İÇ HABERLER
okuma süresi: 12 dak.

Özan: "Kimse beni engelleyemez, nakilleri yayınlayacağım"

Özan: "Kimse beni engelleyemez, nakilleri yayınlayacağım"

<P>Polis nakillerinin yaklaşmasıyla teşkilattaki huzursuzluk tavan yaptı. Star Kıbrıs'a ulaşan bilgilere göre Polis Genel Müdürü Günay Özan, "Kimse beni engelleyemez, nakilleri yayınlayacağım" dedi. İsmini vermek istemeyen birçok polis memuru ise isyanını gazetemize anlattı. </P>

Yayın Tarihi: 23/07/10 08:04
okuma süresi: 12 dak.
Özan: "Kimse beni engelleyemez, nakilleri yayınlayacağım"
A- A A+

Polis nakillerinin yaklaşmasıyla teşkilattaki huzursuzluk tavan yaptı. STAR KIBRIS'a ulaşan bilgilere göre Polis Genel Müdürü Günay Özan, "Kimse beni engelleyemez, nakilleri yayınlayacağım" dedi. İsmini vermek istemeyen birçok polis memuru ise isyanını gazetemize anlattı.

Polis nakilleri yaklaştıkça, polis örgütü içerisindeki huzursuzluk ve gerginlik giderek tırmanıyor. Nakillerin yaklaşmasıyla Polis Teşkilatı'nı olumsuz etkileyen ve çeşitli sorun ve sıkıntıları da beraberinde getiren Polis Nakil Tüzüğü tartışmaları da gündemdeki yerini koruyor.

STAR KIBRIS'ın güvenilir kaynaklardan edindiği bilgilere göre, Polis Nakil Tüzüğü gereğince yaklaşık 10 gün önce hazırlanan nakiller, en geç Temmuz ayı sonuna kadar yayınlanacak.

Eski Polis Çavuşu ve Avukat Tekin Söylemez'in konuk olduğu Ada TV'de yayınlanan 'Buradan Bakınca' programına telefonla bağlanan polis ve polis aileleri suskunluklarını bozarak, yaşadıkları sıkıntı ve huzursuzlukları anlattı.

Yine gazetemize ulaşan kaynaklar aracılığıyla, Polis Genel Müdürü Günay Özan'ın özellikle önceki akşam yayına katılan birçok polis ve polis ailesinin konuşmaları üzerine; "Her şeye rağmen nakilleri yayınlayacağım hiç kimse de beni engelleyemez" dediği öğrenildi.

BESEN: ÖZAN GÖREVDEN ALINMALI

Polis Teşkilatı içerisinde Polis Genel Müdürü Günay Özan'ın yakında görevden alınıp, emekliye sevk edileceği söylentileri üzerine gazetemize konuşan eski polis memuru ve Avukat Ayberk Besen, Polis Genel Müdürü'nün görevden alınması gerektiğini söyledi.

"Polis Teşkilatı kaynıyor. Polis Genel Müdürü Günay Özan ve Polis Hizmetleri komisyonunda yer alan polis müdürleri bu kadar yanlış karar ve icraattan sonra tarihe geçecektir. Bu yanlış kararları alanlar derhal görevden alınmalıdırlar" diyerek şöyle devam etti:

"1997 yılından beri Polis Genel Müdürlüğü I. Yardımcılığı makamını işgal eden Günay Özan, 2007 yılında Polis Genel Müdürlüğü makamına oturdu ve Polis Genel Müdürlüğü'nün iplerini tamamen eline geçirdi. Kaza Müdürlüklerine ve Polis Hizmetleri Komisyonu'na istediği müdürleri atayarak istediği kararları alıp karar mekanizmasında etkin bir rol aldı.

2007 yılından beri Polis Hizmetleri Komisyonu'nda, Polis Genel Müdürü Günay Özan, Polis Genel Müdürü II. Yardımcısı Hüseyin Eraslan, Polis Müdürü Pervin Gürleri, Polis Müdürü Erdal Emanet, Polis Müdürü Süleyman Mannavoğlu ve GKK'dan bir askeri temsilci yer almaktadır."

POLİSE BASKI YAPILIYOR

Polis ve polis ailelerinin, yaşadıkları huzursuzluğu adeta içlerini dökercesine isimlerini açıklayamadan, ifade etmelerini baskı unsuru olarak niteleyen Tekin Söylemez; "Polisler konuşmaya korkmakta çok haklı. Teşkilat içerisinde disipline verilmeyen polis mensubu kalmadı" dedi.

"Lefkoşa'dan Karpaz'a beş yıldan beridir gidip gelen polisler var ve zaman zaman psikolojik sorunlar yaşanıyor. Polis teşkilatında kaç tane intihar yaşadık hiçbiri incelenmedi" diyerek, nakiller yüzünden psikolojik sorun yaşayan polisler için teşkilatta bir psikolog dahi olmadığına işaret etti.

"POLİS AİLELERİ DERNEĞİ ŞART OLDU"

Polis mensuplarının üzerindeki baskı nedeniyle haklarını arayamadıkları için polis ailelerinin dernek kurması gerektiğini söyleyen Söylemez, "Polis ailelerinin yöneteceği bir derneğe hiç kimse karışamayacak" dedi.

