Bitmeyen masal: KKTC bütçesi...

Yayın Tarihi: 09/11/19 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

2020 yılı Mali Bütçe Yasa Tasarısı, geçtiğimiz hafta meclisteki Bütçe Komisyonu'na gönderildi ve bütçe maratonu resmen başlamış oldu.

Maraton kelimesinden kastım elbette ki uzun ve yorucu meclis tartışmaları sırasında biz basın mensuplarının kabusu haline gelen yoğun görüşme trafiğidir.

Çok defa gazeteyi kapattıktan sonra, gece geç vakit meydana gelen bir tartışma ya da önemli bir gelişme yüzünden manşet değiştirdiğimizi hatırladığımdan, bu bütçe görüşmesi işlerinin biz basın emekçileri arasında pek de hoş karşılanmadığını sözlerime eklemek isterim.

Öte yandan 2020 bütçesine baktığımızda da pek hoş bir manzara ile karşılaşmadığımızı söylemek isterim. Yine.

Dün inceleme fırsatı bulduğum, yaklaşık %80'i kamu personel ve diğer ödemelerine gidecek 8.814 milyarlık bütçenin tek olumlu yanı, 2019 bütçesini yapan ve meclisten geçiren 4'lü hükümetin aldığı birtakım tedbirler yüzünden açığın 850 milyondan, 578 milyon TL'ye inmesi olarak görülüyor.

Yani şu anki hükümetin bu çorbada tuzu olduğunu söylemek bayağı bir zorlama olur ama abi-kardeş hükümeti bu durumu çoktan bir başarı öyküsü olarak yaymaya başladılar bile...

Onlar başarı diyedursun, gelecek yıl boyunca, olası hükümet bozma, kurma çalışmaları sırasında 'Türkiye'den en iyi parayı biz alırız' ya da 'paket tamam, para akışı sağlandı' şeklinde beseleme edebiyatına veya 'kaynak akışı yok, mahvolduk' şeklindeki enkaz edebiyatı serzenişlere meze olacak TC hibe ve kredileri miktarının 1.4 milyar TL olması öngörülüyor. Bu rakam geçen yıl ile neredeyse aynı miktarda.

Yani TC, eğer bu miktarı göndermezse, bütçe açığımız kolayca 2 milyar TL'ye, yani bütçenin yüzde 25'ine ulaşabilir.

Ancak bütçemize bakmadan, sizlere 'Kamu İç ve Dış Borç' stokumuzdan da bahsetmem lazım.

Bu konuda elimizdeki en son rakam 2017 yılına ait. Buna göre KKTC devleti, yaklaşık 5 milyar TL iç piyasa, 15 milyar TL'de Türkiye olmak üzere, toplamda 20 milyar TL borçlu durumda.

Yani teknik ve pratik olarak, kamu borç stoku, KKTC'nin 2020 bütçesinin en iyimser şekliyle 2.5 katı olduğundan, bu devletin her türlü batmış olduğunu kabul edebilirsiniz.

Bu noktada, "AB çatısı altında 2 ayrı devlet" masalını bilerek ve isteyerek bu halka anlatanların, böyle bir borç dengesi ile AB'ye girmesi mümkün değildir diye eklemek isterim.

Teorik, teknik ve pratik olarak batmış 2020 bütçemizde neler var peki?

Öncelikle, Maliye Bakanlığı bütçemizin giderler kısmında faiz ödemesi olarak 360 milyon TL'lik bir kalem var. Bakınız, faiz ödemesi diyorum, borç ödemesi değil!

Bu kalem, tek başına Eğitim ve Sağlık bütçeleri hariç, diğer tüm bakanlık bütçelerinden büyük bir rakam.

Mesela 'yollarımız berbat' diye feveran ederiz ya, işte onları tamir edecek olan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı'nın bütçesi 254 milyon TL, en büyük ve yoğun bakanlık kabul edilen İçişlerinin bütçesi 317 milyon TL, "Tarım, üretim" diye yeri göğü inletenlere inat Tarım bütçesi ise 325 milyon TL'dir. Rakamlar yalan söylemez. Bu bütçelerin büyük kısmının personel ödemesine gideceğini hatırlatmama da gerek yok herhalde!

Ancak hiçbir rakam, geçen yıldaki bütçe payından yaklaşık 50 milyonluk bir kesinti ile 75 milyon TL'ye indirilen turizm bütçesinin durumu kadar çarpıcı değil.

Bu rakam, "Turizm, bu ülkenin lokomotif sektörüdür" şeklindeki KKTC tarihinin en büyük yalanını ortaya açıkça koyacak niteliktedir.

İnsanlara yalan söylemeyi bırakın, Turizm sektörü tamamen öldürülmeye ve bu işler taşeron olarak casinolu otellere devredilmeye çalışılmaktadır. Bu ülkedeki bizim irademizin üzerinde konuşlanmış güç odakları tam olarak bunu gerçekleştirmekte ve belli ki bu bütçeyi yapan siyasi kafa da buna çanak tutmaktadır.

Peki, Turizm bütçesi parça pinçik edilirken, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı bütçesi neden 99 milyondan, 132 milyona çıkmıştır? Yeni dönemde 'KKTC tanıtım' atağına mı hazırlanıyor?

Neredeyse hiç Kıbrıs Türkünün yaşamadığı Abu-Dabi (1.43 milyon), Doha (1.36 milyon), Stockholm (1.22 milyon) Kuveyt (1.47 milyon) Budapeşte (1.2 milyon), Helsinki (1.5 milyon) gibi yerlerde açılan temsilcilikler ne işe yarayacak? Daha, temsilcisi bile olmayan ama 690 bin TL kira ödeyeceğimiz Tel-Aviv temsilciliğinden bahsetmedik bile. Bu paralar elbette ki emekçi ve muharip Kıbrıs Türk halkının vergilerinden kesilip ödenecek ve yine bir sürü okulumuz bakımsızlıktan kırılacaktır.

Bu arada, Güvenlik Kuvvetleri bütçemizin de hatırı sayılır bir şekilde 424 milyondan, 614 milyona yükseldiğini görüyoruz.

Bu bütçe, Sivil Savunma Bütçesi ile birlikte (36 milyon TL) hiç tartışılmadan 'oy birliği' ile meclisten geçeceği için ne türden harcamalarla bu kadar artış öngörüldüğünü anlayamayacağız tabii, o da ayrı. Belki de Türkiye Kolordusu'nun parasını da yine biz ödeyeceğiz, kim bilir…

Ha bu arada, o 578 milyonluk bütçe açığını da kapatmak için çok çalışın arkadaşlar zira onu da bizler ödeyeceğiz.

Dolayısıyla sevgili arkadaşlar, Hisseli Harikalar Kumpanyası'ndan farksız olan, batık KKTC devletinin bu batık bütçesinden de görüleceği üzere yine hiçbir hayır yoktur, olamazdı da zaten.

Yol, su, sağlık, eğitim, turizm gibi şeylerde hiçbir ilerleme, yatırım olmayacak.

Bilakis, bütçe açığı kapatılsın diye zam üstüne zam yapılacak.

Arada, Türkiye, Amerika ile kapışırsa yine döviz patlayacak, yine fakirleşeceğiz…

Uzun lafın kısası sevgili dostlar, bu ülkede 1974 yılından beri hangi film oynuyorsa, o film yine aynı şekilde vizyonda olacak ve biz de bu kötü filmi zorla izlemeye devam edeceğiz…

Umarım bu son izlememiz olur…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.