu ziyaret sonunda yapılan açıklamalar geçen hafta 2.Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın yaptığı ve kuzeydeki çözüm güçlerini 'ayrışmış' gibi gösteren talihsiz açıklamaları izole etmesi açısından önemlidir. Çünkü onun zedelediğini, bu ziyarette ortak dille verilen 'liderlere destek' mesajı tamir etmiştir.

İkincisi, Tufan Erhürman'ın güneye geçip bu teması yapması, kendisinden beklediğimiz bir harekettir. Özellikle başbakanlığı sırasında "14 aydır güneye geçmedim" şeklinde bir açıklama yapması, görev süresinde daha çok iç konulara eğilmesi ve çözüm konusunda beklenen performansı gösterememesi başta bu satırların yazarı olmak üzere, çok kişinin tepkisini beraberinde getirmişti.

Hemen her yazımda, adamızı bölmeye, bizi bilinmez yerlere sürüklemeye yemin etmiş statükocu taksimciler ile mücadele etmek için saflarımızı sıklaştırmaya ihtiyacımız olduğunu belirtmiştim.

Geçen haftaki yazdığım "Çözümün Lokomotifi" başlıklı makalemi de bu bağlamda "CTP'nin hâlâ daha çözümün en örgütlü ve en önemli lokomotifi olduğuna dair inancım vardır. Yapılması gereken şey, federal çözüm saflarını sıklaştırmaktır, ayrıştırmak değil… Bu noktada CTP'nin tarihi bir sorumluluğu ve de misyonu vardır…" diye bitirmiştim.

Dolayısıyla Tufan Hoca'nın ziyareti de, çıkışta yaptığı açıklamalar da, işte bu tarihi görevin sorumluluğu ve misyonunu ortaya koyar niteliktedir.

Açıklamalarında "İki liderden irade göstermelerini bekliyoruz" diyen Tufan Hoca, Crans Montana zirvesinden sonra BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, geçmiştekilerden farklı, sonuç odaklı, geçmiş mutabakatların kabulüne dayanan ve ucu açık olmayan bir müzakere sistematiği gerektiğini söylediğini anımsattı.

Bu bağlamda başta siyasi eşitlik olmak üzere Kıbrıs sorununa ilişkin temel parametrelerin ne olduğunun da belli olduğunu dile getiren Tufan Hoca, bunların hem BM raporlarına hem de Guterres'in açıklamalarına yansıdığını da belirtti ve ekledi: "Çabamız Berlin'den beşli görüşmenin kapısı aralanarak çıkılmasına katkı koymaktır. 25 Kasım'daki zirvenin ardından AKEL ile yeniden bir araya geleceğiz…"

Yine Hoca gibi Kiprianu da aynen Tufan Hoca gibi samimi konuşarak "Arzumuz bu üçlü buluşmanın beşli konferansın yolunu açmasıdır ve bu konferansta da BM Genel Sekreteri'nin çerçevesini, bugüne kadar varılan görüş birliklerini içeren ve BM kararları ile Doruk Anlaşmalarını temel alan referans şartlarının benimsenmesidir" dedi.

Adanın her iki tarafındaki çözüm güçlerinin yüreğine su serpen bu açıklamalar, sonsuza kadar bölünme tehlikesinin artık elle tutulur bir noktada olduğunun açık olduğu şu günlerde olumlu olduğu kadar umut vericidir de.

Bu yüzden, hadi arkadaşlar, zaman kavga zamanı değil, safları sıklaştırma, çözüm ve özgürlük zamanıdır!

Zaman adamızı birleştirme ve sonsuza kadar huzur içinde yaşama zamandır!

Onun için #İşimiz gücümüz çözüm olsun!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.