Polis Genel Müdürü tarafından Polis Derneği üzerinde de büyük baskı unsuru oluşturduğunu ileri süren Tekin Söylemez şöyle konuştu:

"Polis Derneği Başkan veya Yönetim Kurulu Üyelerinin basına konuşmaya hakkı yoktur. Kaldı ki polis bir arkadaşı bıçaklayan kişileri kınamak üzere gazetelere verilen bir ilandan dolayı Dernek Yönetim Kurulu Üyeleri disiplin mahkemelerinde yargılandılar ve ceza aldılar ayrıca sicillerine işleyerek terfi almaları engellendi."


"HAYATIMIZ ALTÜST OLDU"

Lefkoşa'da yaşayan ve eşi polis mensubu olan ismini açıklamayan kişi de şunları anlattı:

"Nakillerle ilgili polislerin çok büyük sıkıntıları vardır. Eşimin 2 yıl önce Mağusa'ya nakli çıktı ve bir anda her şey altüst oldu. Ulaşım olmadığı için ikinci bir araba almak zorunda kaldık ayrıca yakıt ücreti de bize oldukça külfete neden oldu. Ayrıca 24–48 mesai saatiyle çalışıyor ve 24 saatini tamamlayıp evine geldikten sonra ertesi günü tekrardan göreve çağrılıyor ve tekrardan Mağusa'ya gidiyor. Ek göreve gitmezse disipline veriliyor.

Ayrıca, polislerin üzerinde çok baskı var. Uyku düzeni kalmıyor, sinirleri bozuluyor. Uykusuz, yorgun araç kullanıp Mağusa'dan Lefkoşa'ya geliyor. Hiçbir ek ödenek de verilmiyor. Yine başka bir konu da, bazı görevlerdeki polisleri bekçi görevine koydular. Aile kavramımız sağlam olduğu için bizim aile bütünlüğümüzde sorun olmadı. Ancak birçok ailesi parçalanmış polis arkadaşlarımız var."

"YOLDA KAZA ATLATTIĞIM İÇİN GÖREVİ BIRAKTIM"

Lefke'de bölgesinde yaşayan ve 19 yıl görev yaptıktan sonra nakli çıktığı için emekliye ayrılan Gürsel Karagözlü ise şunları söyledi:

"Nakil Tüzüğü yüzünden ben de emekli oldum. Lefke'de görev yapıyordum. Lefkoşa'ya Metehan Sınır Kapısı'na nakil oldum. 24- 48 mesai saatiyle çalışıyordum ve sabah evime gidene kadar yol kenarlarında durup polis üniformalarıyla araç içerisinde uyumak durumunda kalıyordum. Trafikte uykusuz araç kullanmak da aslında trafik suçu işleniyor. Yolda birkaç kez kaza atlattım. Bu vesileyle de görevi bıraktım.

Ayrıca nakil olduğun bölgeyi öğrenip alışana kadar, bölgeye vakıf olana kadar, en az 3 yıl zamana ihtiyaç vardır. Bu programı izlerken de çok üzülüyorum. 1940'larda mı yaşıyoruz? 2010 yılında polis ve polis aileleri canlı yayına bağlanıyor ve ismini veremiyor, konuşmaya korkuyor. Bu en büyük baskıdır. İsimlerini verseler Lefkoşa'da görev yapıyorsa Karpaz'a sürülecek. Bunun yanında Polis Derneği'ne üye olanlardan birisiyim ve Derneğe dahi üye olmaya korktuklarını biliyoruz çünkü üye olurlarsa nakil olacaklar. Polis Aileleri Derneği kurulmasını ve aileler olarak destek vermeyi yollara dökülmeyi eylem yapmayı öneriyorum. Çalışan polisler için Polis Aileleri Derneği kurulması şart olmuştur. Polislere psikolojilerini bozmadan hukuk yoluyla mücadele etmesini tavsiye ediyorum.

"AİLE BÜTÜNLÜĞÜMÜZ YOK"

Polislik görevini bırakmayı düşünen ismini vermeyen bir polis mensubu da yaşadıklarını şu sözlerle aktardı:

"Polisin içerisinde neler olup bildiğini teşkilattan arkadaşlar iyi biliyor. 2008 yılında ben de yaşadığım bölgeden bayağı uzak yere nakil oldum. Nakilden sonra aile yaşantımın olumsuz etkilenmesi bir yana maddi çöküntü içerisine girdim. Devletin Nakil Tüzüğü konusunda, seçimler öncesinde bizlere verdiği sözler vardı ancak yerine getirilmedi. Genel Müdür bugün keyfi olarak verim alacak savunmasıyla bölgesinden uzak yerlere sürmektedir. Ben buradan soruyorum kendisine neyin verimini alacak? Bir insanı 100–150 kilometre öteye gönderdiğiniz zaman ve sorunu olduğunda, morali bozuk ya da huzursuz olduğunda neyin verimini alacak? Polis mutlaka her zaman ikinci boş gününde göreve geri çağırılmaktadır. 150 kilometre uzakta görev yapan bir polisin yakıt masrafını düşünebiliyor musunuz? Nakil olmam aile bütünlüğümüze bayağı bir zarar verdi. Aile bütünlüğümüz kalmadı ki, ben ailemi alıp bir tatile ya da gezmeye gidemiyorum. Yakında görevi bırakmayı düşünüyorum."

