Yeşilada'dan '13'üncü maaş için 220, tarıma yıllık 140 milyon bütçe' tepkisi

Kıbrıs Postası'na konuşan Patates Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Yeşilada, devletin üreticilere verdiği desteğinin yetersiz olduğunu ifade ederek, "13'üncü maaşlar için devlet memurlarına 220 milyon bütçe ayrılırken, 1 yıllık tarım bütçesi ise 140 milyon…" diye tepki gösterdi.

Akaryakıt ve elektriğin, üreticiler için vergisiz olması gerektiğini de kaydeden Yeşilada, ithal ürünlerin yerli üretime darbe vurduğunu da sözlerine ekledi.

Kıbrıs Postası'na konuşan Patates Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Yeşilada, devletin üreticilere verdiği desteğinin yetersiz olduğunu ifade ederek, "13'üncü maaşlar için devlet memurlarına 220 milyon bütçe ayrılırken, 1 yıllık tarım bütçesi ise 140 milyon…" diye tepki gösterdi.

Üreticilerin akaryakıta ve elektriğe yapılan zamlar nedeniyle maddi sıkıntılar çektiğini ifade eden Patates Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Yeşilada, devletin üreticiden vergi aldığını ancak maddi desteğinin yetersiz olduğunu söyledi. Vergilerin fazla olması nedeniyle ürün fiyatlarının arttığını belirten Yeşilada, bunun sonucunda tüketicilerin de olumsuz etkilendiğine dikkat çekti.

İÇ PİYASADA KITLIK

Patates üretiminin bu yıl iç piyasanın ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli miktarda olduğunu belirten Yeşilada, yağışlar nedeniyle üreticilerin mutlu olduğunu ancak patates hasadının yapılamaması nedeniyle iç piyasada kıtlık yaşandığını ve fiyatların bu nedenle arttığını dile getirdi. Ürünün hasadına yavaş yavaş başlanılacağını ifade eden Yeşilada, hasadın gerçekleşmesiyle fiyatların düşeceğini bildirdi.

"HASAT EDİLMEYİ BEKLEYEN 4 BİN DÖNÜM TARLA VAR"

Yeşilada, beklenen bereketin yağmurla geldiğini belirterek, son dönemlerde yağışların artmasıyla patates üretimini olumlu yönde etkilediğini ancak yağışlar nedeniyle patates hasadının ve ekiminin gerçekleştirilemediğini anlattı.

Önümüzdeki günlerde hasat edilmeyi bekleyen 4 bin dönüm patates tarlası olduğunu ifade eden Yeşilada, şu anda hasadın az olması nedeniyle piyasada boşluk olması sonucunda patatese olan talebin arttığını ve buna bağlı olarak patates fiyatlarının da arttığını belirtti.

"FİYAT, HASAT EDİLMEDİĞİ İÇİN ARTTI"

Hasadın ve ekimin gecikmesine rağmen yağan yağmurun üreticileri mutlu ettiğini dile getiren Yeşilada, "Geçtiğimiz yıl patatesin kilosu 30 – 40 kuruşa kadar düştü. Bu yıl ise patatesin hasat edilmesi geciktiği ve kıtlık yaşandığı için şu an fiyatı 2-3 TL civarında ama yavaş yavaş hasat edilip piyasaya sürüldüğü zaman fiyatı düşecek. Şu andaki üretime göre ülkenin ihtiyaçlarını karşılayacak kadar patates sağlanacak. İç pazarın ihtiyaçlarının karşılanması yanında Türkiye ve Rum tarafına da ihraç edilecek. Geçtiğimiz yıllarda aylık ortalama iç tüketim 700 ton civarındaydı. İhraç edilen toplam miktar ise 2 bin ton civarında" dedi.

"İTHAL ÜRÜNLER, YERLİ ÜRETİME DARBE VURUYOR"

Yılda iki kez patates üreten ender ülkelerden biri olduğumuza vurgu yapan Yeşilada, üretimin devam etmesi soncunda, tüketicilerin her zaman taze patates bulabildiğini belirtti. İç piyasada üretilen patatesin sanayide de kullanıldığına dikkat çeken Yeşilada, "Fabrikalarda donmuş patates ve parmak patates üretimi yapılıyor. Fabrika ürünleri kalite konusunda ithal ürünlerle yarışacak konuma geldi ancak fiyat faktörü açısında ithal ürünlerle mücadele ediyor. Dışarıdan gelen ürünler yerli üretime darbe vuruyor. Bunun nedeni ülkemizdeki vergilerin fazla olmasıdır. Avrupa'da üreticiler vergiden muaf olarak ürünlerini üretiyor. Ülkemizdeki üreticiler ise zamlı akaryakıt ve zamlı elektrik kullanıyor. Yerli ürünlerin kullanımı teşvik etmek amacıyla devletin uygulaması ise; ithalatçıların yüzde 60 ithal ürün kullanmasına karşılık yüzde 40 yerli ürün kullanma zorunluluğu getirilmesi" açıklamalarında bulundu.

"AKARYAKIT VE ELEKTRİK, ÜRETİCİLER İÇİN VERGİSİZ OLMALI…"

Ürünün ekiminde, ilaçlanmasında, sulamasında ve sökümünde mazot kullanıldığına vurgu yapan Yeşilada, devletin akaryakıt desteği verdiğini ancak yetersiz olduğunu ifade ederek, "Ürünün ekiminde, ilaçlanmasında, sulanmasında, sökümünde akaryakıt kullanılır. Bunun yanı sıra sulamada elektrik de kullanılır. Akaryakıta ve elektriği yapılan zamlar üreticileri maddi olarak sıkıntıya sokar. Üretim maliyetinin fazla olması ürün fiyatlarını etkiler, ürün fiyatlarının artışı da tüketicinin alım gücünü olumsuz etkiler. Bu yüzden devlet, mazot ve elektrik kullanımını, üretici için vergisiz uygulamalıdır. Ancak devletimiz vergiyi alıyor, ama destek vermiyor. Bu durumdan tüketici de olumsuz etkileniyor. Türkiye'de, Avrupa ülkelerinde ve Rum tarafında vergisiz kullanım sağlanıyor" dedi.

"TARIMA AYRILAN BÜTÇE YETERSİZ"

Tarım ve hayvancılığın zor ve emek isteyen bir iş olduğunun altını çizen Yeşilada, devletin tarım için yeterli bütçe ayırmadığından yakınarak sözlerine şöyle devam etti: "Avrupa'da tarıma ve üreticiye muazzam destek var. Ülkemizde ise 13'üncü maaşlar için devlet memurlarına 220 milyon bütçe ayrılırken, 1 yıllık tarım bütçesine ise 140 milyon ayrıldı. Bu bütçe yetersiz "