POLİSLERİN EN BÜYÜK DERDİ BORÇ

Polislik yapacağına Güney'de çalışmayı düşündüğünü söyleyen bir polis ise yaşadıkları durumu şöyle özetledi:

"Şuanda görevdeyim ve yarın görevden ayrılacağım, aracımda ise yakıt bitmiş ve ışık yanıyor. Görev yerim ikametgâhımdan çok uzakta olduğu için bu sorunları yaşıyorum. Polislerin en büyük derdi borç. Polisliği bırakıp Rum tarafında işçilik yapmayı çok düşündüm ve halen de düşünüyorum. Beş yaşında bir çocuğum var ve bana 'baba seni göremiyorum bu işi bırak' diyor. Çocuk dahi vaziyeti kavrayabiliyorsa ve bu işin geleceği olmadığını görebiliyorsa demek ki benim beş yaşındaki çocuğum, yetkililerden daha akıllı kimse kusura bakmasın."

POLİSLİĞİ BIRAKMAYI DÜŞÜNÜYORUM

Yine ismini vermek istemeyen bir polis memur yakında mesleğini bırakacağını söyleyerek veryansın ediyor:

"Polis memuruyum. Girne'de görev yapıyorum. 3 yıldan beridir Girne'ye kendi aracımla gidiyorum. Bu da bana ayda 400–500 TL'ye mal oluyor ve bu bana maddi külfet oluyor. Bu nedenle son zamanlarda görevi bırakmayı düşünüyorum. Hiçbir kazadan hiçbir kazaya servis yok. Devlet bize lojman sağlayacağı sözünü vermişti ancak o da olmadı ki buna gücü de yoktur. Genel Müdür ve Müdürler, polise ait araçlarla gidip geliyorlar. Biz niye görev yerlerimize bir polis aracıyla gitmiyoruz? Biz polis mensuplarına bir servis dahi konmuyor."

AHMET KOLBAŞI: LEFKE'DEN MAĞUSA'YA GİDİYORUM

"Polis memuruyum çalışıyorum. Lefke bölgesinde kalıyorum ve Nakil Tüzüğü dışında Mağusa'ya naklim çıktı. Kayıt defterine bir kayıt yapmayı unuttuğum gerekçesiyle naklim çıktı. 24 saatlik mesaiden sonra Mağusa'dan çıkıp Lefke'ye gidiyorum. Yıllarımı doldurmadığım için henüz görevi de bırakamıyorum. Ayda yalnızca yol masrafı ve yeme içme 700–800 lira masrafım var. Çok büyük bir sıkıntı yaşıyorum."

"KARAKOL YAKININDAKİ YERİ BİR SAATTE BULABİLDİK"

Lefkoşa Polis Karakolu'nda yaklaşık 23 yıl görev yaptıktan sonra Mağusa'ya nakli çıktığı için yaklaşık iki yıl önce emekliye ayrılan ismini vermek istemeyen bir polis mensubu yaşadıkları sıkıntıyı şöyle anlatıyor:

"Mağusa'ya naklim çıkmıştı. Yüksek okula giden iki çocuğumu okutabilmek ve geçimimizi sağlayabilmek için, görev süremi doldurduğum yaklaşık iki yıl önce emekliye ayrılmak zorunda kaldım. Çünkü 46 yaşında Mağusa'ya nakil olmak bana bayağı külfete mal olmuştu. Üstelik şuanda da olduğu gibi ulaşım sorunu da vardı. 24–48 görev saatiyle çalışan polisler için hiçbir kazadan kazaya servis aracı yoktur. Sadece memur mesai saatiyle çalışanlar için yalnızca servis vardır. O dönemde nakil edilmemi hiç doğru bulmuyorum. Mağusa'da Merkez Karakol Çavuşu görevine atandım. Orada zihinsel özürlü torunuyla yaşayan yaşlı bir kadın, 155'ten aradı ve bizden yardım istedi. Karakolda üç arkadaş da yeni olduğumuz için adamları göreve yollamak için Adli Şube'ye koşturduk yardım istedik çünkü karakolun yakınındaki Ayluga bölgesinin nerede olduğunu bile bulamadık ve bir saatten fazla zamanımızı aldı bu durum.

Tüm nakillerde olduğu gibi benim nakilim amaca hizmet etmedi. Polisten intikam alınır gibi bir strateji var. Nakil zamanı yaklaştığı için arkadaşlarımın artan endişesini çok iyi anlıyorum. Alt yapı olmadan bu nakiller devam ettiği sürece teşkilatta bozulmaya devam edecek, nakil olan polisler görevine adapte olamayacak."

Rana Sarro - Star Kıbrıs

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.